İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davaya 1 Haziran’da Anadolu 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.
Savcının mütalaasını vererek bir yıl üç aydan dört yıla kadar hapis ile seçme ve seçilme haklarından mahrumiyet istediği davaya ilişkin duruşmadan karar çıkması bekleniyor.
Davanın kaynağı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019’da Fransa’nın Strasburg kentindeki Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne İstanbul büyükşehir belediye başkanı olarak katıldı.
İmamoğlu konuşmasında; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız bir şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarını, devletin haber ajansı Anadolu Ajansı’nın seçim sonuçlarını manipüle etmek istedigini söyledi.
İktidarın ‘manipülasyonla kazanamadığı 31 Mart seçimini seçimlerini yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararıyla iptal ettirerek kazanmak istediğini’ de söyledi.
Soylu dahil oldu
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019’da Ekrem İmamoğlu’nun kongredeki konuşmasından dolayı “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yazıklar olsun” demişti.
Aynı gün, Üsküdar Fethipaşa Korusu’nda Soylu’nun bu sözleri sorulan İmamoğlu, ‘o seviyeye inmeyeceğini ancak bir cümleyle değinmek istediğini’ söyleyerek şöyle demişti: “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın.”
1 Haziran’da karar bekleniyor
Bütün bu olaylar üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın suç duyurusuyla Anadolu başsavcılığınca İmamoğlu’na karşı dava açıldı.
1 Haziran 2022’de karar verilmesi beklenen davada İmamoğlu’nun “31 Mart’ ta seçimi iptal edenler ahmaktır” sözüyle YSK üyelerine ‘alenen hakaret ettiği, kurul üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu’ iddia edilerek cezalandırılması talep ediliyor.
Davaya ilişkin bilirkişi raporunda İmamoğlu ile Soylu arasındaki diyaloğa işaret edilerek, “İki siyasetçi arasında geçen tartışmada YSK’ya gönderme yoktur” denildi.