KEMAL GÖKTAŞ
kemalgoktas@diken.com.tr
@kemalgoktas
Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Yargı reformu’ paketi taslağında temel hak ve özgürlükleri genişletecek düzenlemelerden çok yargının işleyişi içindeki bazı aksaklıkları gidermeye ve birçok suçta yargılama yerine ‘ön ödeme, savcının belirlediği cezaya razı olarak yargılanmaktan kurtulma ya da dosya üzerinden mahkemenin karar vermesi’ gibi usullere yer verildiği ortaya çıktı.
Bakanlığın taslağında tartışma yaratacak düzenlemeler de yer alıyor. Taslağa göre cinsel suç mağduru çocukların beyanları görüntülü olarak kaydedilecek ve dosyaya konulacak. Görüntüleri ve kişisel verileri açıklayanlara sekiz yıla kadar hapis cezası verilecek. Cinsel suç mağduru yetişkinlerin ise ancak rızalarının olması halinde beyanları görüntülü olarak kaydedilecek. İnternet sitelerine erişimin engellenmesi konusunda da hükümler taşıyan taslakta ayrıca Cumhuriyet davası yazar ve yöneticilerinin tutuklanması ile gündeme gelen temyiz hakkı konusunda da değişiklikler yapılması öngörülüyor. Tartışmalı taslakta yer alacak düzenlemeler şöyle:
Avukatlara yeşil pasaport ‘verilebilecek’
Baro levhasına kayıtlı olan ve en az 15 yıl kıdemi bulunan avukatlara hususi damgalı pasaport verilebilecek. Buna ilişkin usul ve esaslar, Dışişleri ve Adalet Bakanlıklarının olumlu görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenecek. Yani taslağa göre her 15 yılını dolduran avukata yeşil pasaport doğrudan verilmeyecek, bu konuda takdir yetkisi olacak.
Pasaportların iadesine İçişleri Bakanlığı karar verecek
OHAL döneminde iptal edilen pasaportlarla ilgili bir düzenleme getirilmesi hedefleniyor. Buna göre ‘OHAL kapsamında kabul edilen kanunlar uyarınca kamu görevinden çıkarılmaları veya rütbelerinin alınması nedeniyle pasaportları iptal edilenler ile haklarında pasaport verilmemesine yönelik idari işlem tesis edilmiş olanlar’ın pasaportları İçişleri Bakanlığı tarafından iade edilebilecek.
Bunun için bu kişiler hakkında devam eden idari veya adli soruşturma veya kovuşturma bulunmaması, kovuşturmaya yer olmadığına, beraatine, ceza verilmesine yer olmadığına, davanın reddine veya düşmesine karar verilmesi, mahkumiyet kararı bulunanların cezalarının tümüyle infaz edilmesi veya ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi şartları aranacak. Pasaportlar bu kişilerin başvurmaları halinde kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaport ‘verilebilecek’. Ancak taslakta “Verilir” yerine “Verilebilir” yazıldığı için İçişleri Bakanlığı ‘araştırma sonucuna göre’ şartları yerine getirse de pasaportunu vermeyebilecek.
Avukatlık ve noterlik için tek, hakim-savcılık için iki sınav
Avukat ve noter olabilmek için, ayrıca hakim ve savcı adaylığı sınavlarına girebilmek için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda başarılı olma şartı getiriliyor. Buna göre ÖSYM’nin yapacağı sınavda 100 üzerinden 70 alamayanlar avukat ve noter olamayacak, hakim ve savcı adaylığı sınavına giremeyecek. İdari yargı hakimlik sınavlarına girebilmek için de İdari Yargı Ön Sınavı’nda başarılı olmak gerekecek.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yılda en az bir defa, İdari Yargı Ön Sınavı ise iki yılda en az bir defa test usulüyle yapılacak. Sınavların yapılma şekli ile sınavlara ilişkin diğer hususlar Hakimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliği’nin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
İlk sınav 2024’de
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı veya İdari Yargı Ön Sınavı’nda başarılı olma şartı, yükseköğretim kurumlarına 1 Ağustos 2019’dan önce kayıt yaptıranlara uygulanmayacak. Buna göre Hukuk Mesleğine Giriş Sınavı en erken 2024’te yapılacak.
Hukuk mezunu olmayan hakime sınırlama
İdari yargıda hakim olabilen siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye mezunlarına sınırlama getiriliyor. Buna göre bu okullardan mezun olanlardan hakim olarak atanacakların sayısı her dönemde alınacak aday sayısının yüzde 20’sini geçmeyecek.
Hakim ve savcı mülakat kurulunun yapısı değişiyor
Halen hakim ve savcı adaylığı sınavında mülakatı yapan kurul, Adalet Bakanı’nın görevlendireceği bakan yardımcısı başkanlığında, Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri olmak üzere toplam beş üyeden oluşuyor. Taslağa göre mülakat kurulunun yapısı değişecek ve kurul, Adalet Bakanının görevlendireceği bakan yardımcısı başkanlığında, Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve Personel Genel Müdürleri ile Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreteri ve Türkiye Adalet Akademisi Danışma Kurulu’ndan seçilen bir kişi ve Yargıtay veya Danıştay’dan bir olmak üzere toplam yedi üyeden oluşacak.
Hakim savcı eğitim sistemi değişiyor
Hakim ve savcıların adaylıkları süresince alacakları eğitim Türkiye Adalet Akademisince yaptırılacak. Hakimlik ve savcılık adaylığı sonrasında yapılan yazılı ve sözlü sınavı da Akademi yürütecek.
Eleştiri suç olmayacakmış
Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. maddesinde düzenlenen ‘terör örgütü propagandası’ suçuna ilişkin olarak “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” cümlesi eklenecek.
Aile mahkemesi uzmanları
Aile mahkemelerinde uzman görevlendirilmesi usulleri de değiştiriliyor. Halen her aile mahkemesine atanarak görev yapan uzmanlar için ‘tercihan; evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olmak’ şartları aranıyor. Değişikliğe göre atama yerine her bir aile mahkemesi için değil, bütün mahkemeler için görevlendirme yapılacak.
Defineci parasını öderse yargılanmayacak
Ön ödeme usulünde failin 10 gün içinde talep etmesi koşuluyla ödeme miktarı birer ay ara ile üç eşit taksit halinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilecek. Taksitlerin süresinde ödenmemesi halinde ön ödeme hükümsüz kalacak ve soruşturmaya devam edilecek.
Taslağa göre izinsiz define arayanlar da önödeme kapsamında ödeme yaparlarsa soruşturulmaktan ve yargılanmaktan kurtulabilecekler. Kanuna göre izinsiz olarak define araştıranlar, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor.
Soruşturma aşamasında tutukluluk süresine sınırlama
Halen ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde azami tutukluluk süresi 1.5 yıl, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde ise iki yıl olarak uygulanıyor. ‘Devlete karşı işlenen suçlar ile terör suçlarında’ ise bu süre beş yıl.
Taslak bu süreleri değiştirmiyor ama soruşturma aşamasındaki, yani iddianame düzenlenip dava açılmasına kadar geçen dönemde, tutukluluk süreleri için de ayrıca bir sınırlama getiriyor. Buna göre soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemeyecek. Ancak, devlete karşı işlenen suçlar ile terör suçları ile toplu işlenen suçlarda bu süre iki yıl olacak.
Çocuklar için süreler de değiştirilerek 15 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuklar için tutuklama süreleri yarı oranında, 18 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise dörtte üç oranında uygulanacak.
Savcıya dava açmama yetkisi genişliyor
Halen savcılar şikayete bağlı ve üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle erteleyebiliyor. Bu karara karşı da sadece mağdur itiraz edebiliyor.
Taslağa göre savcı uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı da dava açmayı beş yıl erteleyebilecek. Bu karara mağdurun yanı sıra şüpheli de itiraz edebilecek. Ancak bu madde örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar, kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hakkında uygulanmayacak.
İddianamenin iadesinde yeni kriter
Halen ‘suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen’ iddianameler mahkeme tarafından savcıya iade edilirken taslağa göre ‘Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen’ iddianameler iade edilecek. Yani böylece mutlak etki yerine doğrudan etki kriteri getirilerek dosya için önemli bir delilin iddianameye konulmaması nedeniyle iade edilmesinin önü açılacak.
Ayrıca, ‘soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan’ Cumhurbaşkanı’na hakaret, Türklüğü aşağılama gibi suçlarda Adalet Bakanlığı’nın, memurların işlediği suçlarda amirlerinden alınması gereken izinler olmadan düzenlenen iddianameler de iade edilecek.
Nakledilen davalarda mağdurun masrafları ödenecek
Soruşturma veya dava evresinde, dava nakli veya adli tıp işlemleri nedeniyle yerleşim yeri dışında bir yere gitme zorunluluğu doğması halinde mağdurun yapmış olduğu konaklama, iaşe ve ulaşım giderleri Adalet Bakanlığı’nca ödenecek.
Cinsel suçlarda çocuk mağdurun beyanı kayda alınacak
Cinsel suç mağduru çocukların soruşturma aşamasındaki beyanları, bunlara yönelik hizmet veren merkezlerde alınacak. İfadeyi savcı değil, uzmanlar alacak ve savcı ifade alma işlemine nezaret edecek. Mağdur çocuğun beyan ve görüntüleri kayda alınacak.
Dava aşamasında ise ancak, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından mağdur çocuğun beyanının alınması veya başkaca bir işlem yapılmasında zorunluluk bulunması halinde bu işlem, mahkeme veya görevlendireceği naip hakim tarafından bu merkezlerde uzmanlar aracılığıyla yerine getirilecek. Mağdur çocuk yargı çevresi ve mülki sınırlara bakılmaksızın en yakın merkeze götürülmek suretiyle bu işlemler yerine getirilecek.
Cinsel suç mağduru yetişkinler de aynı şekilde savcı nezaretinde uzmanlara ifade verecekler. Ancak yetişkin mağdurların beyanlarının ve görüntülerin kayda alınması ancak rızaları varsa söz konusu olacak.
Cinsel suç mağdurlarının beyan ve görüntüleri dava dosyasında saklanacak ve gizliliği için gerekli tedbirler alınacak. Bu beyan ve görüntülerdeki kişisel verileri açıklayanlara dört ila sekiz yıl arası hapis cezası verilecek.
Yeni bir yargılama usulleri: Savcıya ABD modeli yetki
Soruşturma evresi sonunda şu suçlar için yeni bir yargılama usulü olan ‘seri yargılama usulü’ uygulanacak:
“Hakkı olmayan yere tecavüz, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, gürültüye neden olma, parada sahtecilik, mühür bozma, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, ruhsatsız silah ve mermi bulundurma, taşıma, ormana bina, ağıl ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması, tarla açılması, işlenmesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi ve rulet, tilt, langırt ve benzeri oyun alet ve makinaları hakkındaki kanuna aykırılık.”
Buna göre şüphelinin kabul etmesi halinde savcı suça öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle bir ceza belirleyecek ve böylece sanık da yargılanmaktan kurtulacak.
Seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hallerinde ve adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması halinde, seri muhakeme usulü uygulanmayacak.
Dosya üzerinden karar
Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulü uygulanacak. Bu usülde mahkeme tarafların beyanını bildirmelerini isteyecek ve dosya üzerinden karar verecek. Mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirim yapılacak.
Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan (Cumhurbaşkanı’na hakaret, Türklüğü ve devlet organlarını aşağılama gibi suçlarda) suçlar hakkında uygulanmayacak.
Sanığın yokluğunda karar
İstinaf mahkemeleri, sanığın yokluğunda da karar verebilecek. Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ olmasına rağmen duruşmaya gelmemesi halinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilecek. Ancak, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, her hâlde sanığın dinlenmesi gerekecek.
Düşünce ve örgüt suçlarına temyiz hakkı
Taslakla, beş yılın altında ceza aldıkları için istinaf mahkemesinden sonra Yargıtay’a temyiz hakkı olmayanlara bu hakkın tanınması öngörülüyor. Buna göre düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında kalan veya örgüt suçlarında, ceza ne olursa olsun sanıkların Yargıtay’da temyiz hakkı olacak:
“Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemeye tahrik, suçu ve suçluyu övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, kanunlara uymamaya tahrik, Cumhurbaşkanı’na hakaret, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, Türk Milleti’ni, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Devletin kurum ve organlarını aşağılama, silahlı örgüt, halkı askerlikten soğutma, terör örgütlerinin bildirilerini açıklama ve propagandasını yapma, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa aykırılık.”
Birlikte işlenen suçlarda temyiz
Birlikte işlenen suçlarda sanıkların bir kısmının temyiz hakkı olmadığı takdirde mahkeme temyiz hakkı bulunmayanlarla ilgili infazın durdurulmasına karar verebilecek.
Mağdura danışmanlık bitti
Denetimli serbestlik müdürlükleri ile koruma kurullarına verilen ‘suçtan zarar gören kişilerin karşılaştıkları psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde danışmanlık yapmak ve bu kişilere yardımcı olmak’ görevi kaldırıldı.
Site kapatma yetkisi
İnternet siteleri hakkında verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek. Ancak, ‘teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı’ verilebilecek.