ALTAN SANCAR
altan-sancar@hotmail.com / @altansancarr
Pandeminin ilk döneminin aksine epeydir ortalıkta görünmüyordu Prof. Dr. Alpay Azap. Üyesi olduğu Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’nun toplantılarına aylardır katılmadığı, yazışma gruplarından çıktığa da sır değildi. Geçenlerde ‘sürecin yıpratıcı hal aldığını’ söylediği de biliniyordu.
Azap’ın bilim kurulundan ayrıldığı bügün Gazete Pencere’nin haberiyle alenileşti.
Azap Diken’e ayrılığını doğrularken gerekçesini de şöyle ifade etti: “Faydalı olmadığımı düşündüm. Yükselen ikinci dalga, hastaneden kafamı çıkarmama izin vermiyordu.”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji öğretim üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, aynı zamanda Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) başkanı. Dolayısıyla ağır bir iş yükü var.
Azap buna karşılık uzmanlığından ötürü Covid-19 pandemisiyle mücadele stratejisini belirlemek üzere Sağlık Bakanlığı tarafından 10 Ocak 2020 yılında oluşturulan bilim kuruluna davet edilince tereddüt etmedi.
Zaman içinde pandemi yönetiminde işler sarpa sarınca kamuoyunda bilim kurulu üyelerine de eleştiriler yükselmeye başladı. Gerçekleri yeterince dile getirmemek, siyasi otoriteye boyun eğmek, halka karşı görevlerini yerine getirmemekle suçlandılar zaman zaman.
Vaka ve ölüm sayıları artıkça süreç kontrolüzlüğe evrilince eleştirilerin de dozu arttı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Korkmayın, konuşun” diye seslendi bilim kurulu üyelerine.
Öte yandan ‘Bilim kurulu üyeleri konuşmaktan bıkmış, moral çöküntüsü içinde’ gibisinden yazılar da yazılıyordu.
Sonunda Azap’ın başkanlığını yürüttüğü Klimik, 12 Nisan’da şu açıklamayı yapma zorunluluğu duydu: “Bilimsel öneriler yeterince dikkate alınmadı.”
Açıklamada salgının bu aşamaya gelmesinin nedeninin salgın yönetiminde, özellikle birinci dalgadan sonraki dönemde, bilimsel önerilerin yeterince dikkate alınmaması olduğu vurgulanıyor; gelinen noktadan en az zararla kurtulabilmek için bir an önce bilimsel gerçeklere kulak verilmesi ve bilimsel önerilerin daha fazla geciktirilmeden acilen uygulanması öneriliyordu.
Azap’ın Klimik’teki yakın çalışma arkadaşlarından biri de Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz. O da bilim kurulu üyesi.
Yavuz, 13 Nisan’da da FOX TV’de katıldığı programda, 2020 yılının mayıs ayı sonundaki ‘açılma’ kararını eleştirdi ve ekledi: “Yazın vakaların gizlenmesi hiç hoş değildi.”
24 Nisan günü BirGün gazetesi Azap’ın bilim kurulu WhatsApp grubundan ayrıldığını yazdı. Ama Azap zaten ekim ayından bu yana bilim kurulu toplantılarına katılmıyordu.
Nitekim Azap Diken’e bugün yaptığı açıklamada, kararının yeni olmadığını söyledi. Gerekçesine ise şöyle açıkladı: “Enerjimi hastalara, bilimsel araştırmalara ve derneğe ayırmaya karar verdim.”
Basın mensuplarının kendisini sık sık yayınlara davet ettiğini ve durumu izah ettiğini de dile getiren Azap şöyle devam etti: “Faydalı olamadığımı düşündüğüm ekim ayından beri toplantılara katıl(a)mıyorum. Zaten yükselen ikinci dalga hastaneden kafamı çıkarmama izin vermiyordu. Sonrasında da sınırlı enerjimi hastalara, bilimsel araştırmalara ve derneğe ayırmaya karar verdim. Basından da uzak durup işimi yapmaya çalıştım. Beni arayan, yayına davet eden basın mensuplarının çoğuna da durumu anlattım. Bir haber değeri görmedikleri için olsa gerek, duyurmadılar. Dün yine bir davet için arayan Yavuz Oğhan’a durumu anlatınca, o haber değeri gördü bunda. Sonuç olarak ayrılmam yeni değil aslında.”
Kurul üyeliği resmi bir görevlendirme olmadığı için ayrılmak bir istifa gerektirmiyor.