• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Faşist olmak, bir ‘hak’ değildir…

23/07/2014 13:42


murat sevincMURAT SEVİNÇ

İsrail devletinin sınır tanımaz, arsız şiddeti ve katliamları, yeni değil.

Doğrusu, kendisini Müslüman kimliğiyle tanımlayan, buna mukabil dinlerin özüne ağır hakaret olduğunu düşündüğüm malum siyasetçi ve yazar çizer tayfasının gösterdiği tepkiler de fazlasıyla tanıdık. Bunların ‘tepki’ olarak adlandırılmasının dahi iltifat olduğu kanısındayım.


Sol savaştı, sağ sömürdü

Filistin mücadelesinin gerçek destekçisi, yani Filistin halkının yanında olup silahlı mücadelede yer alanlar, bu memleketin solcusu, devrimcisi (Türk’ü ve Kürt’üyle) olmuştur. Filistin halkının yanında savaşmış devrimci gençlere saldıranlar ve idamlarını onaylayanlar ise memleketin o günkü sağcısıdır.

ABD gemilerinin önünde saf tutarak, Amerikan askerini protestocu devrimci gençlerden koruyan Komünizmle Mücadele Derneği mensupları ve benzerlerinden söz ediyorum. Demem o ki Filistin için sol savaştı, sağ sömürdü. Sömürüyü sürdürecekler elbet; fıtratlarında var.

Seçmen memnun mu, memnun… eh daha ne olsun!

son grup konusmasi reuters3

Fotoğraf: Reuters

 

Önceki yıllarda, Beyazıt’ta Cuma Namazı çıkışı tekbir eşliğinde İsrail ve ABD bayrağı yakıp sonrasında Laleli’de çalıştığı dükkâna dönerek çayını yudumlayan esnaf, şimdilerde tweet atmayı öğrenmiş görünüyor. Üstelik esnafın bir kısmı yazar ve akademisyen yapıldı.

Agos’un önüne ırkçı pankart

Partileri de boş durmayıp miting meydanlarında Filistin sorununu sömürmeyi sürdürüyor. Hiçbir ticari ve askeri ilişkinin kesilmeyeceği belliyken, aynı masalları giderek daha fazla bağırıp çağırarak yinelemekten hoşnutlar. Bağırdım mı, bağırdım; sabrımızı sınamayın dedim mi, dedim; omzuma Filistin atkısı attım mı, attım; seçmen kitlesi memnun mu, memnun… eh daha ne olsun!

Sıradan, yüzeysel ve bildik faşizm

Bu yazının asıl konusu ne İsrail’in katliamları ne de bizim sakil siyaset esnafının sömürüsü. Sorun, İsrail’in Filistin’e yönelttiği her saldırıyı fırsat bilerek ırkçılık yapma telaşına düşen yurttaş kesiminin; sıradan, yüzeysel ve bildik faşizmi. Yazının iddiası son derece basit: Irkçılık ve faşist düşünce, hak değildir. Irkçı faşistler, cezalandırılmalıdır.

20. yüzyılda birden fazla faşizm doğdu. Alman faşizmiyle (NS) İtalyan’ı ya da Frankoculuk ile Japon militarizmi arasında farklar var. Buna mukabil belli ideoloji ya da düşüncelere karşı tavırları, çok sayıda benzerlik de barındırıyor.

‘Faşiste faşist demeyeceğiz de ne diyeceğiz!’

Ancak okuduğunuz yazı faşizmler üzerine de değil. Bu nedenle faşizm türleri üzerine bilgiçlik yapmak yerine kestirmeden gidelim: “Yahudiler yok edilmeli, korkuyla yaşamalı” diyenlere, isim ayırt etmeden ve özellikle hedef göstermeden, öncelikle ‘ırkçı’, ardından ‘faşist’ demeyi tercih ediyorum.

Nihayetinde biri diğerinin kan kardeşidir. Bazen, büyük şair Can Yücel’in yöntemini benimsemek gerekiyor: ‘Faşiste faşist demeyeceğiz de ne diyeceğiz!’

Sonu gelecek bu rezilliğin

İster inanın, ister inanmayın ama Türkiye’nin bir hukuk sistemi, Anayasası, yasaları, tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler var!

Farkındayım, bir hukuk sistemimiz olduğunu sizlere unutturmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hükümetlerin, başbakanların, danışmanlarının, çevrelerine kümelenmiş arsızlar sürüsünün, canlarının istediğini yapabileceğini belletmeye çalışıyorlar. Seçmenin oyunu aldıktan sonra hiçbir gücün/kurumun kendilerini kontrol edemeyeceğinin propagandasını sürdürüyorlar.

Ama bir yanılsamayı ilanihaye sürdüremezsiniz. Nasıl olsa sonu gelecektir bu rezilliğin.

‘Filistin’i sömürü sezonu’ açılır açılmaz…

İşte, Türkiye’nin milliyetçi, zaman zaman ırkçı ve ayrımcı nitelikleri ‘barındıran’ hukuk sistemi dahi, böylesi açık bir ırkçılığa izin vermiyor. Irkçılık, hukuk düzenimizde bir ‘tercih’ olamaz. Yurttaşın böyle bir konforu yoktur. Oysa ‘Filistin’i sömürü sezonu’ açılır açılmaz, ne yazık ki Hitler övgüsü de başladı. Basında, siyasetçide, sosyal medyada; Hitler hayranlığı, ‘Seni özledik’, ‘Seni arıyoruz’ ifadeleri…

Doğrudan Yahudileri hedef alan kapkara bir propaganda aldı yürüdü. Benim ve Musevi ‘yurttaşların’ vergisiyle vekillik yapabilenler, ‘Hitler’iniz eksik olmasın’ ve benzeri ifadeleri sarf edebildi. Dindar olduğu iddiasındaki kimi ahlaksızlar, sahur programında Kavgam’ın okunmasını önerebildi.

Yeni Akit’ten Hitler göndermeli ırkçı bulmaca: Seni arıyoruz

akit hitler (2)

Bir fırsat arar sıradan faşizm

Sünni-Türk olmayana ırkçılık ve faşizan tavır bu topraklara hiç yabancı değil, doğruya doğru. Günlük pratiğinin dışında, coşmak için -ki Türkiye’de buna tahrik diyorlar- bir fırsat arar sıradan faşizm…

Bu fırsat, Ermeni meselesinin bir ülke parlamentosunda gündeme gelişi, bir şehrimizde bayrak direğine tırmanılması ya da İsrail’in işgal altındaki topraklara füze atmaya başlaması olabilir. Bir anda Kürt’e, Musevi’ye, Ermeni’ye; günlük rutin içinde farklı cinsel yönelimlere yönelik sözlü ve fiili şiddete tanık oluveririz.

Nerden baksan suç

Ancak her durumda bir kez daha ve ısrarla altını çizmek gerekir ki ırk ve mezhep ayrımcılığı, nefret ve şiddet içerikli söylem suçtur. Şiddete, ölüme çağrı yapan ifadeler kullanmak serbest değildir. Kişilerin iradesine bırakılmamıştır.

Sıradan bir yurttaş, kendisine benzemeyeni ya da kendinden olmayanı sevmeyebilir. Onunla yakınlık kurmak istemeyebilir. Kendi sorunudur. Özel yaşamına ilişkindir ve yalnızca o kişiyi ilgilendirir.

Şamil Tayyar İsrail eleştirisinde kantarın topuzunu kaçırıp ırkçılık yaptı

Ancak bu ‘sevmeme’ halini ‘dile getirdiği’ andan itibaren artık dış dünyanın ve tabii hukukun ilgi alanındadır. Haliyle dile getirme şekli, yoğunluğu, dile getirilen koşullar; beyinde olduğu müddetçe zararsızmış gibi algılanan o düşünceyi, birdenbire son derece tehlikeli bir eylemin gerekçesi haline getirebilir. Hukuk dilinde, bir eylem ya da düşünce açıklamasının belli koşullarda sınırlanması için kullanılan, ‘açık ve yakın tehlike’ye dönüştürüverir.

Bu nedenle türlü gerekçelere dayalı ayrımcılık, Anayasa’da yasaklanmıştır. Farklı kamusal yararları sağlayabilmek için sağlanmaya çalışılan ‘yurttaşlar arasındaki eşitliğe’ vurguya, yasalarda da yer verilir. Siyasal Partiler Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, İş Kanunu, Medeni Kanun, Türk Ceza Kanunu; sosyal hizmetlere, yayıncılığa dair kanunlar vs…

Türkiye’de dahi kabul edilemez

Bu gerekçelerle ve Türkiye’nin Anayasası’nda hala ‘hukuk devleti’, ‘demokratik devlet’, ‘eşitlik’ gibi ilkeler yazılı olduğu için; ırkçılık yasaktır. Irkçılığa savrulacak ifadeler, TCK’ye göre suçtur.

Yıldız Tilbe’nin ırkçı tweetleri Melih Gökçek’in gözdesi oldu!

Her bir dinin ve ırkın mensupları, diğeri gibi özgür ve diğeri kadar yurttaştır. Bir inancın ya da ideolojinin mensubunu yok etmeyi kafaya koyup milyonlarca insanı öldürmüş bir ismi, böylesine rahat anmak ve özlem duymak, Türkiye’de dahi kabul edilemez.

Günahkar ve ahlaksız olunabilir!

Bir süredir çok popüler olan ‘ayıp’ ve ‘günah’ tespitlerini ise bir yana bırakıyorum. Çünkü ‘günah’ uyarısı inançlıyı, ‘ayıp’ duygusu ahlaklıyı ilgilendirir.

Hukuk kurallarıyla çatışmadığı sürece, ayıp ve günah, devletin ilgi alanına girmez. Hukuka uygun davrandıkları sürece yurttaşlar, günahkâr ve ahlaksız olabilir. Örneğin hırsızlığı görmezden gelen ya da içten içe takdir eden bir ‘ahlaksız’ olmak mümkündür. Bunun yaptırımı, toplumsal/ahlaki ve dinidir (inanan için). Buna mukabil çalmak fiilini övmek ve fiilin kendisi, suçtur.

‘Ayet ve hadisler’in, hukuk sistemimiz açısından bir önemi yok

Türkiye, en azından şimdilik ‘resmen’ İslami kurallara göre yönetilmiyor. Demek ki bir yurttaş eylemine uygulanacak yaptırım açısından, artık günlük yaşamın parçası haline gelen ve ne yazık ki hiç kimseyi ‘olduğundan’ daha namuslu yapmadığına tanık olduğumuz ‘ayet ve hadisler’in, hukuk sistemimiz açısından bir önemi yoktur.

Ezcümle; duygusal gerekçeleri ne olursa olsun, ırkçılık ve şiddet çağrısı yasaktır. Faşist düşünce ve ifadeler, ‘ifade özgürlüğü’ kapsamında değildir.

Yurttaşlar günahkâr ya da ahlaksız olabilirler. Bu durum günahkârları, ahlaksızları ve çevrelerini ilgilendirir. Ancak demokratik bir hukuk devletinin yurttaşı, özel ve kamu kurumları, hukuka aykırı davranamaz, ırkçılık yapamaz.

Faşizm yasak, faşistler tehlikelidir

İsrail devletinin hukuk tanımazlığını ve insanlığa karşı suçlarını bahane edip azımsanmayacak bir halk desteğiyle elde ettiği iktidarında, milyonlarca insana, inançları, ırkları, cinsel tercihleri, siyasi görüşleri nedeniyle büyük acılar çektirmiş ruh hastası bir adama özlem duymak ve bunu dile getirmek, mümkün değildir.

Faşizm yasaktır. Faşistler tehlikelidir. Görüldükleri yerde, en keskin önlemler alınmalıdır. Bu kadar açık ve basit.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Murat Sevinç

SON HABERLER

İBB CHP grup sözcüsünden AKP’lilerin kaldırttığı çizime: Sadece sanat görüyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, … Devamı...

AKP’li Cahit Özkan’ın yakın çevresine göre istifa veya görevden alma yok

Partisinin sözcüsü Ömer Çelik tarafından 'düzeltilen' AKP Grup Başkanvekili … Devamı...

Son 24 saat: 1254 vaka, dört ölüm

Türkiye'de son 24 saatte 1254 vaka kaydedildi, dört kişi öldü. Bir günde … Devamı...

Erdoğan: İsveç terör örgütlerinin kuluçka merkezi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "İsveç terör örgütlerinin kuluçka merkezi" … Devamı...

Muhsin Yazıcıoğlu’nun koruma polisinin ölümüne soruşturma

Ankara başsavcılığı, Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin … Devamı...

Pınar Gültekin davası: 12’nci duruşmada da karar çıkmadı

Muğla’da Cemal Metin Avcı’nın Pınar Gültekin’i öldürmesiyle ilgili davanın … Devamı...

19 Mayıs’ta dansa davet

İstanbul Pera Müzesi 19 Mayıs'ı dansla kutluyor. 13 yaş ve üzeri herkesin … Devamı...

Çaykur’dan çaya yüzde 43,7 zam

Çaykur, çaya ortalama yüzde 43,71 zam yaptı. BloombergHT'den İrfan … Devamı...

İsveç ve Finlandiya Dışişleri bakanları Türkiye’ye geliyor

İsveç Dışişleri Bakanlığı, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ve Finlandiya … Devamı...

Akşam Postası / 16 Mayıs 2022

Kılıçdaroğlu’nu SADAT’a götüren bilgiler ‘devletin kalbi’nden … Devamı...

Roboski’nin çocukları neyi, niye kaybettiklerini ne zaman anlayacak?
Zulmü belgeleyen tüm gazetecilere selam olsun

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1658 gündür hapiste

YAZARLAR

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

Yekta Kopan’ın özrü, Gezi’nin sızlayan kemikleri…

Dağhan Irak

Akrep’te Ay Tutulması

Neslihan Kazdal

Buluşalım artık!

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Tekrardan kaçın ama sakınma!

Mustafa Dağıstanlı

Onca insan ‘sivil ölüme’ mahkûmken toplumda huzur olacaktı, öyle mi!

Murat Sevinç

Zafer Partisi nedir, kimin işine yarar?

Dağhan Irak

GÜNÜN 11’İ

Abdurrahman Yıldırım: ‘Mayısta sat ve tatile git yat’ eğilimi

Remzi Özdemir: Tarıma destek yerine betona tam destek veren bir iktidar

Barış Terkoğlu: Duyumu alan Kılıçdaroğlu, SADAT hamlesiyle iktidara mesaj verdi

Emre Bol: Fenerbahçe’de bazı oyuncular olmayınca makine bozuluyor

Hasan Basri Yalçın: Batı dünyasında topyekûn bütünleşme süreci

Aziz Çelik: TÜİK, TÜİK’e karşı

Mithat Fabian Sözmen: Özdağ futbol sahnesini de es geçmedi

Hakan Albayrak: İttifaktan hükümet çıkacağını ummak hayalcilik

Can Ataklı: SADAT fırsatı kaçırdığı gibi üstüne CHP genel başkanına saldırdı

İbrahim Kahveci: Nüfus artışımızı yabancılarla kapatıyoruz

Murat Muratoğlu: Uçakların boş gidip geleceğini birisi ona söylemeli

ABD İlaç Dairesi ilk kez onayladı: Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemi olarak külot

Los Angeles’ın Hollywood’u varsa Edirne’nin de ‘Ediwood’u var!

Machine Gun Kelly ödül törenine 30 bin dolar değerinde manikürle katıldı

Uzmanlar anlattı: Neden horlarız, nasıl önlenir

Öksüz kalan tilki yavruları korumaya alındı, ‘Sarıkız’ emzirdi

Kolunu kaptırdığı timsahla güreşerek canını kurtardı

Bozuk paraları hurdacıya satmak isteyenlere ‘suçüstü’

15 Mayıs’ta iklim için el ele

Ukrayna’da Eurovision sunucusunun bomba sığınağındaki sevinci gündem oldu

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi