AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Elektriğe yapılan yüzde 127 oranında zam esnafı da vurdu. Zaten pandemi döneminde uygulanan kapatmalarda devletten gerekli desteği alamayan esnaf, kur krizinden sonra şimdi de fahiş zamlarla karşı karşıya.
Diken’e konuşan Beyoğlu esnafı, son gelen faturalarla artık işletmelerini kapatmanın eşiğine geldiklerini belirtti. Devam etseler bile borç içinde devam ettirebilecekler.
Kadim Meyhane’nin sahibi Ahmet Saymadi “Önümüzdeki dönemde birçok işletmenin kapanacağını düşünüyorum. Dayanılır bir şey değil çünkü. Beş sene önce bir işletmenin elektrik faturası kira giderinin 10’da biriyse şimdi kira kadar elektrik faturası geliyor. Bu çok yüksek bir oran” dedi.
Sofyalı Meyhane’nin sahibi Didem Hoşgör “Cümle bile kuracak halimiz kalmadı” derken Avam Kahvesi sahibi Ulaş Bahçevan istihdamda çok ciddi düşüşlerin yaşanacağını belirtti: Kontrolsüz bir zamlanmayla karşı karşıyayız açıkçası. Dolar ve Euro karşısında zaten bir gelir kaybına uğramıştık. “

Türkiye yeni yıla zamlarla uyanmıştı. Zam gelen kalemlerden biri de elektrik olmuştu. Açıklanan yeni tarifeye göre 150 kilovat altında elektrik kullananlara yüzde 52, 150 kilovat üstüne kullanan meskenlere ise yüzde 127 zam gelmeye başladı.
‘7 bin 316 lira ağır bir fatura’
Kadim Meyhane’nin sahibi Ahmet Saymadi bu ay gelen faturanın geçtiğimiz ayın neredeyse iki katı olduğunu söyledi: “Aralık ayında 4 bin 250 liraydı, bu ay 13’ünde kesildi fatura, 7 bin 316 lira geldi. Çok ciddi bir artış var. Haliyle ağır bir fatura, bizim gelirimizi otomatik olarak düşürmüş olacak bu faturalar.”
‘Dayanılır bir şey değil, işletmeler kapanacak’
Beyoğlu’nda uzun senelerdir işletmecilik yapan Saymadi, içkiye gelen fahiş zamlara da vurgu yaptı: “Yüzde 47 ÖTV zammı oldu. Firmalar yüzde 43 civarında yaptılar zamlarını. Biz son satıcı olduğumuz için, direkt tüketiciyle karşılaştığımız için diyeyim, zamları yansıtamadık. Bizdeki yansıtma oranlar yüzde 35 civarlarında kaldı genel itibarıyla. Elimizden geldiğince insanların da işletmelere gelmesini, sosyalleşmesinin düşmesini istemediğimiz için fiyatlara çok düşük miktarda yansıttık zaten. Diğer taraftan da hem kira artışları, hem faturaların ağırlığı işletme giderlerini de artırdı. Önümüzdeki dönemde birçok işletmenin kapanacağını düşünüyorum. Dayanılır bir şey değil çünkü.”
‘Elektrik faturası beş yıl önce kiranın 10’da biri kadardı’
Saymadi, “Zamlar müşteriye yansıtılsa bile kapanır mı?” diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “İşletmelerin maliyetleri çok artıyor. Beş sene önce bir işletmenin elektrik faturası kira giderinin 10’da biriyse şimdi kira kadar elektrik faturası geliyor. Bu çok yüksek bir oran. Aynı şekilde doğalgazı da artıyor, vergiler ağır bir şekilde işletmelerin üzerinde artık. Nasıl ki 15-20 sene önce küçük marketlerin manavların çoğu kapanıp onların yerine zincir marketler geldi. Yeme-içme sektöründe de benim anladığım önümüzdeki dönemde büyük zincir markalar kalacak ama küçük işletmeler eriyip gidecek herhalde. Görünen o.”
‘Peynirin kilosu aralıkta 60 liraydı şimdi 120 lira’
Esnaf zaten pandemide iktidardan yeterli desteği alamadı. Pandemi kapsamında kapanmalar bitti ancak bu sefer de işletmeler fahiş zamlardan dolayı temelli olarak kapanma noktasına geldi.
Girdi fiyatlarına gelen zamların müşteriye yansımamasıysa imkansız bir hale geldi: “Sizin marketten aldığınız ürünü biz yüzde 5 ya da 10 civarında düşük alıyoruz. O da stoktan aldığımız için. Peynirin kilosu geçen aralık ayının başında 60 liraysa şimdi 120 lira. Satılan ürünlerin kendisinde de çok ciddi artış var. Bizim en çok kullandığımız ürün zeytinyağı pandemi öncesinde zeytinyağının kilosunu 25 liraya alıyorduk, şimdi 50 lira. Bunları fiyatlara yansıtmamız mümkün değil. Hiçbir işletme yansıtamıyordur diye düşünüyorum. En üst segment işletmeler yansıtıyordur ama bizim gibi işçi sınıfına, orta sınıfa hitap eden işletmelerde yansıtmak mümkün değil.”
‘Cümle bile kuracak halimiz kalmadı’
Sofyalı Meyhane’nin sahibi Didem Hoşgör henüz elektrik faturasının gelmediğini belirterek şöyle devam etti: “Muhtemelen iki katı gelecektir. Çünkü herkese öyle geldi. İşler düştü ama her şeyin fiyatı en az iki katı kadar arttı. “
Pandemide mekanlara yeterli destek gelmedi. Yasaklar sonrası da içkiye gelen zamlarla beraber müşteri azaldı. Hoşgör’e “Bu durum uzun vadede sürdürülebilir mi?” diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “Açıkçası değil, maalesef. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Bir cümle bile kuracak halimiz kalmadı. Görünen köy kılavuz istemez. Zaten girdi faaliyetlerini kendi fiyatlarınıza aynı oranda yansıtamadığınız müddetçe durum ortada. Bununla beraber hem Covid-19 etkisi hem ekonominin mevcut durumu hem ocak, şubat aylarında konjonktür bizim aleyhimize işler. Özellikle Avrupalı orta sınıf turistin gelememesi bu durumu sürdürülebilir kılınmıyor. Çok üzgünüm.”
Esnaf buzdolaplarını az çalıştırarak kendince önlem alıyor
Avam Kahvesi sahibi Ulaş Bahçevan şöyle konuştu: “Herkese olduğu gibi iki katı elektrik faturası geldi. Uzun vadede bizim hizmet sektörü için söylüyorum çok ciddi bir darbe alacak. Birçok esnaf bu ortamda devam edemeyecek. Çünkü bu durumda istihdam sayısı düşüyor. Bununla beraber hizmet kalitesi düşecek. Vatandaşın satın alma gücü de düştü. Uzun vadede birçok esnaf borçlarla cebelleşecek. “
Hem pandemi hem bu fahiş zamlar esnafın belini büktü: “Herkes kendince bir önlem almaya çalışıyor. Örneğin daha az dolap çalıştırıyor. Daha az havalandırma çalıştırıyor. Bununla beraber mekanların hijyen kalitesi de düşüyor.”
‘130 liraya tuvalet kağıdı alıyorum’
Elektrik gündemde ama esnafı zora sokan diğer girdiler de var. Bahçevan şunları söyledi: “Örneğin tuvalet kağıdı. En basitinden… Senenin başında ben 50 liraya alıyordum şu anda 130 lira. Bu bizim kafe için çok ciddi bir gider. Kafe restoran için diyorum. Bunlar tüketicinin görmediği giderler. Ama bizim için çok külfet. Bununla beraber vergiler var, sigortalar var, bağ-kurlar var. Bunlar zaten başlı başına bir yük.”
‘İşler yüzde 70 düştü’
Esnaf çıkmazda. Ya kapatacak ya da borçlarla devam ettirecek: “Bizim 60 m2 dükkanımız. Bizim doğalgaz, su ve elektrik fatura giderimiz şu anda yaklaşık 10 bin lira. 60 m2 bir dükkan için 10 bin lira çok korkunç bir sayı. Bunun üzerine kirayı ve işçiliği koyarsanız, zaten bizim sabit giderimiz yaklaşık olarak 40 bin 50 bin liraya çıkıyor. Yaptığımız iş de ortada. İş yok şuan. Örnek veriyorum size, pandemiden önce biz günde 350 ürün satarken şu anda sattığımız ürün sayısı, çay dahil olmak üzere söylüyorum bunu, 135 adet. Bu işlerin yüzde 70 düştüğünü gösteriyor. İnsanlar satın alamıyor zaten. Korkunç bir pahalılık var. Her gün markete gittiğimizde başka bir manzarayla karşılaşıyoruz. Ya kapatıp gideceğiz ya da borçlarla sürdürmeye çalışacağız. Çok zor.”
‘Elektrikten tasarruf edebilmek için gelirimden kaybedeceğim’
Bu kadar da olur mu dediğimiz noktadayız artık. Bundan sonra daha fazlası olacak sanırım. Enflasyon yüzde 30 açıklanmışken elektriğin yüzde 130 zamlanması trajikomik bir olay. Zammı ilk duyduğumuzda esnaf olarak söylüyorum, sabahında hepimiz birbirimize baktık. Hizmet sektöründe de tasarruf edemiyorsunuz. Örneğin bakkal gibi değil. Bakkal ürününü yerleştirir üşür ama satar ürününü ama biz de öyle değil. Biz de insan sosyalleşmeye geliyor. Bir konfor alanına ihtiyaç var. Temiz havaya, ısınmaya, temiz bir tuvalete ihtiyacı var. Bunların hepsi elektrik su ve doğalgazla oluyor. Ben bunları kullanmak zorundayım. Tasarruf edemiyorum. Ancak ve ancak küçülerek tasarruf edebiliyorum. Yani örneğin ben yemek satıyordum ve yemek satmaktan vazgeçeceğim. Dolayısıyla bu süreçte ne olacak ben iki dolabımı daha kullanmayacağım. Böylece elektrikten tasarruf edeceğim. E bunun benim için zaten ekstradan bir gelir kaybına daha sebep olacak.
‘İstihdamda düşüş yaşanacak’
Bu faturalarla aynı zamanda istihdamda da çok ciddi düşüş yaşanacak. Ben bir kişi daha istihdam edemem. Birini almayı düşünüyorduk ve bu fikirden vazgeçtim şu anda. Kontrolsüz bir zamlanmayla karşı karşıyayız açıkçası. Dolar ve Euro karşısında zaten bir gelir kaybına uğramıştık. Şimdi daha da ciddi bir gelir kaybına uğradık. Hepimiz küçük paralarla geçinen insanlarız. Bu ciddi bir işsizliği de getirebilir. Korkunç bir fatura maliyeti var karşımızda.”