HDP’nin eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ, tutuklu yargılandığı davada bugün hakim karşısına çıktı.

Yüksekdağ duruşma salonunda. (Fotoğraf: ETHA)
Yüksekdağ, yedi fezlekenin birleştirilmesiyle oluşan davada ‘terör örgütü yöneticiliği’, ‘terör örgütü propagandası yapmak’, ‘toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ve ‘suç işlemeye tahrik’le suçlanıyor.
Yüksekdağ’ın vekilliği 21 Şubat 2017 tarihinde düşürülmüştü.
Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yüksekdağ, Ankara 16’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde oluşturulaan duruşma salonunda görülen davaya getirildi.
Tartışma yaşandı
Duruşma öncesi HDP’li vekillerin müşteki sıralarında oturması tartışma konusu oldu.
Mahkeme başkanı, vekillere “Siz seyircisiniz, izleyicisiniz, müşteki değilsiniz. İzleyici yeri arka taraftır” sözleriyle seslendi.
Yüksekdağ’ın avukatları duruşmayı izlemeye gelen çok sayıda yabancı gözlemci, gazeteci ve izleyicinin salona alınmadığını, bunun aleniyet ilkesine aykırı olduğunu söyledi. Mahkeme, talebi görüşmek için duruşmaya ara verdi.
‘Sizi seviyorum’
Duruşmaya ara verilmesinin ardından jandarma tarafından salondan çıkartılan Yüksekdağ, izleyici sırasında oturanlara dönerek, “Sizi seviyorum” diye seslendi, izleyicilerden bazıları da “Biz de seni seviyoruz” karşılığını verdi.
Dış basına ve gözlemcilere yer yok
Savcı, yabancı heyetlerin akredite olmadığı için salona alınmamasını istedi. Avukatlar da akredite yapılması için bir sistem olmadığını, nasıl akredite olunacağını sordu. Mahkeme başkanı da savcıya tekrar söz verdi.
Savcının “Araştırılsın” cevabına avukatlar yüksek sesle tepki gösterdi.
Oybirliğiyle yabancı gazeteciler ve gözlemciler güvenlik gerekçesiyle salona alınmadı.
‘Bir el bu mahkemenin üzerinde’
Savunma yapan Yüksekdağ, yabancı gözlemcilerin ve bazı izleyicilerin salona alınmamasını eleştirdi, gözaltına alındıktan sonra yaşadığı süreci anlatrı.
HDP’nin eski lideri şunları söyledi: “Türkiye’de siyaset ve söz söyleme hakkına bir darbe yapıldı. En azında bu yargılamaların evrensel normlara uygun olması gerekiyordu. Biz her duruşmada bu sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum yargıya olan güvensizliği derinleştiriyor. Türkiye’de yargı hiçbir zaman bu kadar bağlı ve baskı altında olmamıştır. Çok açık; bir el bu mahkemenin üzerinde, bu heyetin üzerinde basınç oluşturuyor. Bunu biliyordum ancak bu artık kendini gizlemeye bile gerek görmüyor.”
Bu duruşmanın üçüncü duruşması olduğunu, aynı sorunların tekrar tekrar yaşandığını anlatan Yüksekdağ, şunları kaydetti: “Bir takım gözler bizi gözetliyor. Bir el bu mahkeme salonunun içinde. Bugün daha açık bir biçimde yapmayı uygun görmüşler. Yetkilendirilmiş kişiler gönderilmiş. Bu mahkemenin anlamı ne o zaman? Bizim hakkımızda karar verilmiş. Kararı açıklıyorlar zaten. Bu mahkemelerin alınacak karara kılıf uydurmak için olduğunu düşünüyorum.”
‘Yabancılaşan burası’
Yabancı heyetlerin duruşma salonuna alınmamasına ve bir avukatın duruşma salonunda Ankara cumhuriyet başsavcı vekilinin bulunduğunu söylemesine değinen Yüksekdağ, “Bu Türkiye’nin dünyaya ne kadar yabancılaştığını gösterir. Yabancı olan onlar değil, maalesef yabancılaşan burası” dedi.
Yüksekdağ, Kasım 2016’dan bu yana tutuklu yargılanıyor.