• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Çılgın ekonomi modeli ve çılgın seçimler

07/12/2021 20:42

M. MURAT KUBİLAY

mmkubilay@gmail.com

Son üç ayda faiz indirimleriyle başlayan, üç PPK üyesinin değiştirildiği, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merkez Bankası’nı ziyaret edip TÜİK’ten içeri alınmadığı, Lütfi Elvan’ın görevden affının isteyip yerine kamu yönetimi mezunu Nurettin Nebati’nin atandığı olağanüstü bir dönem geçirdik. İlk sonuç dolar kurunda artıştı, ardından spekülatif atak geldi, devamında vadeli ticaret ve tedarik sisteminde ani duruş yaşandı ve nihayetinde zam yağmuru başladı.

Yapılanların gecikmeli bedeli anlaşılınca, yeni faiz indirimleri için küçük bir alan kaldığı vurgulandı ve hatta başka faiz indirimleri olmayabileceği iddia edilmeye başladı. BOTAŞ’a 2,2 milyar dolar, piyasaya ise 1 milyar doları spot, 400 milyon dolarıysa vadeli olmak üzere döviz satışı yapıldı.


Bir süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan da sessiz. Bir ihtimalle hatalarının farkına vardılar ancak geri adım atamıyorlar, en azından daha da kötüleşmeyi durdurmak istiyorlar.

Daha tatsız bir ihtimale göreyse şu ana kadar olanlar sadece başlangıçtı. Bundan sonra ücret artışlarıyla yeni bir döngü yaratıp sonuçları bilinmesine rağmen kredi genişlemesi ve uzun süredir denenmeyen mali gevşemeyle hızlı bir seçim sürecini zorlamak ve bu esnada son 20 yılda benzeri görülmemiş bir enflasyon ve finansal istikrarsızlık yaratmak olacak. İzleyip birlikte göreceğiz. Şimdilik kesin olan, kısa vadede pes edip geri adım atmayacakları.

Şu ana kadar bahsettiklerim AKP’nin bir seçimi daha kazanabilmek için denemeye koyduğu ‘çılgın model’ tercihinin uygulanma şekli ve ilk sonuçlarının iktisadi açıklamasıydı. Bu modelin başarıya ulaşması için çok sayıda olumlu finansal ve ticari gelişmenin eş anlı yaşanması gerekiyor. Diyelim ki böyle bir mucize oldu; seçimleri kazanmaya yeterli olur mu?

Seçimler Haziran 2018’deki eksik demokrasi düzeyinde yapılsa bile bence yeterli olmaz. Bu öznel önerme son dönemde açıklanan anket sonuçlarından kopuk değil. İktidar böyle talihli bir dönem geçirse dahi seçim sistemini ve uygulamasını daha da anti-demokratik hale getirmek zorunda. Yani çılgın ekonomi modeline uygun çılgın seçimler yapmak durumunda. Bunun nasıl yapılabileceğinin ayrıntılarını siyaset bilimi ve hukuk uzmanlarına bırakıyorum.

Yalnızca son dönemde muhalefete karşı baskı dozunun iyice artırıldığını, özellikle benim gibi siyasal dokunulmazlık imkânına sahip olmayanların, mevcut toplumsal sessizlik ortamında korumasız kaldığını ve tek güvencemizin toplumsal destek olduğunu belirtmek istiyorum.

Geçtiğimiz hafta, Murat Sevinç Hoca nezaket göstererek, ‘Ya demokratik seçim hiç olmazsa!’ isimli yazıma ‘İki asırda biriken, sandık ve gitmek üzerine…’ isimli yazısıyla atıfta bulundu. Onun da temel senaryosu tarihsel gelişimimize tümden sırt dönmeyerek bir seçim yapacak olmamız; seçimlerin demokratik standartlarındaki bozulmanın bir derece daha kötüleşmesi. Maksadım bu konuyu gündeme taşımak ve bu konuda peşin olumlu hüküm sahibi toplumsal ve kurumsal muhalefeti sarsmaktı. Bu tartışmayı bu alanın uzmanlarına devretmek istiyorum, fakat tartışmanın bundan sonraki ilerlemesine ilişkin bir etkide bulunmak istiyorum.

1950’de tokalaşarak devleti ve hükumeti İsmet İnönü’den devralanlar, 10 yıl sonra adil bir seçimden kaçınmaya çalışmış, bu doğrultuda sayısız hukuksuzluk yapmış ve ancak TSK’nın tartışmalı müdahalesiyle çekilmek durumunda kalmıştı. Bugün benzer etkide bulunabilecek bir TSK yok ve ben dahil kimse askeri müdahalelerle bir ilerleme yaşanmasını zaten istemiyor.

Soru şu: Eğer TSK bir darbe yapmamış olsaydı, 1961’de seçimler normal zamanında ve asgari (ideal asla değil) demokratik teamüllere uygun yapılır mıydı, ardından muhalefet lehine bir sonuç çıkar mıydı ve böylesi bir sonucun neticesinde devir teslim yapılır mıydı?

Kategori:Agora

Tüm yazılar: M. Murat Kubilay

SON HABERLER

Mourinho: Türkiye liginin nasıl bir yer olduğunu dünyaya gösterme anlamında başarılıyım

Fenerbahçe’nin hocası Jose Mourinho “Türkiye liginin nasıl bir yer olduğunu bütün dünyaya gösterme anlamında başarılıyım” dedi.

Joe Biden'a prostat kanseri teşhisi konuldu

Eski ABD başkanı Joe Biden’a, kemiklerine kadar metastaza neden olan türde prostat kanseri teşhisi konuldu.

Tanrıkulu: Komisyon mutlaka yasayla kurulmalı

CHP Diyarbakır Millletvekili Sezgin Tanrıkulu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu’ kurulması teklifine karşılık kendilerinin geçmişte sundukları yasa teklifini hatırlatarak eksiklerinin tamamlanıp değerlendirilebileceğini belirtti.

Süper Lig'de küme düşen üçüncü takım Sivasspor

Süper Lig’de küme düşmesi kesinleşen üçüncü takım Net Global Sivasspor oldu.

Uzaktan çalışanlar daha yalnız, üzgün ve öfkeli hissediyor

Anket sonuçları uzaktan çalışanların kendilerini daha yalnız, üzgün ve öfkeli hissettiklerini gösterdi.

Hangi Kılıçdaroğlu?
Devlet insanı

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 757 gündür hapiste

YAZARLAR

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

GÜNÜN 11’İ

Pınar Yıldız Yüksel: Türkiye yaşlı nüfus hızında Japonya'nın izinden gidiyor

Savaşkan İskefli: Otomobil almak yüksek vergiler nedeniyle toplumun büyük kesimi için neredeyse imkânsız

Ümit Akçay: 19 Mart operasyonunun ekonomik etkileri, iktidarı girdiği yoldan çevirecek bir etki yapmadı

Esfender Korkmaz: Dezenflasyonist politika aracı olarak yatırımların durdurulması çok yanlış

Sedat Bozkurt: İktidarın 'terörsüz Türkiye' diyerek önüne koyduğu amacı o gün bu akademisyenler devletten talep ettiler

Nevşin Mengü: Ekrem İmamoğlu dosyasından belli ki 'ahtapot' çıkacak

Fehmi Koru: Körfez ülkelerinde krallar gibi karşılandı Trump…

Gözde Bedeloğlu: Geleceğin mimarları, sanatçıları, bilim insanları üstleri başları parçalanarak gözaltına alındı, tutuklandı

Şükran Pakkan: İnsanları onurlu kılan; ispiyoncu olması değil, özgürlüğe, hakka ve adalete inanmasıdır

Zeynep Aktaş: Yatırımcı yeniden borsaya yönelirken altın geriliyor

İlber Ortaylı: Medeniyet Kulübü'nden bir öğrenci, protestocu grubun içine dalıp kavga çıkarmış

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×