• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

14/05/2025 17:30

MURAT SEVİNÇ

Tarih bazen çok hızlı akıyor. 1 Ekim 2014 ile 12 Mayıs 2025 arasında olup bitenler halkın başını döndüren bir tempoda yaşandı ve belli ki böyle devam edecek. Gelişmeleri algılayıp doğru tutum almak ne toplum ortalaması ne de siyasetçiler açısından kolay iş. Hele ki CHP’nin ve cumhurbaşkanı adayının hedefe oturtulduğu koşullarda ve hemen hiç kimsenin derli toplu bilgi edinemediği bir konuda.

PKK’nın fesih kararı almasını önemsiz bulan biri yoktur muhtemelen. Buna mukabil şu ya da bu gerekçeyle tepki gösterenler mevcut. Tepkilerin içeriği, niteliği, tepki gösterenlerin derdi tasası, kamuoyundaki heyecansızlığın ve endişenin nedenleri, bir başka yazının konusu olacak. Burada yalnızca CHP’li üç siyasetçinin açıklaması hakkında birkaç kısa not düşeceğim.


Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve hatta Mansur Yavaş, bence gerek kendileri gerekse ülke için gerekli ve ayakları yere basan açıklamalar yaptı. Başlıktaki ‘özenli’ yerine, ‘aklı başında’ ya da ‘ciddiyet sahibi’ ifadeleri de kullanılabilirdi. Tarihin doğru tarafındalar. Halkın ‘hamasete’ fazlasıyla doyduğunu kavramakta zorlanan siyaset esnafının (ve külhanbeyi yazar çizerin) istikbalini yaşayarak göreceğiz.

Özgür Özel, on yıllardır süren ve ağır bedeli olan terörün sona ermesinin önemine vurgu yaparken, barış ile demokrasi ve hukuk arasındaki ‘olmazsa olmaz’ bağdan söz etmiş. Öyle ya, eğer barış kalıcı olacaksa bu ancak demokratik bir hukuk devletinin sağlam temellere oturtulmasıyla mümkün. Ayrıca, yalnızca Kürt meselesinde değil, diğer tüm sorunların çözümünde de gerekli bir koşul hukuk güvenliği ve yaşayan bir anayasa.

Özel, Lozan’ı anmayı ihmal etmemiş ve iyi yapmış. CHP genel başkanı, CHP’nin yıllardır dillendirdiği ‘Meclis çatısı’ önerisini yinelemiş: “Demokratikleşmenin gereği olan tüm yasal düzenlemelerin beklemeksizin TBMM çatısı altında yapılması ihtiyacının altını çiziyoruz. Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar, mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesinin şart olduğunu hatırlatıyoruz.” Aksini düşünmek mümkün mü? Hemen ardından, ‘barış ve demokrasi taleplerinin kişisel siyasi hedefler doğrultusunda istismar edilmesine izin verilmeyeceğini’ eklemiş.

Özel’in söz konusu vurguları, ‘demokratik Türkiye’ ile ‘terörsüz Türkiye’ hedeflerini birbirine ekliyor. Doğru, terör olmasın, buna mukabil şiddetin kaynağı ancak demokrasiyle kurutulabilir ve demokrasi her haneye lazım.

Ekrem İmamoğlu’nun yayınladığı açıklama, ‘Aziz Milletim‘le başlayıp ‘Sevgili vatandaşlarım‘la devam eden, cumhurbaşkanı adayının diliyle kaleme alınmış bir metin. İmamoğlu “Ülkem adına sevindim” diyor. İçeride ve dışarıda yapılması gerekenlerin altını çiziyor, artık ‘konuşmanın, diyaloğun, siyasetin’ zamanı olduğunu belirttikten sonra ‘eşit yurttaşlığa’ ve bunun için yasal düzenlemelerin gerekliliğini vurguluyor. Sorunun çözümünde ‘sosyal’ ve ‘psikolojik’ alanda adımlar atılması, siyasi ve hukuki reformlar gerçekleştirilmesi ve Demirelvarî bir üslupla ‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde büyük bir kalkınma hamlesi’ne gereksinim olduğunu hatırlatıyor.

Sonrası, iktidarın yolu yordamını da eleştiren bir rota önerisi. Görüşmeler birkaç kişi tarafından kapalı kapılar ardında yapılmamalı, toplumun desteği-rızası ihmal edilmemeli, asgari demokratik-özgür koşullar sağlanmalı, TBMM devrede olmalı, barış umudu kısa vadeli siyasi hesaplara feda edilmemeli, herkes sözünü endişe duymadan dile getirebilmeli vs.

İmamoğlu son kısımda sorunun geçmişine değiniyor: “Bir kısmı devletimizin yanlış uygulamalarından kaynaklanan köklü sebepleri var. Kürt vatandaşlarımızın kendilerini Cumhuriyetimizin eşit vatandaşları olarak hissetmelerini sağlayamamış, sınırlarımızın haricindeki Kürtlere güvenlik perspektifiyle bakmış olmamız bu sebeplerin başta gelenleri.” Konunun ABC’si sayılabilecek bir kabulden çekinmemiş ve ‘Kürtler ne istiyor ki, benim de Kürt arkadaşlarım var‘ söylemine tenezzül etmemiş olması dikkate değer. İmamoğlu’na göre “Cumhuriyetin eşit yurttaşları ve vatanımızın eşit hissedarları olarak kendimizi güvende ve hak sahibi hissetmemiz sadece adaletin gereği değil, Cumhuriyetimizin sürdürülebilirliği ve demokrasimizin derinleşmesi açısından da tarihsel bir zorunluluktur. Bu prensipler bizi birlikte millet yapan; ortak vatan, ortak kader, ortak gelecek idealinde birleştiren en güçlü temel olacaktır.”

Mansur Yavaş’ın ise kendisinden Yılmaz Özdil performansı bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattığını zannediyorum. Milliyetçi kökenden bir siyasetçi sıfatıyla olabildiğince soğukkanlı ve ‘kısa’ bir açıklaması oldu. PKK’nın fesih kararına karşı çıkmasının mümkün olmadığını, silah bırakmanın ‘teröre aman vermeyen devlet siyaseti’ sonucunda gerçekleştiğini belirtiyor. Ardından, yurttaşları rahatsız edecek bir pazarlık görüntüsüne izin verilmemesi gerektiğini söylemiş; şehitlere ve ailelerine atıfla. Sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiği ve tek adresin TBMM olduğu yönündeki ısrar CHP siyasetine uygun. Özel ve İmamoğlu’nda olmayan ise yapılacak yasal düzenlemelerin ‘gerekmesi halinde’ halkoylamasına sunulması önerisi. Mansur Yavaş’ın kısa açıklaması, Lozan’ın tartışma konusu yapılamayacağı saptamasıyla sona eriyor.

Üç CHP’li siyasetçi, birbirini tamamlayan açıklamalar yaptı. Yavaş’ın açıklaması, bu karakterde bir siyasetçi için olabildiğince soğukkanlı sayılır. Özel’inki partinin kurumsal görüşünü yansıtıyor. İmamoğlu ise cumhurbaşkanı adayı olduğunu göstermiş, diğerlerinden daha kapsayıcı ve halden anlayan bir metin kaleme almış. Ortak nitelikleri demokrasiye, şeffaflığa, hukuk devletine vurgu yapmaları ve muhataplarına ‘biz sizi tanıyoruz’ demeleri.

Bana kalırsa tarihin doğru yakasındalar ve kuşkusuz herkes gibi onlar da temkinli davranmakta haklı. 

Kategori:Agora, Vitrin-mobil

Tüm yazılar: Murat Sevinç

SON HABERLER

İmamoğlu'ndan 'dayanışma' vurgusu: Kurultaylar kumpas konusu olamaz

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün kurultayları, yargı mühendisliği yoluyla partimize karşı yürütülen kumpasların konusu olamayacak kadar temizdir” dedi.

Fidan: Ülkemizi ilgilendiren olası senaryolara göre gerekli tedbirler alınıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in İran’a saldırılarıyla ilgili Ankara’daki görüşmenin ardından “Kurumlarımız ülkemizi ilgilendiren olası senaryolara göre gerekli tüm tedbirleri almaktadır” dedi.

İBB soruşturması: Ali İlbak ve Yusuf İlbak tahliye edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında tutuklu iş adamları Ali İlbak ve Yusuf İlbak, ‘yurt dışı çıkış yasağı’ ve ‘konutu terk etmeme’ şartıyla tahliye edildi.

İsrail saldırısı sürüyor: Tahran'da yeniden patlamalar

İran’ın başkenti Tahran’da yeniden patlamalar meydana geldi.

AP: ABD Ortadoğu'daki savaş gemilerini yeniden konumlandırıyor

Associated Press (AP), ABD’nin Ortadoğu’daki askeri varlıklarını olası İran misillemesine karşı yeniden konumlandırdığını yazdı.

Trump duyurdu: İnanılmaz bir anlaşma daha
İlave TV'nin sahibi Arif Kocabıyık tahliye edildi

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 782 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Fehmi Koru: Sınırlarımızda yeni bir savaş çıkabilir…

Abbas Güçlü: Gençlerimiz mutsuz hem de çok mutsuz

Fikret Başkaya: Bireyler borçlu, aileler borçlu, belediyeler borçlu, şirketler borçlu, devletler borçlu…

Esfender Korkmaz: Türkiye yüksek teknoloji üretmezse, dış açıklardan kurtulamaz

Abdulkadir Selvi: Trump, İran'ı vurmak için vize isteyen Netanyahu'ya, 'Makul ol Bibi' demişti

Murat Muratoğlu: Mehmet Şimşek ne yapmaya çalışıyor gerçekten?

Mustafa Mutlu: İsrail'in arkasında ABD var

Zülal Kalkandelen: VELA, Mersin Limanı'ndan kolayca ayrıldı

Yalçın Karatepe: Raflarda ithalat, tarlada iflas, hanede açlık varken neyin büyümesi bu?

Çiğdem Toker: Milletin canı burnundayken Şimşek'in 'program çalışıyor' ezberi ziyadesiyle sıktı

Zeynep Aktaş: Son bilançolara göre Koç Holding'in esas faaliyet kârı yıllıklandırılmış verilerle yüzde 79 azaldı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×