CANAN COŞKUN
[email protected]
@canancoskun
İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti, onun adamları ve Zindaşti’ye emniyetten bilgi sızdıran polislerin de aralarında bulunduğu 20 sanık ve İran istihbaratının hedefindeki İranlı aktivist Habib Chaab’ın kaçırılmasıyla ilişkilendirilen 12 sanığın yargılandığı davaya bugün devam edildi.
Zindaşti’nin avukatı duruşmada İran başkonsolosluğundan gönderilen belgeleri mahkemeye sundu. Belgelere göre, Zindaşti’nin kızının ölüm emrini verdiği iddia edilen ve Dubai’de öldürülen Çetin Koç, aslında Haydar Ahmadi sahte kimliğiyle Türk vatandaşı olan Parvis Kashavarz Omarabadi.
İsmi 2007’de duyulmuştu
Ana davanın bir numaralı sanığı Zindaşti’nin ismi ilk olarak, 24 Eylül 2007’de İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde düzenlenen operasyonda 75 kilo eroinle yakalanıp tutuklanmasıyla gündeme gelmişti. Aynı yıl ‘FETÖ’den firari savcı Zekeriya Öz’e ifade veren Zindaşti, sonrasında ‘gizli tanık’lık şartıyla serbest bırakılmıştı.
Zindaşti 6 Nisan 2018’de, bu kez adının karıştığı 10 cinayet ve ‘FETÖ’ bağlantısı sebebiyle yeniden tutuklanmıştı. Altı adamıyla birlikte 11 Ekim 2018’de sürpriz biçimde tahliye edilen Zindaşti, saatler içinde sırra kadem basmıştı.
Suçlamalar ne?
Davada Zindaşti’ye ‘tasarlayarak kasten öldürme’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘birden fazla kişiyle silahla tehdit’, ‘silahla kasten yaralamaya teşebbüs’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlamaları yöneltilirken, polis memurlarının da aralarında bulunduğu diğer şüphelilere ‘örgüt üyeliği, örgüt adına suç işlemek, suç üstlenme, verileri aykırı olarak ele geçirme, silahla tehdit ve görevi kötüye kullanma’ suçlaması yönlendiriliyor.
Türkiye ayağı
Habib Chaab’ın kaçırılmasıyla ilişkilendirilen 12 sanık ‘örgüt üyeliği’, ‘cebir, tehdit, hile ve silah kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ ve bu suça yardım etmekten yargılanıyor. Bu dosyada yargılanan kişiler Chaab’ın İran’a kaçırılması olayının Türkiye ayağıydı. Chaab, İran istihbaratına çalışan ama eskiden tanıdığı bir ajanın onu İstanbul’a çağırması üzerine kaçırılmıştı. Chaab şu an İran’da cezaevinde tutuluyor.
‘Kuzu aracı oldu’ iddiası
Zindaşti’nin tahliye edilmesinde Kasım 2020’de Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden AKP’li anayasa profesörü Burhan Kuzu’nun aracı olduğu iddia edilmişti. Kuzu, yaşamını yitirmeden önce ortaya atılan bu iddialarla ilgili “Hâkimi aradım ama baskı yapmadım, ne gücüm ve forsum var ki” demişti. Kuzu hakkında ‘nüfuz ticareti’ suçundan beş yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı, ancak Kuzu hâkim karşısına çıkmadan yaşamını yitirmişti.
Peker’in paylaşımları
Birleşik Arap Emirlikleri’ne sığınan organize suç örgütü lideri Sedat Peker de geçen ağustostaki paylaşımlarında Kuzu’nun Zindaşti’nin hasmı Orhan Ünğan’ın davasını çekmesi için kendisiyle iletişime geçtiğini ileri sürmüştü. Peker, Kuzu’ya ‘başka kadınlarla birlikte görüntüleri olduğu’ gerekçesiyle şantaj yapıldığını iddia etmişti.
Bugünkü duruşma: Kimliği kullanılan kişi ifade vermek istedi
İstanbul 40’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan üç sanıkla sanık avukatları katıldı. Zindaşti’nin avukatları, müvekkilinin kızının ölüm emrini verdiği iddia edilen ve 4 Mayıs 2016’da Dubai’de öldürüldüğü belirtilen Çetin Koç’un aslında ölmediğini söyledi. Avukat Hatip Mercan, öldürülen kişinin gerçek isminin Parvis Kashavarz Omarabadi olduğunu, bu kişinin de Haydar Ahmadi sahte kimliğiyle Türk vatandaşlığına başvurup Çetin Koç ismini aldığını aktardı. Avukat Mercan, İran başkonsolosluğundan gönderilen belgeleri mahkemeye sundu ve kimliği kullanılan ve çoban olan gerçek Haydar Ahmadi’nin tanık olarak dinlenilmesi için adliyede olduğunu söyledi.
Mahkeme dinlemedi
Mahkeme başkanı da tanığın dinlenilmesi talebini heyetle müzakere edeceğini belirterek, bu durumun yeni bir soruşturmasının konusu olduğunu söyledi. Bu nedenle tanığı dinlemeyeceklerini belirten başkan, savcılığa suç duyurusunda bulunulacağını ifade etti.
Avukatlar, bu kişinin başına bir olay gelmesi durumunda bir daha dinlenilemeyeceğini hatırlattı ancak mahkeme başkanı yine de tanığı dinlemedi.
Tercüme için Sırbistan’dan gelmiş
Avukatların konuşmasından sonra Habib Chaab’ın kaçırılma olayıyla ilişkilendirilen Ali Rıza Aybar İngilizce ve Türkçe olarak tercüman aracılığıyla ifade verdi. Aybar, bu olayı araştırdığı için Habib Chaab’ın fotoğrafının telefonunda bulunduğunu öne sürdü. Dosya sanıklarından yalnızca Bahtiyar Fırat’ı tanıdığını söyleyen Aybar, Chaab’ın İstanbul’da buluşmaya geldiği Zeynep Savari isimli kadınla Bahtiyar Fırat arasında Farsça tercümanlık yapmak için Sırbistan’dan geldiğini savundu. Zeynep Savari’nin Chaab’a çiçek verdiğini, “Hoşgeldin sevgilim, seni özledim” dediğini anlattı.
Chaab’la karşılaşmadığını belirterek organizasyona dahil olmadığını söyleyen Aybar, Chaab’ın İsveç’teki oluşumunun başında olduğu Ahvaz’ın Kurtuluşu için Arap Mücadelesi Hareketi’nden korktuğunu söyleyerek ifadesini tamamladı.
Dubai’de öldürüldüğü belirtilmişti
Dubai’de öldürüldüğü belirtilen Çetin Koç’un avukatı da müvekkilinin ölmediğiyle ilgili iddiaların bu yargılamanın konusu olmadığını savundu.
Anlatacakları vardı
Zindaşti’nin öldürdüğü iddia edilen İlhan Ünğan’ın ağabeyi Orhan Ünğan avukatı da anlatacakları olduğunu söylemişti. Mahkeme başkanı bu sebeple avukatına müvekkilinin ifade verip vermeyeceğini sordu. Avukat bu konuyla ilgili bilgisi olmadığını söyledi.
Mahkeme, ara kararında tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmetti. Heyet, Çetin Koç’un ölmediğine ilişkin iddialarla ilgili Bakırköy başsavcılığından gelen evraklardan sonra tanığın dinlenip dinlenmeyeceğine karar vererek bu aşamada talebi reddetti.
Bir sonraki duruşma 21 Eylül’de görülecek.