Türkiye’nin tamamında görülen ve süs bitkisi olarak kullanılan şimşirin, şimşir güvesi (tırtıl) nedeniyle Marmara ve Karadeniz bölgelerinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması üzerine başlatılan proje kapsamında genetik özellikleri belirlendi.

Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi işbirliğiyle 2019’da başlatılan ve Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından desteklenen ‘Şimşir Seleksiyonu ve Çoğaltılması Projesi’ çerçevesinde çoğaltma çalışmaları yapıldı.
AA’ya konuşan Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kibar Ak, “Şimşir, ülkemizin Karadeniz, Marmara, Akdeniz bölgesinde çok yaygın olarak görülen bitkilerimizden bir tanesidir. Küresel iklim değişikliğinin doğaya verdiği tahribat ve bazı zararlıların popülasyonunun artması sonucu şimşir alanlarımız tehlike altında” dedi.
Proje kapsamında 200 farklı şimşir türünün Türkiye’nin çeşitli üretim alanlarından toplanıp çoğaltılmasına başlandığını belirten Ak, “Toplanan tüm şimşirlerin genleri, yerleri de belirlenerek, doğal kaynağımızı koruma altına almış olduk. Bundan sonraki projemiz şimşiri süs bitkileri sektörüne kazandırmak olacaktır” ifadelerini kullandı.
Enstitüde görevli araştırmacı ziraat yüksek mühendisi Ömer Sarı ise geçmiş yıllarda park, bahçe ve evlerin etrafını güzelleştirmek için kullanılan şimşirlerin zaman içinde kullanımının azaldığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Milattan önce de Mısır’da evlerin bahçesinde kullanıldığı araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de çok önemliydi ve sanayi bitkisiydi. Bartın’dan İngiltere’ye şimşir ihracatı yapıldığı kaynaklarda mevcuttur. Teknolojinin ilerlemesiyle değerini kaybetmiştir ancak son yıllarda süs bitkisi olarak değeri artmaya başlamıştır.”