BURCU KARAKAŞ
brckarakas@gmail.com /@burcuas
Adana’da Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinin dağıtımını yaparken 14 Ekim 2014’te sokak ortasında ensesinden vurularak öldürülen 46 yaşındaki Kadri Bağdu’nun ölümüne ilişkin açılan dosya yerinde sayıyor. Basın emekçisi Bağdu’nun ölümünün üzerinden tam bir yıl geçmesine rağmen, dosyada gelişme yaşanmadı.
Bağdu cinayetinin, yine Adana’da ve bu cinayetten dört gün önce gerçekleşen Yusuf Güldiren cinayetiyle bağlantısı olduğu ortaya çıkmıştı.
Emniyet, 10 Ekim 2014’te işlenen Güldiren cinayetinde kullanılan aracın gittiği yerde bulunan bir işyerinin T.G. adlı kişiye ait olduğunu tespit etti. Polis, 12 Ekim’de işyeri sahibiyle iletişime geçti.
Kobani eylemleri sırasında sakallı olması nedeniyle IŞİD destekçisi olarak görüldüğünü ve işyerine saldırıda bulunulduğunu söyleyen T.G., araçların plakasını tespit edebilmek amacıyla kaldırımı gören kamerayı yol tarafına çevirdiklerini belirtti.
‘Kadir adlı bir gazeteci’
T.G., kamera görüntüsü elde edemeyen polislere tutanak tutulduğu sırada, ‘Kadir adlı bir gazeteci’ hakkında şikayette bulundu. Bağdu cinayetinden iki gün önce tutulan polis tutanağında, “T.G.’nin görüntüler incelenirken yapılan konuşma esnasında Kobani eylemlerinden o bölgede gazeteci olan ve gazete dağıtan Kadir isimli şahsın sorumlu olduğu, bu şahsın emniyetçe gözaltına alınması halinde eylemlerin durabileceği beyan edildi” ifadeleri yer aldı.
IŞİD saflarına katılmışlar
Emniyet yetkilileri, Bağdu cinayetinden sonra T.G. ile kardeşi E.G.’nin Suriye’ye kaçarak IŞİD saflarına katıldığını tespit etti. Fakat şüpheliler E.G. ve T.G. hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadı. Avukat Tugay Bek’in cinayetteki IŞİD bağlantısının araştırılması talebi ise sonuçsuz kaldı. Bağdu ailesi, halen adalet bekliyor.