ELMAS TOPCU
Almanya’da son federal meclis seçimlerinden önce Hristiyan Birlik’in adayı Angela Merkel ve Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) adayı Peer Steinbrück, ARD, ZDF, RTL, ProSieben ve Phoenix televizyonlarından canlı yayınlanan bir düello programına çıktı. Yaklaşık 18 milyon izleyicinin takip ettiği düelloda, iç politikadan avro krizine, dış politikadan olası koalisyon partnerlerine gazeteciler başbakan adaylarını epey köşeye sıkıştırdı.
Merkel’e yöneltilen sorulardan biri de Polonya’yla ilişkilere dairdi. Kaczynski kardeşlerle yıldızı barışmayan Merkel’e Wprost dergisinin kapağında yer alan fotomontaj hatırlatılıp fikri soruldu. Merkel’in yanıtı ise kısa ve özdü: “Avrupa’da düşünce özgürlüğü olduğu için çok mutluyum.”
Merkel neler gördü neler
Kapağa gelince…Polonya’nın muhafazakar dergilerinden Wprost, fotomontajla Merkel’in çıplak bir fotoğrafını yapmış, dönemin Polonya cumhurbaşkanı ve başbakanı Lech ve Jaroslaw Kaczynski’yi emzirirken resmetmişti. Başlık da ‘Avrupa’nın üvey annesi’ olarak atılmıştı.
Sadece dışarda değil, içerde de Merkel yıllardır sık sık karikatüristlerin, komedi programlarının ve elbette karnaval geçit törenlerinin en çok dalga geçtiği, en sert eleştiri oklarına hedef olan politikacıların başında geliyor. ABD ile Almanya arasında ortaya çıkan NSA skandalı sonrasında mesela, karnavaldaki makette Merkel ABD’yi temsil eden devasa Sam Amca’nın poposundan çıkıp, bayrak sallarken sergilenmişti.
Merkel bunların hiçbirine dava açmadı. Telefon açıp bir haber merkezini uyardığı da görülmedi. Eleştirinin belden aşağı olduğu hissi uyandığı dönemde bile vatandaşlar kendileri toplumsal bir tartışma başlattı.
Peki, yıllardır bunları yaşamış Merkel için NDR televizyonunun haftalık programı extra3’ün yaptığı Erdoğan şarkısı yüzünden, Almanya’nın Ankara büyükelçisinin, dışişleri bakanlığına çağrılıp iki buçuk saat boyunca uyarılması ne anlam ifade eder?
Alman elçi sözünü esirgememiş
Berlin’e bildirdiğine göre Büyükelçi Martin Erdmann, bakanlıkta sözünü sakınmamış. Erdoğan şarkısı gibi kara mizah programlarının düşünce ve basın özgürlüğü kapsamında olduğunu söylemiş.
Ayrıca hukuk devleti, yargının bağımsızlığı, temel hak ve hürriyetlerin güvencesi basın ve düşünce özgürlüğünün yeryüzündeki en önemli ve korunması gereken yüce değerler olduğunu da açık ve net biçimde vurgulamış.
Diplomaside bir büyükelçinin çağrılma biçimi ülkeler arasındaki ilişkilerin durumunun belirlenmesine de yardım eder. Alman büyükelçinin çağrılması vesilesiyle, okuyucuları ve izleyicileri Ankara ile Almanya arasındaki ilişki durumunu anlayabilsin diye Almanca medya dün sayfalarında diplomasideki çağrılma biçimleri ve ne anlama gediklerini anlatan haberlere de yer verdi.
Erdmann’ın çağrılmasına neden olan şarkıyı yapan extra3’ün yöneticisi Andreas Lange’nin dediğine göre şimdiye kadar ne Türkiye’den ne de Berlin’den NDR veya ARD televizyonuna siyasi bir mesaj gelmiş. Zaten olası bir ‘Alo redaksiyon’ telefonunun eski cumhurbaşkanı Christian Wulff’u istifaya götüren sebeplerden biri olduğu hala hafızalarda taptazeyken bunun intihar olacağını her politikacı bilir.
Klibi Türkiye’nin tavrı uçurdu
Peki ne oldu? Ders kitabındaki karikatür krizinde olan oldu. Ankara’nın kendi inisiyatifiiyle yoktan var ettiği şarkı krizi sayesinde, 17 Mart’ta yayınlandığında 45 dakikalık programda sadece 1 dakika 52 saniyelik yer alan ve muhtemelen 1,5-2 milyon kişi tarafından izlenen Erdoğan şarkısı büyük haber oldu. Önceki güne kadar extra3’ün Youtube kanalında sadece 18 bin kez tıklamışken dün bu satırlar yazılırken 924.bine ulaşmıştı rakam.
Dünden bu yana Türkiye’de gazetecilerin tutuklandığını, göstericilerin gaz ve tazyikli suyla püskürtüldüğünü, kadınların 8 Mart’ta dövüldüğünü, IŞİD yerine Kürtlerin bombalandığını ve Erdoğan’ın attan düştüğünü gösteren bu eleştirel videoklip her yerde dönüp duruyor.
Erdoğan ‘Ayın Elemanı’
İyi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çevresinde Almanya’da doğmuş veya yaşamış AKP’liler ve danışmanlar da varken neden bu hamle? Daha geçen yaz, gizli belge yayınladığı için hakkında vatana hainlikten soruşturma başlatılan gazeteciler vakasınının yaşlı başsavcının erken emekliliğiyle sonlandığınıs unutmuş olma ihtimalleri düşük.
Tepki verilmese hafızalardan çoktan silinecek bu şarkı şimdi bütün dünyada tanınıyor. İngilizce alt yazılıdan sonra Türkçe alt yazılısını da yapmış extra3. Bu arada extra3, haftalık kabare programlardan sadece biriyken, şimdi bütün dünyada tanınıyor olmasına katkıda bulunduğu için Erdoğan‘ı ‘Ayın Elemanı’ seçtiğini de duyurdu.
Değdi mi?
AKP’ye yakın çevreler, Erdmann’ın çağrılmasına şarkıdaki “Kürtlerden (veba gibi) nefret eder” cümlesinin neden olduğunu ve halkın ödediği radyo, televizyon ve internet vergisiyle finanse edilen bir kamu televizyonunun böyle bir şarkı yapmasının mizah değil, kışkırtıcılık olduğunu ileri sürüyor. Ve Almanca medyanın konuyu çarpıttığı da ileri sürülüyor. Erdoğan’ın bir doğal SİT alanına bin odalı görgüsüzlük abidesi bir yapı yaptırdığını, damarına basan gazeteciyi hapse attırdığını, gazete kapattırdığını, polisi muhaliflere gaz ve tomayla saldırttığını, kadınlara eşit haklar çerçevesinde onlara da dayak attırdığını, seçim sonuçları hoşuna gitmediğinde ülkeyi çalkaladığını anlatan şarkının sadece Kürtlerle ilgili kısmına takılmak da bir nevi hoşgörü simgesi denebilir.
Yok eğer her şey iç politikaya oynayıp kendi seçmenine ‘Dış basın da olsa müsamaha göstermem’ mesajı vermek için yapıldıysa, şimdi sorulması gereken soru şu: Değdi mi?