Uluslararası yardım kuruluşu OXFAM, açlık krizinin Covid-19’dan daha ölümcül olabileceğini açıkladı.

Prof. Dr. Gökhan Özertan’a göre iklim krizi, tarım ürünlerinin biyoyakıt olarak kullanılması, salgınla birlikte ülkelerin üretimi sınırları içinde tutması gıda fiyatlarını etkiliyor.
Üretici ve tüketicilerin örgütlü hareket etmesi bu süreçte önemli.
Kısa Dalga’dan Doğa Can Oruçoğlu ve Neval Ceren İlknur’un hazırladığı haber dosyası ve podcast’te gıda krizi uzmanlar ve pazardaki vatandaşlarla masaya yatırıldı.
“İnsanlar, daha önce pazardan fileler dolu dolu çıkarken şimdi bir iki poşete düştü. Alım gücü yarıdan fazla düştü.”
“Aç kalmayacak kadar bir şeyler alıyoruz. Eskiden bir kilo alıyorsak yarım kiloya düştü, iki kilo alıyorsak bir kiloya… Emekliyiz… Emeklinin ne parası olacak.”
“Geçen yıl pazara gittiğimizde 70 – 80 liraya aldığımız, on günlük, bir haftalık alışverişimiz bugün 140 – 150 lirayı buluyor. İş yerlerimizden aynı oranda zam alamıyoruz. Ne oluyor, kendimizden fedakarlık ediyoruz. Bir hafta çıkıyoruz pazara bir hafta çıkmıyoruz.”
İstanbul’da haftalık kurulan bir pazardan yükselen bu sesler sadece Türkiye’yi değil dünyayı etkilen gıda krizini özetliyor.
‘Günde 12 bin kişi açlıktan ölebilir’
Uluslararası yardım kuruluşu OXFAM’ın raporunda, corona virüsü salgınının yol açtığı koşullara bağlı olarak, yıl sonuna dek günde 12 bin kişinin açlıktan yaşamını kaybedeceği ve 270 milyon insanın bundan etkileneceği uyarısı yapılıyor.
‘Dünyanın en zengin ülkelerinin bile açlık salgınına karşı savunmasız olduğunun’ vurgulandığı raporda, Birleşik Krallık verilerine göre karantinanın ilk haftasında 3.7 milyon kişi gıda yardımına başvururken, 8 milyona yakın kişinin öğün atladığı ya da öğünlerini küçülttüğü aktarılıyor.
Gıda fiyatları neden artıyor?
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan, gıda fiyatlarını etkileyen faktörler arasında iklim krizini, tarımsal üretimdeki biyoyakıt payını, yatırım fonlarının tarım ürünlerine artan ilgisini ve tüketicilerin kompozisyonunu sayıyor. Prof. Dr. Özertan, şunları anlatıyor:
İklim krizi çok önemli
“İklim burada kritik faktörlerinden bir tanesi. Tarım ürünlerinin özellikle 2000’lerin başından itibaren biyoyakıt hammaddesi olarak kullanılması da önemli bir etken. Ayrıca, 2000’lerden itibaren büyük yatırım fonları tarım ürünlerine ilgi gösterince spekülatif hareketler gözleniyor.
Covid etkisiyle bir anda ülkeler ihracatlarını kısıp üretimlerini ülke içinde tutmayı tercih ettikleri zaman uluslararası ticaret etkileniyor ve uluslararası piyasalardaki fiyat hareketlerinde değişimleri görmeye başlıyorsunuz.”
‘Döviz kuruyla yükseliyor’
Prof. Dr. Özertan Türkiye özelinde ise döviz kurundaki yükselişin fiyatları yükselten önemli bir etken olduğunu belirterek ithalata bağımlılık ve girdi fiyatlarındaki artışın üretim maliyetlerini etkilediğini ve tüketici fiyatlarına kadar yansıdığını anlatıyor:
“İki milyon işletme ve yedi milyon çalışan olsa da, 80 milyondan fazla tüketici var. Yani tüketicilerin daha bilinçli hareket etmesiyle de bir fark yaratılabilir. Tüketici örgütleri de dünya genelinde çalışıyorlar Türkiye’de çok aktif değiller ama şimdi gündemdeler. Farklı belediyelerin tarım sektörüne gösterdikleri yakın ilgi de bir değişim yaratabilir.”
Gıda krizine ilişkin haber dosyasını okumak veya podcastini dinlemek için tıklayın: