Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetimindeki Koza Altın İşletmeleri, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde yaşam alanlarının yakınına siyanürlü atık depolama tesisi yapılması için harekete geçti. Mahalleli ayağa kalktı.

Salgın döneminde projenin ÇED raporunun son şeklinin verildiğini duyuran Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, siyanürlü göletin yapılacağı bölgedeki mahalle muhtarlarına itirazlar için 10 gün süre verdi.
Siyanürlü atık havuzunun yapılması planlanan alanı ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, 40 hektar alan içinde 1 milyon 750 bin metreküp kapasiteli atık depolama göleti inşa edileceğini belirterek şöyle konuştu: “Altın madeninin siyanür ile temizlenmesinden sonra ortaya çıkan atıklar bu dev gölete bırakılacak. Bu göletin yapılacağı yer Kaymaz Mahallesi’nin dibi. Baktığınızda evler gözüküyor. Bu atık havuzu Eskişehir’deki tüm canlılar için bir tehlike oluşturmakta.”
Çakırözer şöyle devam etti: “Binlerce Sivrihisarlının, Eskişehirlinin yaşamını, hayvanların sağlığını, doğayı, tehlikeye atacak siyanür havuzu için bu acele neden? Hem de bunu kayyım eliyle yani devlet
eliyle yapıyorlar. Havayı, toprağı, suyu, koyunu, kuşu, insanı zehirleyecek adımdan derhal vazgeçin.”
İmza kampanyası başlattılar
Mahallelerine sadece birkaç yüz metre uzaklıkta inşa edilecek dev
siyanürlü atık göletine karşı çıkan Kaymazlılar, imza toplamaya başladı.

Kaymaz’da ve Sivrihisar’da imza kampanyası başlatıldığına dikkat çeken Çakırözer, “Hem Kaymaz’da hem Eskişehir’de hemşehrilerimiz imza topluyor. Ama salgından dolayı çok az insanımız bu atık havuzu için yayınlanan rapordan haberdar. Hemşehrilerimiz seslerini duyuramıyor” ifadelerini kullandı.
‘Karantinadayken raporlar halkın görüşüne sunuluyor‘
Çakırözer, Türkiye’nin ‘corona’ salgınıyla mücadele ettiği dönemde bir hafta önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın muhtara bu yazıyı gönderdiğini belirterek, “Tüm Türkiye odağını salgına vermişken, sanki yangından mal kaçırır gibi, apar topar siyanürlü atık göleti gündeme getiriliyor. Vatandaş evlerinde karantinada iken raporlar halkın görüşüne sunuluyor. Bunu da anayasaya göre vatandaşın sağlığını, doğayı çevreyi korumakla birinci sorumlu olan devletin kendisi yapıyor” diye konuştu.
23 yıl önce maden Sivrihisar’a yapılırken de ilçe sakinlerinin büyük direniş sergilediğini belirten Çakırözer, “23 yıl önce yolları kapamışlardı. O dönem kimse dinlemedi. Ama o bölgedeki köylerden çok sayıda yurttaş bu süreçte özellikle kanserden hayatını kaybetti. Şimdi yeniden ikinci siyanür göletinin yapılması gündeme gelince yine aynı kaygı duyuluyor. Bu atık havuzu sadece Kaymaz, Sivrihisar değil; Eskişehir’deki tüm canlı ve hayvan hayatı için bir tehlike oluşturmakta” dedi.
‘Kimse zehir solumak istemez‘
Kaymaz Mahalle Muhtarı Bayram Canigür, 12 Mart’ta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gönderilen yazının 31 Mart’ta kendilerine ulaştığını ifade ederek, “Corona virüsüyle mücadele döneminde bu yazı bize geç geldi. Sosyal izolasyon nedeniyle mahallemizde yaşayanları doğru dürüst bilgilendiremedik bile” diye konuştu.
Kaymaz Koruma Derneği yöneticilerinden Reha Önen, “Kim evinin kapısının önünde zehir solumak ister? Hayvanlarımız, insanlarımız ölüyor. Sadece yüzde 1’i kendi eceliyle ölüyor. Gerisi hep kanserden. Kapımızın dibine zehirli siyanür göleti yapılmasın” ifadelerini kullandı.
Mahalle sakinlerinden Erhan Aksu, madenin kurulmaması için çok fazla mücadele verdiklerini söyleyerek “ÇED öncesi toplantıda bize dendi ki bu gölet size 2 km ötede. Size bir zarar vermeyecek. Ama çitleriyle birlikte Kaymaz’ın 500 metre dibine kadar gelecekler. Penceremizin, kapımızın dibine siyanür göletini yapıyorlar. Biz bunu istemiyoruz. Karşı çıkıyoruz” dedi.