İran’da başörtüsü takma kurallarına uymadığı gerekçesiyle ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alındıktan sonra ölen 22 yaşındaki Kürt kadın Mehsa Emini’nin ölümü İstanbul’daki İran Başkonsolosluğu önünde protesto edildi.

13 Eylül’de ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alındıktan sonra kaldırıldığı hastanede ölen işkenceden Emini için İran’ın başkenti Tahran’da başlayan ve ülke geneline yayılan protesto gösterilerine dünyadan da yoğun destek var.
Emini’nin ölümünü protesto için İstanbul’da da kadınlar sokağa çıktı. Dün Taksim Meydanı’nda eylem düzenlemek isteyen İranlı kadınlar polis tarafından engellenerek ablukaya alınırken, İstiklal Caddesi’ne yürümek isteyen iki kadın da gözaltına alındı.

Kadınlar saçlarını kesti
Kadınlar bugün de İran Başkonsolosluğu önünde protestolarını sürdürdü.
Fatih’teki konsolosluk önünde toplanan kadınlar, Emini için dünya genelinde yapılan eylemlere destek vererek saçlarını kesti. İranlı bir kadın, “Bu saçlar özgürlüğümüzü kısıtlıyorsa, keser atarız!” dedi.
“Yüzlerce, binlerce lanet olsun İslami rejime”, “Mehsa Emini isyanımızdır” sloganlarının atıldığı eylemde İranlı kadınlar adına konuşan Pita Seperniyan, Türkiye’nin İran Konsolosluğu’nu kapatmasını isteyerek şunları söyledi:
“Türkiye’den ses çıkarıyoruz. İranlı kadınlar erkek egemenliğine karşı çıkıyor. İranlı kadınlar kazanacak. Sınırların olmadığı, özgürlüğümüzü yaşayabileceğimiz dünyayı kuracağız. Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz. Emeğimize bedenimize kimliğimize sahip çıkacağız.”

‘İran çok uzağımızda değil’
Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu adına konuşan Rüya Kurtuluş ise Türkiye’nin de İran gibi bir diktatörlükle yönetildiğini aktararak İran’da molla rejimine karşı direnen halklara “Onların duygunu yaşıyoruz” diyerek selam yolladı. Kurtuluş şöyle devam etti:
“Bir yanımızdaki ülkede eğer devlet, iktidar, rejim insanları öldürüyorsa onun konsolosu geri gönderilir. Normalde olması gereken budur. Ama olmaz çünkü Türkiye’de de insanlar sokak ortasında öldürülüyor. İran çok uzağımızda değil. Tarikatlar talep ediyor İstanbul Sözleşmesi iptal ediliyor. Ve biz her şeye rağmen yaşıyoruz, direniyoruz. İnadına direniyoruz. Hukukun bittiği yerde direniş haktır. Mahsa’nın katledilmesi İran’da 43 yıldır süren dinci politikaların sonucudur. Kadınlara başörtüsü dayatılıyor. Sokaklarda adeta cadı avına çıkılıyor. İran’da LGBTİ+’ların ilişkileri suç sayılıyor. Geçtiğimiz günlerde 2 LGBTİ+ aktivisti idama mahkum edildi. İran uzağımızda değil, yanıbaşımızda.”