Milletvekilliği düşürülen HDP’nin eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ, ilk kez hakim karşısında.
Yüksedağ’ın 21 Şubat’ta milletvekilliği, 9 Mart’ta da parti üyeliği düşürülmüştü.
Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya 1000 avukatın katılacağı belirtilmişti. Ancak savcının duruşmanın üç avukatla sınırlandırılmasını istemesine karşın bu talep kabul görmedi.
Polis, mahkemeyi izlemeye gelen yabancı heyeti duruşma salonunun bulunduğu kata almazken, HDP’li vekillerin emniyet yetkilileriyle görüşmesi sonucu heyetin salona girişi sağlandı. Ancak mahkeme heyeti, heyeti daha sonra salondan çıkardı.
Başka duruşmaların olması sebebiyle de duruşmada iki saati aşkın bir süre gecikme yaşadı.
‘Zulmün karşısında durmaktan korkmadık’
Duruşmada söz alan Yüksekdağ, duruşmaya katılmak isteyen avukatlara yönelik engellemelere değinerek, yaşananları ‘siyasi taarruz’ diye niteledi.
Mahkeme salonuyla ilk kez karşı karşıya gelmediğini söyleyen Yüksekdağ, “Mahkemeye bizzat katılmak istedim çünkü zulmün gözünün içine bakmak istedim. Zira biz zulmün karşısında durmaktan hiç korkmadık! Bizim gözümüzün içine bakamadıkları için cezalandırmak istiyorlar. Kendileri karşımıza çıkamadığı için yargıçları çıkarıyorlar” diye konuştu.
‘Birkaç ömrüm olsa yine aynı şeyleri yaparım’
Yine olsa aynı şeyleri yapacağını dile getiren Yüksekdağ şöyle devam etti: “100 yıl ceza isteniyor! Birkaç ömrüm daha olsa aynı şeyleri yaparım. Bizim bir asra değecek kadar barış ve demokrasi davamız var. Ortalık kan deryasıyken ‘400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı’ dediler. Biz o zaman mahkeme salonlarına geleceğimizi biliyorduk. Bunları kimse unutmayacak! Zulüm güçlü olduğunda direniş de onun kadar güçlüyse asla unutulmaz. Ve mutlaka hesabı sorulur.”
‘Meclis’te söylediği sözlerden cayanlar hesap vermeli’
Yüksekdağ, hükümetin halkı yıllarca oyaladığını belirtti: “Benim söylediğim sözlerin altına imza atan 6 milyon yurttaş var. 6 milyonu mahkeme salonlarına nasıl sığdıracaksınız? Siz demediniz mi ‘Meclis’te siyaset yapın!’ E geldik, buyrun. O fezlekelerdeki sözlerin hepsini Meclis’te de söyledim ben. Beni tanıdıysa kamuoyu biliyordur. Ben egemenin yüzüne söylemediğim sözü toplantılarda söylemem. Sözümü sonra inkar etmem. Meclis’te söylediği sözlerden cayanlar hesap vermelidir. Dün bize söz verenler, Kürt halkını yıllarca oyalayanlar nerede? Ben gençlerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Biz şükür, iyi günlerini gördük. Yarın öbür gün sola sağa dönmek cezaya bağlanır. Evde de siyasette de hiçbir kadının yaşamı kolay değildir. Ama bu bize bir şey öğretti: birlikte mücadele etmeyi. Bana dönük siyasi linç operasyonlarında en çok hedef alınan cinsiyetim oldu. Biz bu zihniyete karşı ömrümüzce mücadele ettik!”
‘Biz değil, bizi mahkemeye getirenler yargılanmalı’
Kendisine yöneltilen sokağa çıkma çağrısı yaptığına dair suçlamaya da değinen Yüksekdağ şöyle konuştu: “Biz söylediğimiz sözlerin değil bizleri bu mahkeme salonuna getiren anlayışın yargılanması gerektiğini düşünüyoruz. Biz eğer bir örgüt kurduysak, bir örgütün yöneticisi olduysak onu çatır çatır savunuruz. Bakın HDP’yi nasıl savunuyorum. Sokağa çıkma çağrısı kadar meşru bir çağrı yoktur. Yaptık, yine yaparız. İktidar da yapıyor. İktidar kendi suçunu örtmeye çalışıyor. 6-8 Ekim’de hangi paramiliter güçler sokaktaydı, biz bunları biliyoruz!”
Yüksekdağ’ın tutukluluğunun devam etmesine karar veren mahkeme, duruşmaya 18 Eylül’de devam edilmesine hükmetti.
Yüksekdağ’a peş peşe hapis cezaları
Yüksekdağ’a, 2012 yılında MLKP’li Yasemin Çiftçi için düzenlenen anma etkinliğine katıldığı gerekçesiyle, 2 Kasım 2016 tarihinde ‘terör örgütü propagandası yapma’ suçlamasıyla 10 ay hapis cezası verilmişti.
Yüksekdağ, 4 Kasım 2016’da diğer eş başkan Selahattin Demirtaş ve yedi milletvekiliyle birlikte tutuklanmıştı.
Yüksekdağ, 11 Nisan’da ‘terör örgütü propagandası’suçlamasıyla bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
26 Mayıs’ta ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla bir yıl iki ay hapis cezasına çarptırılan Yüksekdağ’a, Deutsche Welle’ye (DW) verdiği bir söyleşideki ifadeleri sebebiyle 6 Haziran’da yine ‘terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla 1.5 yıl hapis cezası verilmişti.
Yükskedağ’a 12 Ekim 2015’te HDP Adana İl Örgütü tarafından yapılan basın açıklaması ve katıldığı cenaze töreni sırasındaki konuşmaları nedeniyle bir yıl hapis cezası verilmişti.