İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) güvenlik soruşturması nedeniyle Kod-42’yle işten çıkarılan 50’ye yakın işçi İBB Saraçhane binası önünde bulunan Saraçhane Parkı’nda süresiz oturma eylemi başlattı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İBB’de 557 terörist var” sözleri ardından başlayan soruşturma sonrasında 50’ye yakın kişi tazminatsız işten atılırken sayının artmasından endişe ediliyor. İşten atma gerekçesi olarak Kod-42 gösteriliyor. Kod-42’yse şu anlama geliyor: “Gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.”
BirGün’den Deniz Güngör ve Yaren Sancak’ın haberine göre açıklamayı, kanun hükmünde kararnameyle (KHK) ihraç edildikten sonra İBB’de göreve başlayan ve güvenlik soruşturması sonucu tekrar işsiz kalan Fatma Gül Eryıldız okudu.
Eryıldız, şunların dedi: “İçişleri bakanının spekülatif açıklamalarıyla başlayan cadı avı, masumiyet karinesi gibi hukukun en temel ilkelerinin çiğnendiği korkunç bir boyut kazandı. İBB yöneticilerinin kendilerine yönelecek olası tehditleri savuşturmak için mesai arkadaşlarını feda etme tutumlarının, AKP iktidarının sınır yoklama stratejisine hizmet ettiğini görmesi gerekmekte.”
‘İBB kendi ilkelerinin ardında durmadı‘
İşe alınırken ‘barış akademisyeni’ olduğunun bilindiğine dikkat çeken Eryıldız, şöyle devam etti: “Bizi bilerek işe aldılar. Kod-42 dijital bir damgadır. Ben daha öncesinde KHK’yla ihraç edildim. Bu benim SGK kodumda var. Şimdiyse İBB beni ikinci bir damgayla Kod-42’yle işten atıyor. Ben artık nasıl iş bulacağım?”
İşten çıkarılmalarının tamamen hukuksuz olduğunu belirten Eryıldız, şunları söyledi: “Burada güçsüz olmayan bir yönetimden bahsediyoruz. 16 milyon için çalışan bir belediye bu kadar mı güçsüzdür ki ‘Devlet dedi, ben attım’ diyor. Bizim işten çıkarılmamız kesinlikle kanuni değil siyasi bir tercihtir. Bizi atmayı İBB yönetimi tercih etti. İBB kendi ilkelerinin ardında durmadı.”

Gezi Direnişi’nde öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın anmasına katıldığı için kendisine açılan dava nedeniyle Kod-42’yle işten çıkarıldığını söyleyen Alçay Çelik Alkan şöyle konuştu: “Kod-42’yle işten çıkarılan işçiler hem hiçbir hakkını alamaz hem de bırakın haklarını almayın bir sonraki işe girişte sorun çıkarıyor. Biz neyin yalanını söyledik? Bu damgayla nasıl tekrar ekmeğimize erişeceğiz? Diyor ki, ‘Ben atmakla yetinmiyorum bir sonraki sürecini de etkiliyorum.’”
‘Arka planda kulis yaptılar’
İBB’de İstanbul Planlama Ajansı’nda çalışırken işten çıkarılan Ramazan Oruç, şunları dedi: “Bir yıla yakın orada çalıştıktan sonra süreç boyunca ağır mobbinge uğramıştım. Ek mesai ücretleri ödenmiyordu ve korkunç ek mesai yaptırılıyordu bize. Bunları, bundan sonra yasal ücret ödenmeyen herhangi bir ek mesai yapmayacağım diye yöneticilerime söyledikten sonra beni apar topar işten çıkardılar.”
İstifaya zorlandıklarını belirten Oruç, şöyle devam etti: “Ortaklaştığımız yer bir emeğin güvencesizleştirilmesi. Bu sistematik olarak 20 yıldır neo-liberal AKP Hükümeti’nin yaptığı uygulama. İBB başlangıçta ‘Mesai arkadaşlarımızı töhmet altında bırakmayın, hiçbirisini size kurban etmeyeceğiz’ gibi bir açıklama yapmıştı. Zamanla buradan geri adım attılar ve arka planda kulis yaparak arkadaşlarımızı istifaya zorladılar.”
İşçilerin talepleri şu şekilde:
- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyu önünde özür dilemesi.
- İşten çıkarılan bütün çalışanlar koşulsuz şartsız işe iade edilmesi.
- İBB’deki hukuksuz işten çıkarmalar sona ermesi.