Müslümanların yüzde 90’ından fazlası yolsuzluğun yaygın ya da çok yaygın olarak irtikap edildiği ülkelerde yaşıyorlar.
Müslüman ülkelerde, yöneticiler, elitler, siyasetçiler, bürokratlar, Avrupa’daki, Kuzey Amerika’daki emsallerine göre çok daha fazla yolsuzluk yapıyorlar.
Şimdi, “Tüh! Ne biçim yöneticilerimiz varmış!” mı dememiz gerekiyor?
Tamam, yolsuzluğu yöneticiler yapıyor ama, kiminle yapıyor?
Bir tarafta rüşveti alan var. Ama, rüşveti vermek de kirli bir iş değil mi?
Bu değneğin iki ucu da kirli.
Müslüman yöneticiler, ülkelerindeki Müslüman ahaliyle beraber yolsuzluk yapıyorlar.
Kötü karne, sadece yöneticilerimizin değil, aynı zamanda bizim.
Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.
Şimdi ne oldu bizim Müslümanlığımız?