Türkiye’nin siyasi literatüründe ‘istifa‘ her ne kadar alışılmadık bir tepki olsa da, yurt dışında sıklıkla başvurulan saygın bir mekanizma.
Türkiye’de yolsuzluk, rüşvet, intihal, görevi kötüye kullanma gibi ‘yüz kızartıcı’ suçlamalar bir türlü yetkilileri istifaya zorlamıyor ancak bakalım yurt dışında kimler, neden istifasını sunmuş?
Örnekler o kadar fazla ki, ‘moral bozmadan’ bir fikir sunabilmesi adına sadece 2012, 2013 ve 2014’te yaşanan en güncel istifalara şöyle bir bakalım…
Güney Kore Başbakanı Chung Hong-won: Öğrencileri okul gezisine taşıyan bir feribotun batması sonucu en az 276 kişinin öldüğü kazanın ardından hükümetine yöneltilen eleştir artınca Başbakan istifa etti.
Kazayı önleyemediği ve kaza sonrası yeterince hızlı hareket edemediği özeleştirisi yapan Başbakan feribottaki yolcuların ailelerinden özür diledi.
Chung, “Kayıp ailelerinin çığlıkları yüzünden hala geceleri uyuyamıyorum” dedi.
Uruguay Ekonomi Bakanı Fernando Lorenzo: İflas eden ulusal havayolu şirketi Pluna’ya ait uçakların satışında ‘komisyon’ aldığı iddia edilince 21 Aralık 2013’te istifasını sundu.
Hükümetin bu yönde herhangibir talebi olmamıştı.
‘Politikacılar halkın güvenini kazanmalı’
Tokyo Valisi Naoki Inose: Hakkındaki yolsuzluk iddialarının ardından 19 Aralık 2013’te istifa etti.
Vali yardımcısı olduğu dönemde özel bir hastaneden 50 milyon yen (yaklaşık 480 bin dolar) rüşvet aldığı iddia edilen Inose, neler olup bittiğini açığa kavuşturmak için büyük çaba harcadığını ancak ‘halk arasındaki şüpheyi gideremediğini‘ belirti.
Inose, politikacıların halkın güvenini kazanmak için ikna edici adımlar atmak zorunda olduğunu söyledi.
Letonya Başbakanı Valdis Dombrovskis: Başkent Riga’da 54 kişinin ölümüne neden olan alışveriş merkezi kazasında “Siyasi sorumluluğum var” diyerek 27 Kasım 2013’te istifasını sundu.