AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Ermenek’teki madencilerden kimileri 15 yıldır, kimileri 10 yıldır kimileri de yedi yıldır tazminatlarını alamıyorlar. Kendilerine verilen sözler yerine getirilmediği için tepkili olan maden emekçileri yeni bir eylem hazırlığında.
10 yıldır hakkını alamayan maden emekçisi İbrahim Yılmaz ve maden faciasından hayatını kaybeden Osman Çoksöyler’in eşi Şadiye Çoksöyler Diken’e konuştu.
Yılmaz, haklarını savundukları için İçişleri Bakanlığı tarafından fişlendiklerini söyledi: “Nereye gitsek ‘İçişleri Bakanlığı’ndan kırmızı kalem yemişsiniz’ deyip bizi işe almıyorlar. Alsalar da araştırma sonucunda bu çıktığında bizi işten çıkarıyorlar.“
Çoksöyler de yedi yıldır haklarını alamadıklarını belirterek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından kendilerine verilen ‘şehitlik kartı’ sözünü hatırlattı: “Bize o gün şehit haklarından yararlanacaklar diyenler, iş akdine ‘Şehittir’ yazanlar, konu şehitlik kartına gelince ‘Allah katında şehitler’ yanıtını verdi.”
Maden emekçileri haklarını alabilmek için 2020 yılında Ankara’ya yürüyüş başlatmıştı. Ancak yürüyüşleri sırasında 30 Ekim’de İzmir’de 6,9 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş ve maden emekçileri eylemlerini yarıda bırakarak enkaz çalışmalarına yardım edebilmek için deprem bölgesine gitmişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu deprem nedeniyle gittiği İzmir’de madencilerin temsilcileriyle görüşmüş ve “15 Ocak tarihine kadar sorunu çözeceğim” demişti.
‘Üzülüyoruz, kandırıldık’
Ermenekli maden emekçisi İbrahim Yılmaz verilen hiçbir sözün yerine getirilmediğini söyledi: “Üzülüyoruz. Kandırıldık. Şu anki planımız yeni yönetimle görüşme sağlayıp eğer bize ödemede bulanacaklarsa taahhüt verecekler mi onu görüşeceğiz yok derlerse öncekiler gibi bunlar da aynısını diretirse tekrar madenin önünde eyleme başlayacağız.”
450 madenci yıllardır haklarını almayı bekliyor. Kimisinin alacağı tazminat 140 bin lira, kimisinin 80 bin lira kimisinin 50 bin lira.
Maden ocağı kapalıydı, yeni faaliyete geçmeye başladı ancak üretime geçemediler. Yılmaz bunun nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü işçiyi bulamıyorlar hepimizin alacağı var. Biz o alacaklarımızı almadan yeniden başlamayı düşünmüyoruz.”
‘İçişleri Bakanlığı bizi fişlemiş’
Madencilerin başka yerde çalışabilmesinin de önü kapatılmış. 14 aydır işsiz olduğunu anlatan Yılmaz şöyle konuştu: “Eylem yaptık diye İçişleri Bakanlığı bizi fişlemiş. Bütün devlet bağlantılı özel sektörlere nereye gitsek ‘İçişleri Bakanlığı’ndan kırmızı kalem yemişsiniz’ deyip bizi işe almıyorlar. Alsalar da araştırma sonucunda bu çıktığında bizi işten çıkarıyorlar.
‘Bakanlık kesin emir vermiş’
Ben emekliyim, 2 bin 500 lira maaş alıyorum. Beş nüfusa bakıyorum, dışarıda çalışamıyorum. Sabıka kaydı gidiyor, tertemiz, hiç sabıkam yok ama araştırmada İçişleri Bakanlığı’ndan fişliyiz. Adam diyor ki İçişleri Bakanlığı kesin emir vermiş. Sırf hakkımızı aradık diye çalışmamız engelliyorlar. Çok kötü durumdayız şu anda.”
‘800 lira doğalgaz faturası geldi’
Açlık sınırının 4 bin 13 lira olduğu Türkiye’de Yılmaz 2 bin 500 lira maaşla geçinmeye çalışıyor ama maaşının üçte biri sadece doğalgaz faturasına gidiyor: “Evimiz kira, oğlum var üniversite okuyor, harç parası 600 lira ayın 30’u son, evime 800 lira doğalgaz parası gelmiş. Onu ödeyemiyorum ki çocuğun harç parasını ödeyeyim. Çalışamıyoruz da. Bir yere giriyoruz 15 gün sonra bizi çıkarıyorlar, çalıştıramayız İçişleri Bakanlığı’ndan kırmızı kalem yemişsiniz diyor.”
‘Açız’
Yılmaz şöyle devam etti: “Beş aylık çocuğum var inanın 35 derece yaktık. O da çocuk üst üste giydirdiğimiz halde üşüyordu. 800 lira fatura geldi. 1000 lira ev kirası var. Zaten açız. Çalışalım diyoruz o da yok. Çalıştırmıyorlar. Üç iş buldum üçünden de çıkarıldım.”
Maden şirketi sadece çalışan emekçilerin değil 2014 yılında yaşanan maden faciasında hayatını kaybedenlerin de haklarını vermiyor. Bunlardan biri maden emekçisi Osman Çoksöyler’in eşi Şadiye Çoksöyler.
‘İnsanın canı bu kadar değersiz mi?’
“Hiçbir hakkımızı alamadık kazadan bu yana. Ödenecek diyorlar ödemiyorlar” diyen Çoksöyler şöyle devam etti: “Ben çalışmıyorum köyde oturuyorum. Eşimden bize devletin bağladığı maaş var onunla geçiniyoruz. 2 bin 500 lira. Geçinmek çok zor. İki çocuğum var. Yedi yıl oldu. Yedi yıldır tazminatlarımızın alınmasıyla ilgili kimse bir şey demiyor. Katiller serbest dolanıyor, bizim haklarımız verilmiyor. İnsan canı bu kadar değersiz mi?”
Şehitlik kartı isteyince ‘Allah katında şehitler’ dediler
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendilerine şehitlik kartı vereceği sözünü hatırlattı Çoksöyler: “Şehitlik haklarından yararlanacaklar dediler. Ben de çocuklarımın geleceği için saklarım dedim şehitlik kartı başvurusunda bulundum. Bize o gün şehit haklarından yararlanacaklar diyenler, iş akdine ‘Şehittir’ yazanlar, konu şehitlik kartına gelince ‘Allah katında şehitler’ yanıtını verdiler. Gelen bakanlar oldu, onlara da ilettim ‘Tamam’ dediler ama hiçbir adım atılmadı.”
Kaymakam ‘Senin gelirin benimkinden çok’ dedi
İki çocuğuyla beraber yaşam mücadelesi veren Çoksöyler şunları söyledi: “Bize o zaman üç dört yıl kaymakamlık tarafından kömür verildi. Sonra vermediler daha. Gittim kaymakamlığa ‘Biz odun kesip gelemiyoruz kadınız. Biz neden yararlanmıyoruz bu dağıtılan kömürlerden’ dedim. Kaymakam bir baktı, ‘Senin gelirin benimkinden çok’ dedi. Neymiş maaşım varmış bir de devletin verdiği ev varmış. Ben de ‘Benim gelirimi hesaplıyorsunuz giderimi neden hesaplamıyorsunuz o zaman’ dedim.”
‘Hiçbir gideri karşılamıyor’
Hayatını kaybeden madencilerin yakınlarına o dönem Ermenek’te bir daire verilmişti. Çoksöyler köyde yaşadığı için o daireyi kira verdi. Ayda sadece 800 lira gelir geliyor daireden. Yani bu kirayla beraber Çoksöyler’in eline toplamda 3 bin 300 liralık açlık sınırının altında bir gelir geliyor. Çoksöyler şöyle konuştu: “Oranın kirası hiçbir gideri karşılamıyor. Eve 12 bin liraya doğalgaz yaptırdık. 800 liraya kiraya verdim. 12 bin liraya borcu ne zaman nasıl ödeyeceğim? Taksitlendirdim, aldığım parayı oraya veriyorum bu sefer kendim aç kalıyorum. Lütfü Elvan ikinci bir ev sözü verilmişti o sözü de tutmadılar.”