Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, seçimde hesapların muhalefetin en fazla milletvekilini nasıl çıkaracağı üzerine yapılması gerektiğini söyledi.

Altılı masa 29 Mayıs’ta Gelecek Partisi’nin ev sahipliğinde dördüncü kere toplanacak.
Üç çalışma grubu tarafından hazırlanacak olan altılı masanın temel ilkeleri, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte anayasal ve yasal mevzuatla seçim güvenliğine ilişkin ön rapor veya mutabakat metinleri bu toplantıda liderlere sunulacak.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, bugünkü köşesine Davutoğlu’yla röportajını taşıdı.
Davutoğlu, AKP’yle aynı gelenekten gelen ‘Gelecek, DEVA ve Saadet’in ittifak içinde başka bir ittifak oluşturması fikrine sıcak ancak kazanımları konusunda tereddütlü.
Gelecek Partisi lideri seçimlerde hesapların en fazla milletvekili üzerine yapılması gerektiğini savundu: “Bu üç partinin AK Parti’ye oy verenlere güven verecek ortak tutum içine gelmesi çok faydalı olur… Ancak son düzenlemeyle milletvekili seçiminde ittifakın getirisi yok. Tek başına cumhurbaşkanlığını kazanmak yetmez. Önemli olan, mecliste çoğunluğa sahip olmak. Onun için partilerin tekil hesaplardan daha çok muhalefetin en fazla nasıl milletvekili çıkaracağının hesabını yapması lazım. Altılı işbirliği içinde her opsiyona masayı açık tutmak lazım. Belli bölgelerde ittifak, belli bölgelerde yalnız girmek, belli bölgelerde şu ya da bu partinin ittifakı… Bu opsiyonlar yasal olarak mümkünse hepsi masaya yatırılmalı.”
‘Gültekin Uysal’a masada söyledim’
Davutoğlu’nun DEVA Partisi’nin kendi listeleri ve logosuyla seçime girmesiyle alakalı açıklamarıysa şöyle: “Her parti tabii kendi kararını alacak. Ama hiçbir opsiyona kapıları kapatmıyoruz. Altılı işbirliğiyle ilgili şüphe uyandırmamak ve güveni zedelememek lazım. Bazıları siyaseti mühendislik olarak görür. İktidar öyle gördüğü için seçim yasasını değiştirdi. Siyaset mühendislik işi değil. Bazıları anketler üzerinden algı çalışması yapar. Geçmişte algı çalışmalarının nasıl çöktüğünü biliriz.
Bazıları siyaseti matematik olarak görür. Kısmen doğrudur. Siyaset esasen psikoloji işidir. Psikolojinin yönetilmesi lazım. Doğru bir karar yanlış bir psikolojik sonuca yol açarsa tersine etki yapar. Önemli olan, masanın oluşturduğu iklimi zedelememek. Eğer zedelersek, kendi partimiz için doğru olan, Türkiye için doğru olmamış olabilir. Hatta zamanla kendi partimiz için de doğru olmamış olabilir. Burada ortak çıkarımız, kutuplaştırıcı iklimi değiştirmek ise altılı masada şüphe uyandıracak işlerden kaçınmak lazım. Mutabık kaldığımız hususlarda farklı kanaatler serdetmeyiz. Ne kadar çok mutabakat metni çıkarsa bizi birbirimize bağlayan o kadar çok bağ olur. Orada ihtilaf etmemek önemli. Onun için Gültekin Uysal’a masada söyledim. Bu açıklamasından kimler memnun oldu, kimler üzüldü?”