10 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda hedef alınan Mavi Marmara gemisini yola çıkaran İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı’na (İHH) “Türkiye’den böyle bir yardım götürmek için günün başbakanına mı sordunuz?” diye seslenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, o dönem 15 AKP milletvekilinin gemiye binmesine “İsrail gemiye saldırabilir” gerekçesiyle izin vermemişti.
‘Davul zurna çalarak değil’
İsrail’le varılan anlaşma uyarınca Türkiye, Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın kaldırılması koşulundan vazgeçtiği gibi Mavi Marmara baskınına katılan İsrail askerlerine yönelik dava açılamayacağına dair bir yasa da çıkarmayı da kabul etmişti.
Erdoğan, anlaşmanın ardından “Uluslararası bazda bir adım atıyoruz. Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz? Biz zaten oraya gerekli yardımı bugüne kadar hep yaptık, yapıyoruz. Filistin’e yaptık, yapıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye’nin yaptığı yardımları gövde gösterisi olarak değil, uluslararası diplomasinin gereklilikleri çerçevesinde yaptığını aktaran Erdoğan şöyle devam etmişti: “Bunları davul zurna çalarak değil edebi adabı içinde yaptık, yapıyoruz.”
‘Ölen yaralanan olabilir’
Cumhuriyet’ten Erdem Gül’ün haberinde, Erdoğan’ın saldırının ardından “İzni ben verdim” açıklaması ve gemi hazırlıklarının en az altı ay öncesinden başladığı hatırlatıldı.
Mavi Marmara gemisine dair tüm hazırlıkların AKP yönetiminin bilgisinin dahilinde yürütüldüğü ve AKP’li vekilllerin Mavi Marmara organizasyonu için İHH’yle birlikte çalıştığının hatırlatıldığı haberde, 15 AKP milletvekilinin gemiyle Gazze’ye gitmek için dönemin başbakanı Erdoğan’dan izin istediği belirtildi.
Haberde şu ifadeler kullanıldı: “Erdoğan’ın ‘güvenlik’ gerekçesiyle izin vermemesi üzerine AKP milletvekilleri gemiye binemedi. Erdoğan’ın güvenlik nedeniyle izin vermemesi parti yöneticilerince milletvekillerine, ‘İsrail gemiye saldırabilir. Seyahat tehlikeli. Ölen, yaralanan olabilir’ diye anlatıldı.”
Dönemin başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Mavi Marmara’nın ardından gazetecilerin sorularına şöyle yanıt vermişti: “Milletvekillerimiz gemide yer almak için başvurdular. Güvenlik gerekçesiyle izin vermedik.”