• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

ÇED raporunda yok yok: Eskişehir’deki termik santrala iptal davası açıldı

27/03/2018 12:00

 

 

DOĞU EROĞLU

@DoguEroglu/ [email protected]

Eskişehir’de kurulması planlanan Alpu Termik Santralı Projesi hakkında verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu’ kararının iptali için, Eskişehir büyükşehir, Tepebaşı, Odunpazarı belediyeleri, Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) ve Eskişehir Barosu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dava açtı.

Reklam


İptal davası reddedilirse, Alpu Termik Santralı projesi, tarıma elverişliliğinden ötürü ‘büyük ova’ vasfı da taşıyan bu topraklara kurulacak. (Fotoğraf: Doğu Eroğlu)

Böylece Eskişehir’de aylardır protesto edilen Alpu Termik Santralı projesine karşı yargı süreci resmen başladı. Eskişehir İdare Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, Alpu’nun planlama safhasında pek çok unsurun ihmal edildiği, ÇED raporunun hukuka aykırılıklarla dolu olduğu, ÇED sürecinde yapılmayan inceleme ve araştırmalar yüzündense santralın gerçek çevresel etkilerinin hesaplanmasının imkansız olduğu aktarıldı.

Bir ‘devlet’ projesi

Türkiye’deki pek çok çevre, kent ve enerji projesinin aksine Alpu, bir kamu kuruluşu tarafından, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) tarafından planlandı. Santralın planlama aşamasını yürüten, ÇED sürecini rekor sayılabilecek bir süre olan 177 günde tamamlayıp proje hakkında ‘ÇED Olumlu’ kararı alınmasını sağlayan EÜAŞ, 26 Nisan 2018 tarihinde de santralın özelleştirme ihalesini yapmaya hazırlanıyor. Daha önce Çayırhan-B Termik Santralı için de uygulanan bu modele göre termik santralların planlama ve ÇED süreçlerini kolaylıkla halleden EÜAŞ, yasal süreç bittikten sonra santralları özelleştiriyor.

Reklam

Belediyeler, Eskişehir Barosu ve ESKİ’nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Alpu projesine verilen ‘ÇED Olumlu’ kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için açtığı davada pek çok iptal gerekçesi bulunmasına karşın, bunların en çarpıcıları, EÜAŞ tarafından yürütülen ‘hızlandırılmış’ ÇED sürecinde hiç yapılmamış veya geçiştirilmiş araştırmalarla ilgili. Üstelik davacı kurumlara göre ÇED raporundaki sorunlar bununla da bitmiyor. ÇED yönetmeliğine aykırı hususların en dikkati çekeni, raporun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın uygun bulduğu bilimsel kadro tarafından hazırlanmamış olması.

Bakanlık kendi kuralına uymadı

ÇED yönetmeliğine göre, bir proje hakkında başvuru yapılmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hazırlanacak rapor kapsamında gerçekleştirilecek araştırma ve incelemeleri belirliyor, aynı zamanda bu çalışmaların hangi uzmanlar tarafından yapılacağına da karar veriyor. ‘Özel Format’ olarak adlandırılan bu yönergeye uyulup uyulmadığı da yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından denetleniyor. Yönetmelik uyarınca, ‘Özel Format’a uygun hazırlanmamış projelerin ÇED süreçleri bakanlık tarafından durduruluyor.

Davacılara göre söz konusu ÇED raporu, bakanlığın belirlediği personel tarafından hazırlanmadı. İlgili çalışma grubunda ‘kimya mühendisi, harita mühendisi, orman mühendisi ve hidrojeoloji mühendisi’ bulunması şart koşulmuştu. Fakat rapor, hidrojeoloji mühendisi ve harita mühendisi bulunmayan bir ekip tarafından hazırlandı. Bir başka deyişle, ÇED raporunun hazırlanmasında uygun uzman personel görev almamasına karşın bakanlık proje hakkında ‘ÇED Olumlu’ kararı verdi.

Projede pek çok husus denetimden ‘kaçtı’

Davacıların iddialarına göre, aslında gerçekleştirilmesi gereken pek çok araştırmanın ve belirtilmesi gereken hususun raporda bulunmaması da ÇED yönetmeliğine bir başka aykırılık konusu. Yönetmelik uyarınca, entegre projeler için tek bir ÇED süreci işletilmesi, böylelikle bir projenin tüm etkilerinin kamu ve toplum tarafından denetlenebilir olması gerekiyor. Alpu projesi için hazırlanan rapor ise tesisin tüm ünitelerini içermiyor.

Kömürün nereden alınacağı belirsiz:  ÇED raporunda ve daha sonra hakkında ‘ÇED Olumlu’ kararı verilen nihai ÇED raporunda, termik santralda elektrik üretiminde kullanılacak kömürün sağlanacağı kaynak konusunda çelişkili ifadeler var. Nihai ÇED raporunda 85839 ruhsat numaralı sahadan çıkarılacak kömürün santralda yakılacağı belirtilirken, ÇED raporunda 85068 ruhsat numaralı sahanın santrala kömür sağlayacağı öne sürülüyordu. 85068 ruhsat sayılı saha hakkında, Alpu projesine kömür sağlayacağı gerekçesiyle çoktan ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı alındı bile, dolayısıyla entegre tesisler için tek bir ÇED süreci işletilmesi kuralı çoktan ihlal edildi.

Kömür konveyor hattı isale hattı ve su deşarj hattının çevresel etkileri raporda yok: Santral projesinin hayata geçirilmesi için hayati önem taşıyan kömür konveyor hattı, isale hattı ve su deşarj hatlarının rotaları harita üzerinde gösterilmesine karşın, bu hatların geçeceği bölgelerdeki çevresel etkilere ÇED raporunda yer verilmedi.

Kül depolama alanının yeraltı sularına etkileri incelenmedi: Kül depolama alanlarının yeraltı suları üzerindeki etkilerinin belirlenebilmesi için gereken yeraltı suyu kalitesi raporları da ÇED süreci kapsamında hazırlanmadı. Dolayısıyla ÇED raporunda bu konuda yapılan hesaplamalar tahminler üzerine kuruldu.

Saha araştırmasız ÇED raporu: Rekor hızla ‘ÇED Olumlu’ kararı alınan proje, davacılara göre sahadan hiçbir veri toplanmaksızın planlandı. Proje hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yapılan başvuru sonrasında 19 Ekim 2017 tarihinde proje için ‘Özel Format’ verildi. Yani projenin çevresel etkilerinin anlaşılabilmesi için hangi alanlarda araştırma yapılacağı bakanlık tarafından 19 Ekim 2017’de belirlendi. ÇED raporuysa 25 Ocak 2018 tarihinde bakanlığa sunuldu. Bir başka deyişle termik santralın bölgeye yapabileceği etkiler yalnızca 98 günde incelendi. Dolayısıyla projenin meteorolojik ve iklimsel özellikler, tarım ve orman alanları ile su kaynaklarına yapabileceği etkiler için sahada araştırma yapacak vakit yoktu. Böylelikle termik santralın olası etkileri, yıl içinde bölgedeki ekolojik döngü incelenmeden ‘ölçülüverdi.’

Yakılacak kireç ve atığın niteliği belirsiz, etkileri ölçmek imkansız: Bakanlığın hakkında ‘ÇED Olumlu’ kararı verdiği nihai ÇED raporuna göre, santralda kullanılacak kireç taşının nereden temin edileceği bilinmiyor. Santraldan çıkacak külün analiziyse, yakılacak malzeme netleşmediği için ÇED raporunda bulunmuyor. Yani Alpu projesinin çevresel etkilerinin hesaplanması, elektrik üretimi sırasında oluşacak atığın kaçıncı sınıf olduğunun belirlenmesi ÇED sürecinde mümkün olmadı.

Santraldan sonra bölgedeki su kaynaklarının akıbeti belirsiz: Nihai ÇED raporuna göre, termik santralda kullanılacak su, 21 kilometre mesafedeki Gökçekaya Hidroelektrik Santralı’ndan sağlanacak. Ancak bu su kaynağının santral projesinde kullanılmasının bölgedeki diğer su ihtiyaçlarının giderilmesine yapacağı etki ÇED raporunda değerlendirilmedi. Proje hakkındaki görüşü sorulan DSİ Etüt Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı, “…Havzanın su potansiyeli dikkate alındığında daha az proses suyuna ihtiyaç duyulan santral teknolojilerinin değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir” diyerek bir anlamda, santralın işletmeye alınması halinde bölgedeki suyun yetersiz kalacağını itiraf etti. Buna karşın bölgedeki su ihtiyaçlarıyla ilgili uzun vadeli alternatif çözüm senaryolarına yer vermeyen ÇED raporu hakkında ‘ÇED Olumlu’ kararı verildi.

ÇED süreci bitti bile: Eskişehir’de termik santrala rekor hızla onay

 

Filed Under: Diken özel

SON HABERLER

LGBTİ+ bireylerin ezici çoğunluğu işyerinde cinsel kimliğini gizliyor

Yeni bir araştırmaya göre Türkiye’de LGBTİ+ bireylerin çoğu iş hayatında cinsel yönelimini tamamen açık yaşayamıyor.

Demirtaş’tan sonra Kavala: AİHM bir dönemi mahkum ediyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’deki insan hakkı ihlallerini
önlemek konusunda çok kötü sınav verdiği bir dönem yaşadık. AİHM birçok başvuruda tedbir taleplerini reddederek etkili olmayan iç hukuk yollarını adres göstererek hükümete ihlallere devam etmesi için neredeyse açık çek verdi.

İBB’nin 2020 yılı bütçesi 25 milyar 850 milyon lira

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2020 yılı bütçesi, 25 milyar 850 milyon lira olarak hazırlandı. İBB’nin, 2020 gelir tahmini ise 21 milyar 250 milyon lira.

İnsan Hakları İzleme ve Af örgütlerinden ortak açıklama: Kavala’ya hemen özgürlük!

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 770 gündür tutuklu bulunan işadamı Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması kararının uygulanmasını isteyen ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, HRW ve Af Örgütü’nün, Kavala’nın derhal ve koşulsuz serbest bırakılması için baskılarını sürdürdüğü bildirildi.

Reuters anketi: Cari dengenin yıl sonunda 2 milyar dolar fazla vermesi bekleniyor

Cari işlemler fazlasının zayıflayan turizm gelirleri ve artan dış ticaret açığının etkisiyle önceki aylara göre azalması beklenirken, Ekim’de 1.65 milyar dolar fazla vereceği tahmin ediliyor. Yıl sonu cari denge tahminlerinin medyanı Ekim için 2 milyar dolar cari fazla seviyesinde.

Bu da oldu: Bakanlık memuru HES şirketinin ortağı çıktı
Gazeteci Derya Sazak: Doğan Haber Ajansı’nın satışı seçimleri etkileyecek

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 771 gündür tutuklu

AGORA

‘Olmamışlığın’ çektirdiği çile ve yaşattığı mahcubiyet

Murat Sevinç

Babacan niçin Erdoğan’ı doğrudan hedef almıyor? Almalı mı?

Levent Gültekin

İktidarın ‘2020’de erken seçim’ mecburiyeti

Kadri Gürsel

Tuvalet kapısında bekletilen şoför ve yeni muhalefet

Nevşin Mengü

‘Yerli ve milli’ patrik mi!

Eray Özer

GÜNÜN 11’İ

Turgay Olcayto: Kadınlar getirecek bu ülkeye aydınlığı

Abdulkadir Selvi: AK Parti milletvekillerine göre Davutoğlu’nun partisi ölü doğdu

Muharrem Sarıkaya: Bütçe görüşmelerinde AK Parti sıraları boş, muhalefet sıraları tıka basa dolu

Rahmi Turan: Meclis’in kıymeti harbiyesi yok!

Kaan Sezyum: Bizde adettendir

Barış Doster: Türkiye üzerindeki çok yönlü Batı baskısı daha da yoğunlaşacak

Sedat Ergin: AİHM, tutuklamanın Kavala’yı susturmak amacını gözettiği sonucuna varıyor

Yalçın Akdoğan: Avrupa siyaseti liderlik buhranı yaşıyor

Abbas Güçlü: Ateş bacayı çoktan sardı, peki MEB ne yapıyor? Sadece seyrediyor!

Akif Beki: Meğer her şeyin acısını milletvekillerinden çıkarıyorlarmış

Mehmet Ocaktan: Bu işin sonu sadece hayal tüccarlığıdır ve sonu hezimetle bitmeye mahkumdur

BİR SAYI

6 milyon

2017-2019 yılları arasında TBMM’de görevli 1481 personelin yurt dışı ziyaretlerinin faturası (TL)

Autumn Rhythm – Jackson Pollock

Orijinal Günahlar: İnsan olmaya çalışmaktan yorulanların öyküsü

İKSV’nin misafir sanatçı programı ‘Be Mobile-Create Together!’ başladı

Ne, nerede, ne zaman: İstanbul için kültür sanat ajandası

Ne izlesek: Üç film önerisi

Ozan Kabak, 2000 ve sonrası doğumlularda en değerli 10 oyuncu arasına girdi

‘Askıda mama’ uygulamasıyla sokak hayvanlarını besliyor

Britanya’daki hastane, yanlış anestezi nedeniyle cerrahi müdahaleyi hisseden kadına tazminat ödeyecek

Testisi olmayan adama ikizinin bağışladığı testis nakledildi

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube
Diken 'Yılın Internet Gazetesi' ödülünü kazandı...

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi