Şimdi sormamız gereken soru şu: Acaba oyun kurucu bir rolde miyiz yoksa parasızlıktan oyun mu oynuyoruz?
Rusya ilişkileri de bu çerçevede mi gelişiyor?
***
Döviz durumumuz belli. Ne olduğu belli olmayan bir para politikası düşüncesi ile ülkede ne kadar döviz varsa satıldı. Aslında kasada döviz falan yok. Olanlar tefeci parası gibi düşüneceğimiz swaplar. Bir de milletin bankalardaki dövizinin yüzde 25’i olan karşılık parası.
Sadece swaplar düşülse eksi bakiyedeyiz ama öyle az bir eksi de değil bu.
Dolar son bir yılda 8 liradan 18 liraya geldi. KKM’ye rağmen döviz durmuyor.
KKM ise ayrı bir bela… Sadece bu yıl bu gidişle KKM’ye en az 200 milyar lira ödemede bulunacağız.
Merkez Bankası tarafını da işin içine aldığımızda bu tutar 300 milyar lirayı da geçebilir.
Kısaca acil ama çok acil dövize ihtiyacımız var. Bu ihtiyacımız da öyle az bir döviz değil. En azından seçimleri çıkartmak için 40-50 milyar dolar kaynak bulmamız gerekiyor.
Acaba İşgalci Putin ile giriştiğimiz bu hamleler önümüzdeki seçimde AK Parti’yi kurtarmaya yetecek mi?