Ankara’da 10 Ekim 2015’te 102 kişinin hayatını kaybettiği IŞİD saldırısı davasının duruşmasında sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken, duruşmada gergin anlar yaşandı, bazı sanıklar savunma yaptı.

Fotoğraf: Reuters
Evrensel’den Tamer Arda Erşin’in aktardığına göre bazı sanıklar bugün Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.
Sanıklar gizli tanık ‘Piramit’in ifadesine karşı savunma yaptı.
Sanık Erman Ekici, Gaziantep’te ‘örgüt üyeliği’yle yargılandığı dava dosyasından gelen görüntüleri kabul etmedi.
Ekici, elinde IŞİD bayrağı görülmesini “Bu bayrakta yer alanlar camilerin girişinde yazıyor” sözleriyle savundu. Ekici, 21,5 aydır tutuklu olduğunu söyleyip uzun tutukluluktan şikayetçi olurken, “-miş, -muş’la iddianame açılıyor” dedi.
Garip savunmalar ve tehdit
Kuran’dan ayetler okuyan sanık Yakup Şahin, kendilerinden çok ‘İslam’ın yargılanıp esir edilmeye çalışıldığını’ öne sürdü.
Sanık Talha Güneş, mağdur avukatlarının delillerini ‘acizlik’ diye nitelerken, yine Gaziantep’deki davada aleyhine verilen ifadeleri kabul etmedi. Güneş, mağdur avukatı Tugay Bek’in PKK’yla ilişkisi olduğunu iddia edince salon karıştı.
Sanık Mehmedin Baraç’ın da Bek’i parmak sallayarak tehdit ettiği bildirildi.
‘İntikam alıyor’
Sanık Mehmet Akaltın, diğer sanık Esin Durgun’un ifadelerini hatırlatarak “Kocasını benim ihbar ettiğimi biliyor ve bu yüzden intikam almaya çalışıyor. Eşimin (Hatice Akaltın) hiçbir suçu yok” dedi.
Sanık İbrahim Halil Alçay da şunları söyledi: “İki yıldır dosyayla alakalı deliller toplanmaya çalışılıyor. İlk zamanki durumumdan farklı bir durumda değilim. Benim oğlumun adı Huzeyfe olduğu için kod adıma Ebu Huzeyfe deniyor. Halil Durgun ile ilgili sadece ticari ilişkim vardı.”
‘IŞİD hunharca katliamlar yapıyor’
Sanık Yakup Karaoğlu şu savunmayı yaptı: “Boşanmak istediği hanımını terör örgütü üyesi diye şikayet ediyor. IŞİD hunharca katliamlar yaptı. Gönül ister ki IŞİD’in yaptığı katliamla birlikte yatağında öldürülen polisler de anılsa keşke. Şeriat istiyorum, Allah’ın kanunlarını istiyorum. Eğer bunun için yargılanacaksam, yargılayın. Bu tür üç-beş kişinin yapacağı katliamlar içinde bulunmam. IŞİD İslami camiadakileri saflarına katıyor ama ben bunlardan değilim.”
Evinde IŞİD bayrağı bulunan Mehmedin Baraç, Abdülselam Hıtay’ın üç resmi makamda bayrağın kendisine ait olduğunu söylediğini ancak bayrağın kendi üzerine kaldığını savundu.
Sanık Abdülhamit Boz, isim benzerliğinden dolayı tutuklu olduğunu iddia etti. Diğer bir sanık Resul Demir ise “Biz birbirimize gidip geliyorduk, çıkınca Allah izin verirse yine gideceğiz. Sırf birilerini rahatlamak için suç atfetmiyorsanız bu tutuklukların devam etmemesi gerekiyor” diye konuştu.
Mahkeme, 36 sanıklı davada tutuklu sanıklarının bu hallerinin devamına karar verdi, duruşmayı 22-23 Kasım’a erteledi.