İradeleri dışında cezaevindeki hastaneye götürülen açlık grevindeki tutuklu eğitimcilerden Nuriye Gülmen avukatı aracılığıyla mesaj gönderdi: “Kendime geldiğim an o serumu çıkartıp atacağım, yine açlık grevine gireceğim.”
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, OHAL KHK’sıyla ihraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 168’inci gününde.
Cumhuriyet’in aktardığına göre, iki eğitimcinin avukatlarından Ayşegül Çağatay, Sincan Cezaevi Kampus Hastanesi’ne yaptığı ziyaretin ardından Gülmen ve Özakça’nın son durumuna ilişkin bilgi verdi.
Çağatay, Gülmen’in şu sözlerini aktardı: “Ben her şeyi, açlık grevini bile unutsam, bize yapılan bu zulmü unutmayacağım. Kendime geldiğim an o serumu yine çıkartıp atacağım, yine açlık grevine gireceğim taleplerim kabul edilene kadar.”
Gülmen’in ışıktan rahatsız olduğunu söyleyen Çağatay şöyle devam etti: “Derilerinde dökülmeler oluyor, çok inceldi derileri ve kuruyor. Her gün duş almaları gerekiyor, yatak yaraları oluşuyor. Deri döküntüleri için de yağ sürmeye çalışıyorlar. Kitaplarla ilgili sorunlar hâlâ mevcut ayrıca daha önce daha düzenli verilen gazeteler şu anda gardiyanların keyfi uygulamaları nedeniyle düzensiz veriliyor.”
İki eğitimcinin avukatlarından Ebru Timtik, Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ve Nuriye Gülmen’in kardeşi Beyza Gülmen’in yanlarında refakatçi olarak bulunduğunu söyledi.
Timtik şöyle devam etti: “Günlük gazeteleri ve televizyonları var. İçeriye girebilen en muhalif gazete Cumhuriyet gazetesi, onun dışında politik yayınların hiçbirinin içeriye girmesi mümkün değil.”