Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Doğan Ergün, 4 milyon 200 bin oyun kullanıldığı yaklaşık 20 bin sandığın şaibeli olduğunu ileri sürdü.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan yüzde 49,52 alırken, millet ittifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ysa yüzde 44,88 aldı. Seçim böylece ikinci tura kaldı ama ‘oyların çalındığı’ iddiaları sürüyor.
HDP’nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, seçimlerin kurulan bir tezgah yöntemiyle kazanıldığını iddia etmişti. Benzer bir iddia da TİP’ten geldi.
TİP’li Ergün’ün konuya dair açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
*Türkiye İşçi Partisi’nin yazılım, veri analisti ve hukukçu arkadaşlarıyla beraber, yani çalışma arkadaşlarımızla beraber onlarca kişinin emeğiyle aslında bir tabloyu, bir vahim tabloyu, bir şaibe tablosunu, seçmen iradesinin nasıl gasp edildiğine ilişkin bir tabloyu bir kez daha görmüş durumdayız. Burada sadece bu seçimle alakalı bir şeyden bahsetmediğimi özellikle vurgulamak istiyorum.
*7 Haziran seçimlerinden bu yana, yani 7 Haziran seçimleri bittikten sonra artık 1 Kasım’a geçildi. 1 Kasım’da seçimler tekrar edildi, o günden itibaren devreye konan bir senaryo, bir proje, bir hak gaspının benzer örneklerini yaşamaya devam ediyoruz.
*Bizzat ben de 2017 yılında yapılan referandumda konuda özel olarak çalışmıştım. O dönemde ölülere oy kullandırıldığını, yani nasıl Fethullah Gülen daha önce “Mezardan kalkıp gerekirse oy kullanacaksınız” dediyse ona benzer yöntemlerle aynı şekilde ölülere oy kullandırıldığını tespit etmiştik. Şimdi benzer bir senaryonun yine yaşandığını açık bir şekilde söyleyebiliriz.
*Bu şöyle oluyor: Pek çok sandık ve okulda iktidar partileri ve çeşitli devlet olanakları kullanılarak tam kontrol sağlanıyor. Bu okullarda, bu sandıklarda kimlerin oy verebileceği, kimlerin oy vermeyeceği, oy vermeyen seçmenler yerine ya da veremeyen seçmenler yerine ne yönde oy kullanılacağı tayin ediliyor, belirleniyor. Şimdi, mesela bunu becerdikleri oranda bütün oylar kendi cephelerine, kendi lehlerine yazılıyor. Beceremediklerinde, yani bütün o seçmenlerin ne yönde oy kullanacağını belirleyemedikleri durumda da kullanılmayan oylar yerine kendilerine oy yazdıklarını görüyoruz. Burada bir yöntem olarak da görev kağıdıyla oy kullanılması, birden fazla oy kullanılması mekanizması işletiliyor.
İstatistiğe aykırı
*İstatistik bilimi bize bir şey söylüyor. Dünyanın her yerinde, otoriter devletler dışında dünyanın her yerinde adil, demokratik seçimlerin yapılabildiği, en azından belli kurallara uyulan her yerde yüzde 95 civarında oy kullanmak bir anormallik, anomali göstergesidir. Çünkü yüzde 95 civarında oy kullanılması demek, yüzde 95 ve üzerinde oy kullanılması demek o seçim çevresinde kimsenin hastalanmadığı, kimsenin ölmediği, yani seçmen listeleri oluşturulduktan sonra seçimlere gidene kadar kimsenin hastalanmadığı, kimsenin başına önemli bir iş gelmediği, kimsenin ölmediği anlamına gelir. Bu, istatistiki olarak imkansızdır.
’20 bin sandık şaibeli’
Türkiye’de 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 95 ve üzeri oy kullanılan sandık sayısı 20 bine yakın ve burada seçmen sayısı dört milyon 200 bin civarında. Yani dört milyon 200 bin oyun kullanıldığı yaklaşık 20 bin sandık şaibelidir. Açıkça şaibelidir. Yüzde 98 ve üzeri katılımın sağlandığı sandık sayısı yedi bin civarında. Buralarda geçerli oy sayısı 825 bin 130.
*Şimdi buradan bir örnek vereyim. Örneğin yüzde 98’den fazla oy kullanılan sandıklarda cumhur ittifakının oy oranı yüzde 60’a yakın. Yani normalde aldığından belki de 13- 14 puan fazla bir oy alınmış durumda. Şimdi, yüzde 95 ve üzeri oy kullanılması yüzde 98 ve üzeri oy kullanılması bunlar zaten şaibeli diyoruz. Bir de yüzde 100 ve üzeri oy kullanılmış sandıklar var. Diyelim ki sandıkta 100 seçmen var. Nasıl orada 103- 105- 120 kişi oy kullanabilir? İşte orada da devreye şu giriyor. Görev kağıdıyla orada oy kullanan polis memurları ya da görevliler ya da çeşitli devlet memurları. Burada yüzde 100 ve üzeri oy kullanılan sandık sayısı 4 bin 841. Buradaki sandıklarda kullanılan oy sayısı 422 bin ve buralarda Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy oranı yüzde 61’in üzerinde. Yani normalde bize aldığı söylenen oyun 11- 12 puan üzerinde. Burada MHP’nin oy oranı yüzde 13’ten fazla görünüyor.
*Birkaç örnek vermek istiyorum. Şırnak merkez bin 156 numaralı sandıkta oy kullanma oranı yüzde 762. Yani 7- 7,5 kat fazla insan oy kullanmış. Siirt Pervari bin 59 numaralı sandıkta oy kullanma oranı yüzde 233 ve burada toplamda 200 civarında yurttaşımız oy kullanmış görünüyor. Yüzde 100 ve üzerinde oy kullanılan 154 sandıkta Millet İttifakı’na hiç oy çıkmamış. Hiç kimsenin aklına gelmemiş millet ittifakına oy vermek. Burada yine dikkat etmemiz gereken bir unsur var. Buralarda Millet İttifakı partilerinin sandık kurulu üyeleri oy vermemişler. Sandık kurulundan kimse gidip, herhangi bir CHP’li, herhangi bir İYİ Partili ya da herhangi bir Yeşil Sol Partili dostumuz buralara gidip sandık kurulu üyesi olmamışlar veya olsalar bile kendi adaylarına ya da kendi partilerine oy vermemişler. Bu çok çarpıcı bir veri. Bütün bunlar bir şaibe olduğunu açıkça gösteriyor. Biz bu operasyonun bir bütün olarak MHP’yi gözetilen bir operasyon olduğunu düşünüyoruz. Yani cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın lehine sonuçlar alındı ama özel olarak da MHP’nin yine bu sandıklarda ve özellikle devlet görevlileri tarafından gözetildiğini, bu operasyonu yapanların da bunu gözettiğini görebiliyoruz.
‘MHP’ye yazılıyor’
*Bu yüzde 100 ve üzeri oy kullanılan sandıklarda MHP’nin oyu yüzde 13. Yani Türkiye genelinde aldığı oyun çok daha üzerinde bir oy almış durumda. Bazı, yine böyle sandıklarda, örneğin, 7 Haziran seçimlerinde MHP’nin oy oranı yüzde 2’yken şimdi yüzde 16’ya yükselmiş. Öyle sandıklar var ki o sandıklar kapatılmış, bütün devlet görevlileri oraya yönlendirilmiş. MHP daha önce burada yüzde 2 oy alıyormuş, şimdi birden oy oranı yüzde 16’ya çıkmış.
*Birincisi; biz burada zaten kaybedeceğimiz bir seçime gittiğimizi söylemek için bu sözleri söylemiyoruz. Yani işte “TİP neden bunlardan bahsediyor, seçmende umutsuzluk mu yaratmak istiyorsunuz” denebilir. Hayır. Biz yapmamız gereken şeyler olduğunu biliyoruz, görüyoruz, 14 Mayıs seçimlerinin şaibeli olduğunu söylüyoruz ve bu 14 Mayıs seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanıp kazanmadığını bilemeyiz ama Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanacak bir oy almadığını açıkça görebiliyoruz. Vumhur ittifakının kazanacak bir oy almadığını açıkça görebiliyoruz.
Oğan detayı
*Bu operasyonda, milletvekili seçiminde MHP gözetilmiştir, bunu görüyoruz. Bu operasyonun bir parçası Anadolu Ajansı olmuştur. Anadolu Ajansı daha ilk dakikadan itibaren çok yüksek oranda Tayyip Erdoğan’ı göstermiş, ardından o daha düşük seviyelere indirmiştir ama daha dikkat çekici olan ve istatistik bilimiyle açıklanamayacak olan şey şudur: Sinan Oğan, Anadolu Ajansı tarafından ilk dakikada kaç oy oranı gösterildiyse, sonuna kadar o oranda kalmıştır. 5,2- 5,3 oranında kalmıştır. Bunun istatistik ve istatistik bilimiyle açıklanması mümkün değildir. Hiçbir örneklem, başından sonuna saatler boyunca hep 5,2- 5,3’ü veremez.