Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yukarıdaki aktarmada da açıkça görüldüğü gibi, “Suriye yönetiminin devrilmesi olmazsa olmaz” demeyi merkezine alan Suriye stratejisini açıkça reddetmektedir.
Öyle ki Çavuşoğlu, Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmesi için “Konutlar yapıyoruz, kentleri inşa ediyoruz” iddiasını bile “Ateşkes olmadan kimse inşa konusunda yardım etmiyor. Buna AB ülkeleri de dahil” noktasına çekmiştir. Bu açıklama, göçmenleri Suriye’ye göndereceklerini söyleyen tek adam yönetiminin Suriyeli göçmenleri geri gönderme projelerinin de çöktüğün itirafıdır.
Ama Suriye politikasındaki bu değişiklik, diplomatik bir manevra, bir büyük ya da küçük “U dönüşü”, bir zikzak değildir. Tersine 11 yıllık Suriye politikasının enkaz haline geldiğinin itirafıdır. Ki o enkaz içinde milyonlarca göçmen, yüz binlerce insanın can kaybı, miktarı bilinmeyen ama milyarlarca dolarlık harcama ve on binlerce ağır silahlarla donatılmış, korunup kollanmış, teşvik edilmiş terörist grup vardır.
Ve tabii Türkiye dışında her ülkenin de terör örgütü olarak gördüğü, Türkiye’nin özel eğitip donatıp sahaya sürdüğü, bazılarını Libya’da da istihdam ettiği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) da önemli bir sorun olacaktır.
Nitekim ilk tepkiler de Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerden gelmiştir.