KAAN SEZYUM
@kaansezyum
Geçtiğimiz hafta ödeyemediğimiz apartman aidatının tedirginliği ya da bitmeyen altı saatlik mahallenin muhtarları gibi bir haftaydı. Hatta muhtar efekti şu satırları yazdığım sırada bile bozulmuyor. Başbakan’ın AP konuşması canlı yayında kesilip yerine Mega Reyisimiz’in muhtarlarla konuşmasına bağlandı CNN Türk (vardır bir bildikleri)… Hadi arkadaşlar, aidatları yatırmayan kalmasın, reyiz sinirleniyor yoksa.
Sorular sorunlar…
Kanada başbakanına yaptığı bir ziyaret sırasında ‘dalgasına’, “Ya bize kuantum bilgisayarlarını anlatsanıza..” diye soruldu, işte kendisinden gelen cevap.
Tabii bu olay güzel bir metin yazarı ve bir gazeteciyle de çözülebilir…
Nedense Kanada başbakanının kuantum bilgisayarların nasıl işlediğini anlatması aklıma şu videoyu getirdi.
Bir de hazır denk gelmişken Kanada başbakanına da bobiler.org’da şöyle bir remiks yapmışlar… Yazık adama.
Basit mantık
Bekir Bey’in mantığı basit. “Karı-koca arasına girilmez yeaaa..” Sonuçta bir bakanla işsiz ve eğitimsiz bir kahvehane müdaviminin yaklaşımını bir noktada birleştiren büyük bir güç olmalı…
Çocukları koruma, kadınları koruma, dayakçı tacizci kocaları sal, “Beni öldürecek, tehdit ediliyorum” diyen kadınları koruma, sonrasında da “Karı – koca arasındaki mevzulara devlet girmesin” demek var. E zaten girmiyordunuz ki? Ha girmiş haliniz buysa, sağ olun, üstü kalsın. Bi daha da gelmeyin, burası ev.
Değerli bakanımıza bir Hürriyet haberi fotoğrafıyla sevgilerimi yolluyorum.
Sizin ikramiyeler şey…
Hatırlayalım, ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı’ın geçtiğimiz ay 3. Boğaz köprüsünde son tabliye yerleştirilme töreninde yüklenici firmanın patronu İbrahim Çeçen’den işçiler için, ‘3’er bin lira ikramiye, evlenmek isteyenlere düğün’ sözü almıştı.
Durum krize yol açtı.
O günkü törende işlerinden ayrılanlara da ikramiye sözü verildiğini belirten, işlerinin bitmesine iki ay kala ikramiye sözünde durulmadığını, 700 kişinin işten çıkarıldığını belirten 150 çalışan, salı sabahı 07.00’de vardiya almayıp şantiye girişinde beklemeye başladı. İkramiyelerini alana kadar bekleyeceklerini söyleyen işçilerin şantiye girişindeki bekleyişi sürüyor…
Eee, aidatını ödemeyen ülkeler gibi, emrivaki bir şekilde söz verdirilen patronlar da mağdur. Kandırıldık ey halkım!
Düşen düşene…
Bir süredir Kilis’e bir sürü roket mermisi ‘düşüyor…’
Düşündüm de acaba roketler neden Kilis’e düşüyor? Acaba Kilis bir yerlere yakın mı? Acaba Kilis’in hava sahasında hız tümseği var ve roketlerin kanatçıkları tümseğe takılıyor da mı düşüyor roketcikler?
Sadece düşseler iyi, roketlik halidir deriz geçeriz ama insanların kafasına ya da yakınlarına düşünce hoş olmuyor. Can kaybı yaşanıyor böyle kazalarda.
Senin Rabia işi yattı…
Son yıllarda ülkemizde politika tutarsızlıkları tutarlı bir şekilde tutturabilme sanatı haline geldi.
Böyle bir durumda da bir gün dediğinizi bir gün dememiş gibi başka açıklamalar yapmanız çok doğal karşılanıyor. Nasıl olsa yarın da başka bir şey söyleyebilirsiniz. Fikirleriniz bu ülkede ve birkaç saat sonra gittiğiniz başka bir ülkede aynı saat farkı gibi değişebilir.
Neyse, bakalım bu açıklama sonrası Rabia heykelleri ne olacak?

Dokunulmazlar!
Bizim muhalafet partileri bir tuhaf. Kafaya göre takılıyor gibiler. Gün geliyor Anayasa canımız cicimiz, gün geliyor “Anayasa’ya aykırı ama taqmayız kenks” gibi kafalara giriyorlar. Sebebi neymiş biliyor musunuz? Korkuları yokmuş…
Politikayı içgüdüleri yerine beyinleriyle yapmalarını ve biraz da olsa tutarlı davranmalarını dilerdim. Neden bizim çocuklar böyle oldu hep?
Kakaydı şaka oldu
Bizimkilerin hayatlarında göremediği bir sertlikteki Alman mizahçı Böherman’ın sağlam küfürlü şiiri epey bir olay çıkarttı. Sonuçta adamlar özgürlüklerine güveniyor ve mizah yaptıkları ortam bizden çok daha rahat, o yüzden özgürlükleri zorlamayı ana-bacı yapmak olarak görebilirler. Kötü şakaydı, beğenmedim ama adı üzerinde ‘kötü şaka…’
Neyse bakın ondan sonra olaylar olaylar oldu…
Gördüğünüz gibi güzel ahlak, efendilik, alçakgönüllülük, sabır ve anlayışa dair her şey bu tivitlerde ayan beyan ortaya dökülmüş. Yabancı dili olmayanlar için Hilal Hanım, Andrew Bey hakkında ifade özgürlüğünü kullanarak, ‘keçilerle erotik yaşam yaşayan’ ve çocuk pornografisi izleyen bir insan olduğunu yazmış…
Güzel ahlak çok güzel gerçekten de.
Bence güzel ahlak ‘Yüzüklerin Efendisi’ndeki yüzük gibi. Taktıkça, seni bir değiştiriyor, etkiliyor…
Naber la lale?
Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Lale Festivali vardı. Kaçırdıysanız, çok şey kaçırmadınız. Lalelerden dev laleler yapıldı. Lalelerle bayrak ve çeşitli geometrik düzenlemeler yapıldı. Lale festivalinin keyfini yine lalelerin ihale sahipleri çıkarttı anlayacağınız. O festivalden en sevdiğim kare ise buydu.
Birisi “Şehirde lale” mi dedi?
Tabanla bomba imha
Bombalı paketi siniriyle, taşla ve tekmeyle yok eden vatandaşımıza ceza gelmiş. Yazıktır. Haber takibi yapacağım diye saçma sapan şeylerle karşılaşıyorum.
Ama siz yine de şu bombalı paket tekmeleme görüntülerini izlemediyseniz bir bakın. Kendinizden bir şeyler bulacaksınız eminim.
Almanlar yine aşırı feci korktu
Tüm zamanların en saçma habercilik örneklerinden birisine imza atan A Haber, bu hafta da yine dayanamayıp ZDF önüne gitmiş. Yine ortalıkta dolaşarak onu bunu darlayan muhabirimiz eli cebinde insanlara sitem etmeden de edemiyor. Yaşasın basın özgürlüğü.
Ya bu arada Mevlüt Yüksel zamanında Flash TV’nin Efsane programı GERÇEK KESİT’te oyunculuk yapmış! Habercilikteki başarısını buna borçlu olmalı. Kendisine olan saygım bir kez daha arttı. Ben Gerçek Kesit’te oynasam şimdi havamdan geçilmezdi bir mizah yazarı olarak.
Şu internet ne güzel bir şey!
Batıyor batttttı!
Trenlere ve internete bakan bakanımızın evladının gemicikleri ya da kumarhane görüntüleri hakkında konuşmak istemiyorum. Herkes kendi hayatından sorumludur sonuçta. Ortada sayısı bilinmeyen miktarda gemi var, o yüzden ben de sizlerle gemilerin en büyüklerinden birinin batışının videosunu sunuyorum.
Adamlar manyak gibi oturmuş Titanik’in batışının simülasyonunu yapmışlar.
Batış 2 saat 41 dakika sürüyor. Sıkıntı büyük.
Biraz da müzik…
Yerli ve milli müzikler arasında Mustafa Ceceli’ye rakip olabilecek bir grup yükseliyor. Büyük Ev Ablukada adlı ekibin yeni albümünden ilk parçalar sızmaya başladı. Sözleriyle, müziğiyle yeni ve güzel bir şeyler bakanlara duyurulur.
Alın canlısı da böyle..