Enerji politikalarından sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’a göre, özel elektrik şirketlerine verilen desteklemelerin vatandaşın faturasına yansıması son üç yılda iki katına çıktı.
Türkiye’de özel elektrik üretim şirketlerine, ‘yenilenebilir enerji destekleme mekanizması (YEKDEM)‘, ‘yerli kömür santrali desteği‘ ve ‘kapasite mekanizması‘ olmak üzere toplam üç çeşit parasal destek yapılıyor.
Bu desteklerin faturalara yansımasını hesaplayan Akın, vatandaşın elektrik faturasında ödediği tutarın yüzde 23’ünün şirketlere gittiğini savundu.
Akın’ın değerlendirmeleri özetle şöyle: “Söz konusu üç destek, doğrudan ya da dolaylı olarak vatandaşın faturalarına yansıtılarak bir yük oluşturuyor. Destekleme adı altında ödenen paranın kamudan çıktığı dikkate alındığında, bu paranın öyle ya da böyle vatandaşın cebinden çıktığını söylemek mümkün.
2018 yılında ortalama 150 kWsa tüketim yapan bir haneden, doğrudan ya da dolaylı olarak tükettiği elektrik miktarı bedelinin dışında her ay özel şirketlere destek ödemesi adı altında 11,09 lira alındı.
2019’da bu rakam 16,92 lira. 2020’de ise 23,62 liraya yükseldi.
2018 yılıyla karşılaştırıldığında destek ödemelerindeki artış, yüzde 112,98.
Destekleme sistemleri, artık vatandaşın ucuz enerji alması değil, şirketlerin desteklenmesi ve kurtarılmasına dönüşmüş durumda. Özetle bu destekleme sistemleri vatandaşın değil, şirketlerin lehine.”