Reuters, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki son dönemde gelişen ilişkileri derlediği analizi yayınladı.

‘Türkiye ve BAE, çatışmayı körükleyen ve ekonomiye zarar veren anlaşmazlıkları dizginledi’ başlıklı haber-analiz formatındaki yazıda, iki ülkenin hala çok derin siyasi görüş farklılıklarına sahip olduğu ancak Ortadoğu boyunca uzanan ideolojik anlaşmazlığı çözmeye çalışmak yerine ekonomik bağlarını güçlendirmeye ve aradaki gerilimi azaltmaya odaklanmaya çalışacağı belirtiliyor. Analizde Mısır ve Suudi Arabistan’la devam eden görüşmelere ilişkin süreç de yorumlanıyor.
İlişkilerin geçmiş dönemde yaşanan sorunlarla birlikte anlatıldığı analizin tamamı şöyle:
İlişkileri yıllardır Libya’daki iç savaş ve diğer bölgesel sorunlardan dolayı bozuk olan Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), yetkililer ve diplomatların verdiği bilgiye göre aralarındaki gerilimi azaltmayı başardı. Aralarındaki siyasi görüş farklılıkları halen çok derin olsa da iki ülkenin Ortadoğu boyunca uzanan ideolojik anlaşmazlığı çözmeye çalışmak yerine ekonomik bağlarını güçlendirmeye ve aradaki gerilimi azaltmaya odaklanması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve BAE’nin fiili lideri Veliaht Prens Muhammed bin Zayed al-Nahyan, istihbarat ve hükümet yetkililerinin temaslarının ardından geçen hafta bir telefon görüşmesi yapmıştı. BAE’nin İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için görüşmeler yürütmesinin ardından geçtiğimiz sene Abu Dabi ile diplomatik bağların koparılabileceğini dile getiren Erdoğan, önceki hafta ise Abu Dabi’nin ulusal güvenlik danışmanıyla BAE’nin Türkiye’deki yatırımlarını görüştü.
Ulaşım, sağlık ve enerji sektörlerindeki ticaret ve yatırım olanaklarını işaret eden Bir BAE yetkilisi, “BAE iki ülke arasındaki bağları güçlendirmenin yollarını aramakla ilgileniyor” dedi.
Bu görüşmeler Türkiye’nin BAE’nin yakın olduğu Suudi Arabistan ve Mısır ile ilişkilerini düzeltmek için attığı adımların ardından yapıldı. Temaslar şu ana kadar bu iki ülke ile ilişkilerde hızlı bir düzelmeye yol açmadı. BAE ile ilişkilerin daha hızlı düzeleceği tahmin ediliyor.
Bugün Kahire’den bir heyetin Ankara’ya gelmesi bekleniyor. Basra körfezine kıyısı olan bir Arap ülkesinden bir diplomat “(Süreç) çok hızlı ilerliyor. Çoğu kişi bu kadar hızlı ilerleyeceğini tahmin etmiyordu. Yeni bir sayfa açıldı” dedi.
Üst düzey bir Türk yetkili Erdoğan’ın Şeyh Muhammed ile görüşmesini iki ülke arasındaki ilişkileri bozan sorunların aşılması için önemli bir adım olarak nitelendirirken iki ülkenin Orta Doğu’da birlikte hareket edebileceğini söyledi.
“Ama ilk başta ekonomi alanında adımlar atılacak” diyen yetkili, diğer konulara ilişkin ise “Henüz bir karara varılmadı ancak bu sorunların büyük kısmının (giderilmesine) ilişkin taraflarda istek oluştu” diye konuştu.
Rekabetin bedeli
İki ülke arasındaki sorunlar Arap Baharı ayaklanmalarında Türkiye’nin Müslüman Kardeşler’i ve onların Tunus’tan Suriye’ye kadar birçok ülkedeki yönetimlere başkaldıran İslamcı müttefiklerini desteklemesiyle başlamış ve bu durum Müslüman Kardeşler’i siyaset ve güvenlik açısından bir tehdit olarak gören BAE hanedanını endişelendirmişti.
Türkiye aynı zamanda Arap ülkeleri arasındaki anlaşmazlıkta Katar’ın yanında yer almış ve BAE, Suudi Arabistan ve Mısır ile arası açılmıştı.
Taraflar Libya’da da karşı karşıya gelmiş ve Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği hükümete sağladığı destek BAE’nin desteklediği grubun başkenti ele geçirmesini önlemişti.
İki ülke de birbirlerini sınırlarının ötesindeki olaylara müdahil olmakla suçlamış ve hatta Erdoğan dört yıl önce Osmanlı dönemini eleştiren yorumları retweetleyen BAE’nin dışişleri bakanını küstah olmakla suçlamıştı.
Türkiye ve BAE, Somali’de de nüfuz kurmak için rekabet etmişlerdi. Suriye’de Türkiye halen Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a karşı isyancıları desteklerken BAE bir zamanlar isyancıları desteklese de Şam’da büyükelçilik açtı.
Türkiyeli yetkililer ve Körfez’deki diplomatlar iki ülkenin de jeopolitik gerilimlerin ekonomik bedelinin farkında olduğunu söyledi. Corona virüsü salgını nedeniyle ekonomilerin zor durumda kalması bu bedelin daha da ağırlaşmasına yol açıyor.
Bu bedel Türkiye’de yüzde 19’a ulaşan enflasyonun yarattığı yaşam pahalılığının ve kamu bankalarının TL’deki değer kaybını durdurmak için geçtiğimiz yıllarda yaptıkları 128 milyar doları bulan döviz satışının ardından daha ağır şekilde hissediliyor.
Adının açıklanmasını istemeyen başka bir Türk yetkili, “Bu bölgede ilişkilerin bozuk olması Türkiye, BAE ve Suudi Arabistan için sürdürülebilir değil” dedi.
ABD eski başkanı Donald Trump’ın görevden ayrılmasının ardından bölge ülkelerinin birbirleri arasındaki rekabeti kızıştıran bir dış unsur ortadan kalkmış oldu.
Henüz yatırımlar nezdinde bir anlaşma açıklanmamış olsa da iki ülkenin üzerinde çalışabileceği bir ekonomik ilişki temeli bulunuyor.
Halen resmi olmayan bir boykot ile Türkiye menşei ürünleri boykot eden Suudi Arabistan’ın aksine BAE Türkiye’nin en büyük bölgesel ticari partneri olduğunu söylüyor. BAE varlık fonu yakın zamanda ‘Getir‘ ve ‘Trendyol‘ gibi şirketlere önemli miktarda yatırımlar yaptı.
Siyasi farklılıkların giderilmesi ise daha uzun sürecek gibi gözüküyor. Mısır ve onunla birlikte hareket eden Arap ülkeleri Ankara’dan Libya’daki Suriyeli savaşçıları çekmesini talep etmişlerdi. Diplomatlar bunun hem Mısır hem de müttefikleri için bir öncelik olduğunu ifade ettiler.
Ancak Arap Baharı’nın üzerinden 10 yıl geçmiş olması ile isyanların büyük ölçüde durma noktasına gelmesi ve Erdoğan’ın desteklediği Müslüman Kardeşler’in güç kaybetmesi taraflar arasındaki gerilimi azaltıyor.
Berlin’deki Robert Bosch Academy araştırma yürüten Galip Dalay, “Bu konu artık Suudi Arabistan ve BAE için eskisi kadar önemli değil” dedi.
Bu senenin başında Erdoğan Kahire’ye Riyad ve Abu Dabi’nin de dikkatini çeken bir jest yaparak Mısır’a yayın yapan Müslüman Kardeşler ve diğer muhalif yayın kuruluşlarına eleştirinin dozunu düşürme çağrısında bulunmuştu.
Türkiye halen aralarında BAE’nin devlet haber ajansının da bulunduğu birçok BAE kurumunun sitesine erişimi engellese de Ankara, BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’a yönelik bir zamanlar düzenli hal alan eleştirilerine son verdi.
Dalay “İki taraf da tansiyonu düşürmek ve sonrasını görmek istiyor” dedi.
Çavuşoğlu’nun açıklamaları
Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün NTV’de katıldığı programda Birleşik Arap Emirlikleri ile son zamanlarda karşılıklı olumlu adımlar atıldığını, olumlu gidişatın devam etmesi halinde ilişkilerin rayına gireceğini söyledi.
Çavuşoğlu şunları dile getirdi: “(BAE ile) son zamanlarda olumlu adımlar var, şartlar uygunsa karşılıklı adımlar atılırsa ilişkiler normalleşir… Olumlu ivme var bu şekilde devam ettirebilirsek ilişkiler rayına girer.”
Çavuşoğlu ayrıca Mısır ile bugün görüşmeler yapıldığını belirterek şöyle devam etti: “İleriki aşamada karşılıklı büyükelçi atama konusunda karar verirsek gerekli adımları atarız” dedi. Suudi Arabistan ile de görüşmelerin devam ettiğini belirten Çavuşoğlu “İlişkilerimizin tekrar rayına girebileceğine inanıyoruz” diye konuştu.