Darbe girişiminden sonra tutuklanan Malatya 2. Ordu Komutanlığı’nda görevli binbaşı Eyüp Kök’ün ifadesinin bir kısmı ortaya çıktı.
Kök ifadesinde, üç askerin kendisine gelerek, darbe girişiminin ardından tutuklanan ve TSK’dan ihraç edilen 2’inci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin insansız keşif uçağı istediğini ilettiğini anlattı.
Huduti ifadesinde, darbecilerin başa geçme teklifini reddettiğini, yıllarca mücadele ettiği Gülen Cemaati’yle anılmaktan üzüntü duyduğunu söylemişti.
Kök Habertürk’ten Ferdi Durdu’nun ulaştığı ifadesine şöyle başladı: “15 Temmuz günü, ordu komutanının kuvvet komutanıyla pazartesi yapacağı görüşmenin notlarını ordu komutanına sunmadan önce tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili’ye götürdüm. Kendisi baktı ve bana ‘Çıkmadan bir görüşelim yanıma gel’ dedi. Yanına uğradığımda saat 19.00 sıralarıydı. Bana karargâhtan çıkmamamı emretti.”
‘Hep birlikte Huduti’nin evine gittik’
Saat 21.00 sıralarında Sevgili’nin kendisini yanına çağırdığını ve önemli bir konu görüşeceklerini söylediğini aktaran Kök, Sevgili dışında, tuğgeneral Zeki Karataş ve albay Bahadır Erdemli’yle birlikte yola çıktıklarını belirtti.
Kök şöyle devam etti: “Önce Kara Havacılık Alay Komutanlığı’na uğradık. Bina içerisine sadece Sevgili, Karataş ve Erdemli girdi. 15-20 dakika sonra karargâha geri döndük. Daha sonra hep birlikte çıkıp Huduti’nin evine gittik. Karataş, Sevgili ve Erdemli, Huduti paşayla görüştüler. Akabinde Huduti paşa da aracına binerek hep birlikte ordu karargâhına geldik. Bu sırada dışarıda sesler ve hareketlilik mevcuttu. Bunun ne olduğunu nizamiye kapısındaki yüzbaşı Kemal Keskin’e sordum, o da ‘ordunun yönetime el koyduğunu, kendisinin burada güvenliği sağladığını’ söyledi.”
‘Nereye gideceğini söylemediler’
Saat 00.00 sıralarında koridorda beklerken Sevgili, Karataş ve Erdemli’nin yanına gelerek Huduti’nin insansız keşif uçağı istediğini kendisine ilettiklerini anlatan Kök ifadesini şöyle bitirdi: “Kara Havacılık Alay Komutanlığı’yla görüşmemi emrettiler. Ancak nereye gideceğini söylemediler. Ben de Kara Havacılık Alay Komutanlığı’na gittim. Uçağın bir saat içerisinde hazır olacağını Bahadır Albay’a bildirdim. Bu saatten sonrada kendi odamda ve karargâhın çeşitli odalarında bulundum.”