AKP hükümetinin dış politikada büyük önem verdiği bilinen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliği, son dönemde IŞİD ve Kürt kenti Kobani’ye yönelik politikalar yüzünden tehlikeye girmiş olabilir. Fransız haber ajansı AFP, son olarak IŞİD’in değil de PKK’nın vurulması nedeniyle, ‘IŞİD karşıtı koalisyonun Türkiye’nin üyeliğine isteksiz olabileceğini‘ yazdı.
AFP, geçici üyelik için bugün yapılacak seçimler öncesinde yayımladığı analizinde, Türkiye’nin aday olduğu koltuk için İspanya ve Yeni Zelanda’dayla yarıştığını hatırlatıp, Türkiye hakkında şu ifadeleri kullandı:
‘Davutoğlu’na katılmayanlar var’
”Türkiye kendine güveniyor ama IŞİD karşıtı koalisyon buna istekli olmayabilir. Başbakan Ahmet Davutoğlu milletvekillerine, başarılı olunursa, ki ‘bu ihtimalin çok büyük olduğunu’ söyledi, Türkiye’nin sadece beş yıl sonra geçici üyeliğe yeniden seçilen ilk ülke olacağını anlattı. (Türkiye en son 2009-2010’da Konsey’de yer almıştı.)
Davutoğlu, ”Bu durum, Türkiye’nin önemini gösteriyor. Türkiye’yi uluslararası barış, hukuk ve hakların en güçlü garantörü olarak dünyanın her köşesinde temsil etmeye devam edeceğiz” dedi.
Başkaları buna katılmayabilir. Türkiye, koalisyonun İslamcı militanların Irak ve Suriye’deki ilerleyişini engelleme çabalarının ortasında IŞİD’le savaşan Kürt güçlerine karşı hava saldırıları düzenlediği için ağır eleştiriler aldı. Bu adım, Ankara’nın seçilme şansını zayıflatmış olabilir.”
‘Dünya Beş’ten Büyük’ ama…
Türkiye saatiyle bugün 18.00’da, New York’taki BM Genel Kurulu’nda yapılacak seçimlerde, Türkiye Güvenlik Konseyi’nin ‘Batı Avrupa ve Diğerleri‘ kategorisindeki koltuğu için İspanya ve Yeni Zelanda’yla yarışacak. Gizli oylamada, 193 ülkenin üçte ikisinin oyunun alınması ya da bütün üyelerin katılmaması halinde en az 129 üyeden oy gerekiyor.
AFP, Türkiye’nin Müslüman ve Afrika ülkelerinin desteğini almasının beklenmesine karşılık, İspanya’nın Latin Amerika blokunun büyük çoğunluğundan oy alacağını yazdı. Ajans, Yeni Zelanda’ya fazla şans tanımadı.
AKP hükümeti, BM Güvenlik Konseyi’nin 2’inci Dünya Savaşı’nın beş kazanan ülkesinden oluşan daimi üyelerinin veto hakkına sahip olmasına karşı çıkıyor ve reform çağrısı yapıyor. Hükümet, ‘Dünya Beş’ten Büyüktür‘ kampanyasıyla da bu tezini dünyaya duyuruyor.