AYNUR KOLBAY
aynurkolbay@hotmail.com
@okumak_zamani
Bir gün hayatınız hakkında hiçbir şey hatırlamasanız ne yaparsınız?
Hafıza kaybı ya da yaş aldıkça Alzheimer olma riski, sanırım her faninin bir gün karşı karşıya kalmaktan en fazla korktuğu şeylerden biri. Birdenbire kim olduğunuzu, ailenizi, sevdiğiniz insanları, yıllarca yaşadığınız sokağınızı, evinizi hatırlayamamak korkunç bir şey olsa gerek.
Çocuklar açısından bakacak olursak, özellikle büyükbaba ya da büyükannelerini bir unutkanlık içinde görmek; kendi çocuklarını, torunlarını hatırlayamaz duruma geldiklerine şahit olmak bana kalırsa küçüklerin yetişkinlerden daha iyi baş edebildikleri bir durum. Son zamanlarda Alzheimer konusunda yazılmış çocuk kitapları da sevindirici bir şekilde artıyor ve konuyu çocuklara açıklayabilmek ya da durumu kafalarında anlamlandırmalarını sağlamak adına oldukça yol gösterici oluyor neyse ki.
Ketebe Çocuk tarafından yayımlanan ‘Hafızasını Kaybeden Fil‘ kitabının da konuyu çok naif bir şekilde ele alan, dokunaklı bir kitap olduğu söylenebilir. Küçük Ako, bir gün yolda yürürken ilk başta yağmur sandığı damlaların aslında koca bir filin gözyaşları olduğunu anlayarak önce şaşırıyor, sonra da bu gözyaşlarının sebebini merak ediyor. Filin tüm hayatını unuttuğunu, hiçbir şey hatırlamadığını öğrenince de kendisine yardımcı olmaya karar veriyor.
Küçük bir çocukla yaşama deneyimi olanlar bilecektir, çocuklar herhangi bir eşyalarını ya da oyuncaklarını nereye koyduklarını unuttuklarında deliye dönebiliyorlar. Ya da hatırlamaya çalıştıkları bir şeyi hatırlayamadıklarında aşırı tepkiler verebiliyorlar. Ako da oyuncağını bir türlü bulamadığı ya da okul gösterisinde söylemesi gereken repliğin bir türlü aklına gelmediği zamanları düşünerek fil ile empati kurmaya çalışıyor. Ancak kendi unuttuğu ayrıntıların hiçbirinin filinkiyle kıyaslanamayacak boyutta olduğunu anlayıp, onun moralini yerine getirmek için kolları sıvıyor.
Bir şeyi hatırlayamadığında onu düşünmemeye çalışmanın, onun kafasını kurcalamasına izin vermemenin ve biraz eğlenmeye çalışmanın kesinlikle iyi geldiğini söyleyerek, fil ile birlikte eğlenceli bir güne yelken açıyor. Birlikte yüzerek, ağaçlardan meyve aşırarak, saklambaç oynayarak ve diğer arkadaşlarla birlikte boya yaparak harika bir gün geçiren ikili, güneşin batışını da birlikte izleyerek günü sonlandırıyorlar. İşte tam da o esnada, kafasını tamamen dağıtmış, eğlenceli bir gün geçirerek Ako’yu ailesine teslim ettiği sırada, fil de bir ailesi olduğunu ve nerede yaşadıklarını hatırlayıveriyor. Ailesiyle buluşma anı ise filin aslında bir dede olduğunu ve yaşlılıktan kaynaklı bir unutkanlık yaşadığı için kaybolduğunu anladığımız kısım oluyor.
Dostluk, yardımlaşma, dayanışma, aile gibi kavramları, okuyucuyu hikâyenin içine anında sokuveren müthiş sıcaklıktaki çizimler eşliğinde anlatmayı başaran kitap, 3 yaş ve üstü tüm okurlar için uygun. Ayrıca çocuklara unuttukları için kendilerini rahatsız ve kötü hissettikleri zamanların nasıl üstesinden gelebileceklerine dair de güzel örnekler barındırıyor.
Keyifli okumalar.
Yazan ve resimleyen: Maria Giron
Sayfa Sayısı: 40 sayfa
Yayınevi: Ketebe Çocuk