Diyalog ve uzlaşı kültürü, Türk siyasetinde hiç olmadığı kadar geriye gitti ve hatta yeni hükümet sistemiyle resmî olarak da uzlaşma gerekliliği ortadan kaldırıldı. Anayasal kurumların lağvedilmesi, uzlaşmayı sağlayacak siyasal ortamın da oluşamamasıyla sonuçlandı. Nitekim bilinçli bir şekilde tercih edilen bu tek kişilik yönetim anlayışı aslında hedeflenenin uzlaşmak olmadığını ortaya koydu. Zira kurumlar isteyerek, bilinçli bir şekilde etkisizleştirildi ve yalnızca Cumhurbaşkanının aldığı kararları ya da moda tabiriyle “Cumhurbaşkanı talimatlarını” uygular hale getirildi.
Bu noktada farklı düşüncelere saygıyı esas alan, çoğunluğun yönetimini demokratik kılan çoğulculuk ilkesi ortadan kalktı.
Temel hak ve özgürlükler hususunda büyük hak kayıpları yaşandı ve özgürlük alanları gerek bireysel olarak toplumsal hayatta gerekse de medya, akademi gibi alanlarda daraltıldı.