Amasra’da maden faciası davasında tutuklu yargılanan yöneticilerin ortaya çıkan ifadelerine göre ocakta acil durumlarda tüm işçileri uyaracak bir sistem yok.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’nde 14 Ekim’deki patlamada 41 işçi hayatını kaybetmişti. Patlamadan sonra, Sayıştay’ın 2019’da madenle ilgili uyardığı ortaya çıkmıştı. Hükümet, yeterli tedbirlerin alınmadığı iddialarını reddederken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’sa patlamayı ‘kader’e bağlamıştı.
ANKA, tutuklanan TTK Amasra Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu’nun da aralarında bulunduğu dokuz şüphelinin ifadelerini yayınladı.
Atmaca, Amasra Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, 2020’den itibaren kendisinden görevlerinin alındığını ileri sürerek, “2020 Ağustos ayından sonra hiçbir iş yapmadım, talimat almadım, emir vermedim, hiçbir sorumluluk altında da değilim. Sadece oturdum, maaş aldım” dedi.
‘Müfettişler havalandırmada eksiklik tespit etmedi’
İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu, ifadesinde havalandırma ölçümlerini TTK Genel Müdürlüğü İş Sağlığı, Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanlığı’na 10 günde bir gönderdiklerini aktararak, şunları dedi: “İşletme ayda bir denetlenmektedir. Yapılan bu denetlemelerde havalandırma sebebiyle bir eksiklik olduğu söylenmemiştir. Olaydan bir hafta önce Çalışma Bakanlığı müfettişleri olayın olduğu düşünülen bölgeyi yani direkt kaza olan yeri denetlemişlerdir. Burada hiçbir eksiklik bulunmadığını tespit etmişlerdir.”
Tutuklu İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural, savcılıktaki ifadesinde, olay günü mesaisinin 16.30’da bittiğini ve kazadan sonra olay yerine geldiğini söyleyerek “Mevcut kazada havalandırma konusunda sorumluluk tamamen iş güvenliğine aittir, tozla mücadele konusunda da iş güvenliğine aittir” diye konuştu.
Maden mühendisi Recep Orhan savcılık ifadesinde, olay günü gaz izleme merkezinde en az iki kişi olması gerekirken tek kişinin olduğunu öğrendiğini aktardı.
Tüm işçileri uyaracak bir sistem yokmuş
İzleme operatörü Mehmet Özdemir, olay günü iki kişi çalışması gerekirken personel eksikliği nedeniyle tek kişi çalıştığını belirterek, acil durumlarda tüm işçileri uyaran bir sistem bulunmadığını söyledi: “Telsiz telefonla iletişim kurulmaktadır. Diyafon bulunmaktadır. Ancak diyafon bize gaz izleme merkezine bağlı değildir. Bunu üstlerimize söyledik ancak hususta iyileştirme yapılmadı. Telsiz kayıtları tutulmasını istedik ancak bu da yapılmadı.”
Özdemir, olay günü saat 18.04’te Rıdvan Acet’e metanın 1,50’e çıktığını haber verdiğini belirterek, şöyle devam etti: “Ben metanın yükseldiğini -300 kot 1’inci rekupta sağ kalın damar üst taban yolu olarak tespit ettim. Bana -320 kotundan herhangi bir veri gelmedi. Zaten burada sensör yok ancak yer altında -320’de sensör bulunuyorsa da bizim sistemimizde kayıtlı değildir. İlk veriyi kesen CH4 27 sensörü 300 kot 1’inci rekup sağ kalın damar üst taban yoludur.”