Editöre not:
Bu haber Diken’in yazıişleri tarafından derlenmiştir. Kısaltıp kaynak belirtmek ve bağlantı vermek koşuluyla kullanılabilir. Lütfen emeğe saygı gösterin, ‘kopyala yapıştır’ yapmayın.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, seçim süreci ve sonrasındaki açıklamalarıyla dikkatleri üstünde topladı. Kuşoğlu’nun bürokrasiden DYP’ye, oradan Abdüllatif Şener’in kurduğu Türkiye Partisi’ne ve CHP’nin genel başkan yardımcılığı pozisyonuna uzanan bir hikayesi var.

Kuşoğlu, 7 Ocak 1958’de Erzurum’da doğdu. 1979’da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Kılıçdaroğlu gibi, Maliye Bakanlığı’nda hesap uzmanlığı yaptı. Sosyal Sigortalar Kurumu genel müdür yardımcılığı görevini yürüttü ve burada Kılıçdaroğlu’yla çalıştı. Daha sonra özel sektörde üst düzey görevlerde bulunan Kuşoğlu bir süre sonra siyasete atıldı.
Kuşoğlu, 2002-2008 arasında Mehmet Ağar’ın Doğru Yol Partisi’nin ve Demokrat Parti’nin genel başkanlığını yürüttüğü sırada bu partilerde siyaset yaptı. 2007’de DYP’nin Ankara il başkanıyken, görevinden istifa ederek DP’den milletvekili adaylığına başvurdu. Milletvekili olamayan Kuşoğlu, 2009’da AKP’den istifa eden Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı. Burada genel başkan yardımcılığını üstlendi. 2010’da Türkiye Partisi’nden istifa ederek CHP’ye katılıp PM üyesi oldu. Türkiye Partisi’yse 2012’de kapandı.
‘Üstadımın teklifi’
Kuşoğlu bu süreci şöyle anlatmıştı: “(Kemal) Kılıçdaroğlu’nun teklifi, kurultaydan önceki cuma geldi. Teklifin ardından hemen Abdüllatif Şener beyi aradım, konuyu aktardım. Üstadımın (Kılıçdaroğlu) böyle bir teklifi olduğunu söyledim. Uygun görürse bu teklifi kabul etmek istediğimi de ilettim. O da sağ olsun anlayışla karşıladı, başarılar diledi, helalleşip yollarımızı ayırdık.”
2011’de CHP’den Ankara milletvekili seçilen Kuşoğlu, 24, 25, 26 ve 27’inci dönemde CHP milletvekili olarak siyasi hayatını sürdürdü. 28’inci dönemde aday olmayan Kuşoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması halinde bürokrasi kademelerinde veya kabinede görev alacağı belirtildi.
Şener’i transfer eden isim
Kuşoğlu, CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini söyleyen Şener’i CHP’ye ‘transfer eden’ isim olarak da biliniyor. Şener, 2018’de CHP’ye katıldı ve milletvekili seçildi.
Şener’in CHP’ye katıldığı ve vekil adayı olduğu dönemde, CHP Meram ilçe başkanı Ahmet Yiğit bu duruma şöyle tepki göstermişti: “Konya’nın kaç ilçesinin olduğunu bilmeyen, Konya halkının demografik yapısına hakim olmayan ve hatta daha önce Konya’da bir gece dahi geçirmemiş bir isim olan Abdüllatif Şener’in, parti meclisimizin toplantısında birinci sıra olarak açıklandığını bilmenizi isteriz. Bu karar başta parti örgütlerimizi ve Konya halkını tanımamaktır.”
CHP maliyesi ondan soruluyor
Kuşoğlu ilerleyen dönemlerde partinin genel başkan yardımcısı oldu, idari ve mali işlerden sorumlu hale geldi. CHP’nin maliyesinin kontrol eden isim olarak bilindi.
Kuşoğlu, pek fazla kamuoyu önünde olmasa da seçim sürecinin en önemli yürütücülerinden biriydi. Öyle ki seçim dönemindeki çalışmalara harcanan tüm paralar Kuşoğlu’nun denetimindeydi. Aynı zamanda Kılıçdaroğlu’na en yakın isimlerden olması ve sık sık görüşmesi nedeniyle ortaya konan politikaların belirleyicileri arasında gösterildi.
Açıklamaları
Kuşoğlu zaman zaman yaptığı açıklamalarla da gündeme geldi. 2011’de tekke ve zaviyelere dair şunları demişti:
“Tekke ve zaviyeler birer üretim yeridir. Bunun çok iyi anlaşılması lazım. Oralarda insan yetiştirilirdi, oralar eğitim ve kültür kurumlarıydı. Ve bunlar aynı zamanda Türk ve İslam kültürünün belirli yerlere aktarılmasını misyon edinen yerlerdi. Tekke ve zaviyelerin olmamasının topluma olumsuz etkileri oldu. Toplumumuz çok kolay yönlendirildiyse ve provoke edilebildiyse bir sebebi de budur. Sadece devletin ‘sosyal devlet’ olması yetmiyor, toplumun da ‘sosyal toplum’ olması gerekiyor. Onun için de bu tür kurumlara ihtiyaç var. Bu kurumların yeniden kurulması için gerekli hazırlıkların yapılması gerekir.”
2011’deki bir başka açıklamasında Kılıçdaroğlu’nun Seyyid Mahmud Hayrani soyundan olduğunu ve umreye gittiğini söyledi.
‘Masa dağılır’
2022’deyse hükümete yakın Hürriyet gazetesinin Ankara temsilcisi Hande Fırat’a şöyle konuşmuştu: “Kılıçdaroğlu’nun adaylığının masada reddedilmesi Türkiye için ne anlama gelir, bunun iyi değerlendirilmesi lazım. Çalışkan, dürüst, birikimli bir devlet adamı. Buna rağmen olmazsa, Alevi olduğu için reddedildi algısı yerleşecek. Bunu toplum da demokrasi de hazmedemez. Bu durumda karşı çıkarlarsa masa dağılır.”
jKılıçdaroğlu bu açıklamanın ardından partisinin yöneticilerini altılı masaya ilişkin açıklama yapmamaları konusunda uyarmıştı.
‘Kılıçdaroğlu’nu aday göstereceğiz’
Kuşoğlu, seçim sonrası CHP’de ‘değişim’ çağrılarının yükseldiği şu günlerde Kılıçdaroğlu’na destek çıkan bir açıklama yaptı. ‘Partililer’ olarak Kılıçdaroğlu’nu kurultayda yeniden aday göstereceklerini söyledi. Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’na karşı ‘daha dikkatli’ olmaları gerektiğini belirtti.