Açlık grevindeki tutuklu öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevindeki eşi Esra Özakça, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) tahliye talebini reddetmesinin hukuksuzluk olduğunu söyledi.
Semih ve Esra Özakça. (Fotoğraf redaktif adlı siteden alınmıştır)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tahliye edilmesi için yapılan başvuruyu reddetmişti.
Kararda, devletin Gülmen ve Özakça’ya gayet iyi baktığı savunulurken, dosya içindeki 24 uzman hekimin raporuna karşın ‘şimdilik hayati bir tehlike görülmediği’ belirtilmişti.
Akademisyen Gülmen ve öğretmen Özakça, OHAL KHK’sıyla ihraç edildikleri işlerine iade talebiyle başladıkları açlık grevinin 76’ncı gününde tutuklanmıştı. İkili açlık grevinin 149’uncu, yine KHK’yla ihraç edilen Esra Özakça ise 74’üncü gününde.
‘AİHM karar verir diye mücadele başlatmadık’
DW Türkçe’den Gezal Acer’e konuşan Esra Özakça, “Biz AİHM karar verir diye mücadele başlatmamıştık” dedi.
Kararı, adında insan hakları geçen bir mahkemeye yakıştıramadığını belirten Özakça, “Türkiye’de olmadığı gibi AİHM’de de de hukuk olmadığını görmüş olduk” diye konuştu.
Kendileri için tek yolun, “Gülmen ve Özakça’nın OHAL’e karşı açtığı ve kitleselleştirdiği bir eylemde haklarını insanlarla aramaya devam etmek” olduğunu belirten Özakça, “Biz zaten ona güveniyorduk. Nuriye ve Semih’in haklarına, kendi haklarına, halk kendisi sahip çıkacak” dedi.
‘AİHM devletlerle işbirliği halinde’
Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) Avukat Ebru Timtik ise AİHM kararıyla ilgili şunları söyledi: “AİHM, devletlerle işbirliği halinde davranıyor. Ancak şikayet edilen devlet. Onunla işbirliği yapamaz. İşin kötü tarafı, bize yerel mahkemeleri işaret ediyor. Ancak defalarca itiraz ederek hep bir üst mahkemeye gittik. Nuriye ve Semih’i tutuklayan 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi iktidarın isteğiyle bu kararı verdi.”
AİHM’e, KHK ile ihraç edilmeye karşı yapılan başvurunun ise beklemede olduğunu ve aynı gerekçeli diğer tüm başvurulardaki gibi sürecin tıkandığını belirten Avukat Timtik, AİHM’in bu konuda daha önce iç hukuk yollarına işaret ettiğini hatırlatarak, buradan kısa vadede bir karar çıkmasının mümkün olmadığını söyledi.
Timtik de, “Halkın iki eğitmene sahip çıkması durumunda her şeyin değişebileceği” belirtti.
