CANAN COŞKUN
@canancoskun
canancoskun@diken.com.tr
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne atadığı ‘kayyım rektör’ Naci İnci yönetimi, üniversitede uzun yıllardır ders veren 16 akademisyeni uzaklaştırdıktan sonra yeni bir toplu işe alımla gündemde.
‘Kayyım rektör’lerin kadrolarından oluşan üniversite genel sekreterliği, 29 Ağustos’ta başlayacak sınavlarla 209 kişiyi üniversiteye işe alacak. Personel alım komisyonunda öğrenci, mezun, akademik ve idari personelin kişisel bilgilerini izinsiz bir şekilde erişime açan ve 2014’te İzmir’deki yolsuzluk operasyonunun şüphelilerinden Faruk Yakaryılmaz da yer alıyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nin 2021 faaliyet raporuna göre 804 idari çalışanı bulunuyor. Bunlara ek olarak üniversite tarafından 7 Ağustos 2022’de Resmi Gazete’de koruma ve güvenlik, büro personeli, destek personeli, mühendis, tekniker ve teknisyen gibi farklı branşlarda toplam 209 sözleşmeli personel alımı için ilan verildi.
Cinsiyet ayrımı
İlanda belirtilen branşlardan büro personeli alımlarında cinsiyet ayrımına da gidildi. İşe alınacak kişilerde aranan özelliğe ‘erkek’ ve ‘kadın’ olma şartı eklendi.
İlanda başvuruların Güney Kampüs Etiler Kapı girişinde yer alan başvuru noktasına ‘şahsen’ yapılacağı belirtildi.
Personel alımı için 29 Ağustos’ta (yarın) yapılmaya başlanacak sınavın şekliyse henüz belli değil.
Personel alım komisyonu Genel Sekreter Hasan Fehmi Topal, Mustafa Candan, Akkız Duman, Soner Melih Kural ve Faruk Yakaryılmaz’dan oluşuyor. Yakaryılmaz’ın ismi İzmir’de 2014’te ‘imbat dalgası’ ismiyle Liman İşletmeleri’ne düzenlenen operasyonda karşımıza çıkmıştı. Yakaryılmaz, soruşturma kapsamında ‘rüşvet almak ve vermek’ suçlamasıyla üç ay tutuklu yargılanmıştı.
Tahliye olduktan sonra kısa bir süre Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nda (TÜBİTAK) çalışan Yakaryılmaz, daha sonra İstanbul Üsküdar Belediyesi’nde çalışmaya başlamıştı. Nisan 2022’de de Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanlığı görevine getirilmişti. Buradaki ihalelerle üniversitenin öğrenci, mezun, akademik ve idari personelinin kişisel bilgilerini onaysız bir şekilde üçüncü kişilere açmıştı.
Dışkapı’dan Boğaziçi’ne
Öte yandan personel alım komisyonunda yer alan Mustafa Candan’ın ismi de geçmişte Gülen cemaati yapılanmasının etkin olduğu Ankara’daki Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin müdür yardımcısı olarak karşımıza çıkıyor.
Hatırlanacağı üzere AKP’nin ‘özgül ağırlığı’ Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter’in Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı başkanıyken Fethullah Gülen’in hastalıklarını tedavi ve ömrünü uzatmak için kurulması planlanan kök hücre merkezinin personel tedarikinden sorumlu olduğu dile getirilmişti.
Mustafa Candan, hastanenin internet sitesinde yer alan özgeçmişine göre 2005-2012’de burada çalıştı. Candan’ın çalışma döneminde Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen’i hastanede hukuk dışı yollarla yetkilendirme çabası içinde olduğu haberlere yansımıştı. 18 Şubat 2009’da yayınlanan haberde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara, hastanedeki bazı yöneticilerin SES üyesi çalışanları odalarına çağırarak sendikalarından istifaya ve Sağlık-Sen’e üye olmaya zorladığını, istenilenleri yapmadıkları takdirdeyse görev yerlerini değiştirmekle tehdit ettiğini dile getirmişti. Kara, Mustafa Candan’ın da aralarında bulunduğu yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıklamıştı.
Mustafa Candan, 2012’den sonra Çeçenistan, Suudi Arabistan, Bahreyn, Libya, Umman, Afganistan, Irak, Sudan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne sağlık yönetimi sistem çalışmaları ve sağlık turizmi alanında danışmanlık yaptı.
Aynı dönemde A-LIFE A.Ş. isimli şirketin Sağlık İşleri Koordinatörü olan Candan, bu şapkasıyla 15 Aralık 2013’te verdiği bir röportajda, ‘sağlık sektöründe hiçbir teşvik almadan kendi imkanlarıyla Afrika ve Körfez ülkelerini hedef pazar seçtiklerini’ dile getirmişti. Candan aynı röportajda, yasalar gereğince Türkiye vatandaşlarının organlarının yabancı birine verilemediğini veya nakledilemediğini belirtmiş, bunun için yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmişti.
Söz konusu şirket, 8 Ekim 2012’de Ankara’da kurulmuş. Candan’la İnsan ve Hikmet Vakfı kurucusu Mikayil Kuruoğlu’nun kurucuları arasında bulunduğu şirket, 50 bin TL sermaye ile kurulmuş. Kuruluş ilanında yer alan amaç ve konu kısmında şirketin turizm alanında yapabilecekleri şöyle sıralanmıştı: “Otel, motel, kamping, pansiyon, tatil köyü, dinlenme evleri, termal istasyonu, plaj, pastane, lokanta, kafeterya, çay bahçesi, kıraathaneler, nargile salonları gibi konaklama, dinlenme, gezme, eğlenme, yiyecek ve içecek yerleri, komple turistik tesisler, yüzme havuzu, hamam, sauna, turistik alanlar, otoparklar, su sporları, kış sporları, doğa sporları, gece kulübü, deniz ve diğer su spor ve eğlenceleri, rafting, su kayağı, yüzme ve bu alandaki diğer dağ ve su sporlarına yönelik faaliyetler ve bu faaliyetler için gerekli tesis ve işletmeleri kiralamak, kiraya vermek, devralmak, devretmek, inşa etmek, satın almak, satmak ve işletmek.”
Boğaziçi Üniversitesi’nde Eylül 2021’de çalışmaya başlayan Mustafa Candan’ın üniversitenin sağladığı lojman gibi hizmetlerden yararlanmak isteyenlere Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir Sen üyesi olma telkininde bulunduğu da edinilen bilgiler arasında yer alıyor.
17 öğretim üyesi alınacak
İdari personel ilanının yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi tarafından 24 Ağustos 2022’de Resmi Gazete’de üniversiteye 17 öğretim üyesi alınacağıyla ilgili bir ilan daha verildi.
İlana göre batı dilleri ve edebiyatları bölümüne bir profesör, psikoloji bölümüne iki doçent, moleküler biyoloji ve genetik bölümüne iki doktor öğretim üyesi, matematik bölümüne bir doktor öğretim üyesi, fizik bölümüne bir profesör, kimya bölümüne bir doktor öğretim üyesi, tarih bölümüne doktor öğretim üyesi, eğitim bilimleri bölümüne iki doktor öğretim üyesi, temel eğitim bölümüne iki doktor öğretim üyesi, işletme bölümüne bir profesör, elektrik-elektronik mühendisliği bölümüne bir doktor öğretim üyesi, veri bilimi ve yapay zeka enstitüsüne bir doktor öğretim üyesi, kamu hukuku bölümüne bir doçent alınacak.