İstanbul valiliğinin yasakladığı ‘Onur Yürüyüşü’ne karşı polis İstiklal Caddesi’ni ablukaya alarak yurttaşlara izin vermedi. Taksim’de 44 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası bu yıl 19-25 Haziran tarihleri arasındaydı. Haftanın kapanışının ise bugün İstiklal Caddesi’nde saat 17.00’deki ‘Onur Yürüyüşü’yle yapılması planlanıyordu.
Ancak valilik yürüyüşe izin vermemişti. Düzenleyici komite ise toplanmakta kararlı olduklarını bildirmişti.
Polis her yerde
Yürüyüş için polis saatler öncesinden hazırlık yaptı. Caddeye çıkan birçok sokak kapatıldı, sokak girişlerine polisler konuşlandı.
Caddede TOMA’lar hazır bekletilirken, Öğüt Sokak’taki Dora Rengin kafede bir araya gelen yurttaşların oturduğu masalar ‘kaldırım işgali’ gerekçesiyle kaldırıldı.
Polis gökkuşağı sembolü taşıyanların sokaktan geçişlerine izin vermedi. Meydandaki metro çıkışı, Sadri Alışık Sokak ve çevresi, Mis Sokak ve caddenin çeşitli noktalarında kontrollü geçiş sağlandı.
Gözaltılar var
Yürüyüş için caddenin meydan girişinde bulunan Fransız Kültür Merkezi’ne toplanılacağı duyurulmuştu. Ne var ki TOMA destekli Çevik Kuvvet polisi caddeye girişe izin vermedi. Meydanda toplanmak isteyenler de engellendi.
Yürüyüşü düzenleyen komite, kurdukları kriz masasına saat 17.45 itibariyle dokuz kişinin gözaltına alındığı bilgisinin geldiğini duyurdu. Yurttaşlardan caddede bulundukları yerden sosyal medya aracılığıyla canlı yayın yaparak hazırlanan basın açıklamasını okumaları da istendi.
Kriz masası, saat 19.17’de gözaltı sayısını 22 olarak güncelledi. DHA’nın 23.30’da verdiği bilgiye göreyse, 24 Onur Yürüyüşü katılımcısı ve 20 de yürüyüşü engellemeye çalışan olmak üzere toplam 44 kişi gözaltına alındı.
Sarı basın kartı da kâr etmiyor!
Polis müdahalesini görüntüleyen ABD merkezli Associated Press (AP) haber ajansının kameramanı Bram Janssen da sarı basın kartı olmasına rağmen, yanında pasaportu olmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı.
Kameraman, ekipmanlarıyla birlikte gözaltı aracına götürüldü.
‘Kuran dinlettiler’
FKM önünde gözaltına alınan arkadaşlarımıza polis aracında Kuran dinletiliyor!
— İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası (@istanbulpride) June 25, 2017
Yürüyüşü düzenleyen komite, Twitter hesabından şunları yazdı: “Polis meydanda bir Alperen Ocakları üyesini alıp biraz ileri götürdükten sonra başını okşayıp bıraktı. FKM önünde gözaltına alınan arkadaşlarımıza polis aracında Kuran dinletiliyor!”
Bu arada İstiklal Caddesi’ne girişlere izin verilmeyince yurttaşlar çareyi Cihangir’e gitmekte buldu. ‘Alışın buradayız’ yazılı pankart taşıyan grup basın açıklamasını okudu.
Ancak gruba Cihangir’de de saldırı geldi. Polisin TOMA’lı saldırısı sonucu grup ara sokaklara dağıldı.
DHA, saat 21.22 itibariyle grubun tamamen dağıldığını, polisin önlemlerininse sürdüğünü bildirdi.
Basın açıklamasının tam metni
Cihangir’de okunan açıklamanın tam metni şöyle:
“15’ncisini bugün kutlayacak olduğumuz, özlediğimiz İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’müz, İstanbul Valiliği tarafından bir kez daha yasaklandı.
25’inci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi olarak, bundan 20 gün önce İstanbul Valiliği’ne yürüyüşümüzün yer ve tarihini bildirip görüşmeyi talep etmemize rağmen bir karşılık alamadık.
Valilik bir açıklama yaparak en demokratik hakkımız olan yürüyüşümüzü, planlandığımız günden bir gün önce, itiraz hakkımızı da engelleyerek yasakladığını ilan etti. Türkiye’de 25 yıldır Haziran’ın son haftasının İstanbul LGBTİ+ Onur Haftasıolarak kutlandığını ve 15 yıldır da Haziran’ın son pazarı gerçekleşen Onur Yürüyüşü’nü yedi cihan bilmektedir. Basın açıklaması haktır, protesto haktır, örgütlenme, itiraz ve mücadele etme haktır; izne tabii tutulamaz.
Valiliğin yasak açıklamasında gösterdiği nedenler, tam da bizim bu yürüyüşü yapma sebeplerimizdir. Evet yaptığımız çağrıya ‘toplumun farklı kesimlerinden çok ciddi tepki gösterildiği görülmektedir’, ancak 12 yıl boyunca coşkuyla gerçekleşen barışçıl bir yürüyüşe tepki gösterilmesinin asıl nedeni nefrettir. Bu bahsedilen kesimlerin başlattığı linç ve savurduğu tehditler, ‘ciddi bir tepki’ değil, kamuya karşı işlenmiş bir suçtur. Toplumun farklı kesimleri tepki göstermiştir, toplumun kendisi ise haftalardır bu yürüyüşe katılmayı beklemektedir. İstanbul Valiliği verdiği yasak kararıyla toplumun değil, suçluların yanında durduğunu göstermiştir.
Valilik ‘başta katılımcılar olmak üzere vatandaşlarımızın ve gezi amacıyla bölgede bulunacak olan turistlerin güvenliği ve kamu düzeni’ bahanesiyle yürüyüşümüzü yasaklamıştır. Bizleri dört duvar arasına hapsederek, gizlenmemizi isteyerek, örgütlenmemiz ve görünür olmamız engellenerek ve bizi tehdit edenlere cesaret vererek güvenliğimiz sağlanamaz. Bizlerin güvenliği, ne kadar güçlü, ne kadar kalabalık, ne kadar cesur olduğumuzu göstermekle sağlanacaktır. Güvenliğimiz insan haklarının, ayrım gözetmeksizin tüm insanların haklarının ve toplumsal barışın korumasıyla sağlanacaktır. Güvenliğimiz anayasada tanınmamızla, adaletin sağlanmasıyla, eşitlik ve özgürlükle sağlanacaktır. Güvenliğimiz, LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerinin gerçekleştiği bir ülkede yaşamamızla sağlanacaktır.
Bizler korkmuyoruz, bizler buradayız, bizler değişmeyeceğiz. Siz korkuyorsunuz, siz değişecek, siz alışacaksınız. Bizler 12 yıl boyunca bu caddeyi gökkuşağı renklerine boyadık, özgürlüğün sözünü söyledik, beraber yaşamanın, yürümenin güzelliğini tüm dünyaya gösterdik. Yine buradayız, şimdi de onurumuz için kararlılıkla mücadele edeceğimizi gösteriyoruz.
Bizler aşkın ve cinsiyetin devrimini ilan edenleriz. Bizler dışlanan, görmezden gelinen, yılmayanlarız. Bizler yalnız değiliz, yanlış değiliz, vazgeçmiş hiç değiliz. Valilikler, hükümetler, devletler değişir, biz kalırız. Tehditler, yasaklar, baskılar vız gelir bize vız. Yürüyüşümüzü özlüyoruz, yürüyüşümüzden vazgeçmiyoruz. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın 25’nci yılını kutluyoruz, gurur duyuyoruz. Kudurun ayol!”