17 Ağustos 1999’da yaşanan ‘Marmara depremi’nin ardından Kocaeli’deki çadır kentte dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın burnunu sıkan ‘Erkan bebek’, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Kadir Topbaş’a seslendi: “Ev sözü vermişti, tutmasını istiyorum.”
Sabancı Teknik ve Anadolu Meslek Lisesi Bilgisayar Bileşim Teknolojileri Bölümü 12’nci sınıf öğrencisi olan 18 yaşındaki Işık, aile bütçesine katkı sağlamak amacıyla boş zamanlarında garsonluk yapıyor.
Işık hayatını şöyle anlattı: “Üniversitede edebiyata yakın bir bölüm ya da radyo sinema tarzı bir bölüm seçmeyi düşünüyorum. Üniversiteyi de Kadir Has Üniversitesi’nde okuyacağım inşallah. Merhum işadamı Kadir Has verdiği sözlerin hepsini tuttu. Allah razı olsun ondan. Benim eğitimime destek verme sözü vermişti. Bu desteği de hep gördüm Kadir Has’tan. Ayrıca üniversite sözü de vermişti. Vakıf beni her sene arar. İnşallah üniversiteyi de okuyacağım. Eğitim hayatımı takip ediyorlar.”
‘Aradan yedi yıl kadar bir süre geçti’

Fotoğraf: DHA
Clinton’ın 2009 yılında Türkiye’ye yaptığı ziyarette bir kez daha görüştüklerini aktaran Işık, “Tercüman aracılığıyla odada sohbet ettik. Orada yanımızda dönemin belediye başkanı da vardı. Kadir Topbaş, Clinton’a ‘Ben Erkan’a ev vermek istiyorum’ dedi. Clinton da, ‘Bunu bana değil Erkan’ın ailesine söyle’ gibi bir çıkış yaptı. Kadir Topbaş, Clinton’ın yanında bize karşı aynı şeyi söyledi. Aradan beş yıl geçti, ‘Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı’nı arayacağız ve oradan size veya buradan size bir konut ayarlanacak. Erkan’a biz söz verdik’ dediler. Ben bu sözün tutulmasını gerçekten istiyorum. Bizim ihtiyacımız var. Ben de bunu talep etmemiştim zaten, o kendisi bana söz verdi. Bu sözünü tutmasını isterim. Aradan yedi yıl kadar bir süre geçti. Danışmanıyla bir konuşması var diye biliyorum babamın, sosyal medya üzerinden. Bir de buraya birkaç kişi gelip bilgilerimizi aldı, fakat sonra bir daha kimse uğramadı” diye konuştu.
Kirada oturduklarını söyleyen Işık, sözlerini şöyle bitirdi: “Harçlığımı çıkarmak için çalışıyorum. Bir yandan üniversiteye hazırlanıyorum. Dört kardeşiz ve ailemin bana para verip başka bir şehirde okutmaya durumu yok.”