CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni danışmanı ekonomist Jeremy Rifkin için gelen eleştirilere yanıt verdi: “‘İlim Çin’de bile olsa alın’ diyen bir peygamberin ümmeti olmakla övünenler böyle mi anlamışlar peygamberin onlara yaptığı öğüdü?”

CHP’li Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ANKA’nın haberine göre Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan) İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyken şiir okudu diye siyasetten menedilmiş birisi, bugün aynı İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı’nın kazandığı seçimin mazbatasını iptal ediyor. İkinci seçimde fark 13 binden 806 bine çıkıyor. Bu sefer hakkında olmadık bir şeyden dava açıyor, Süleyman Soylu’ya söylenmiş bir lafı Yüksek Seçim Kurulu’na söylenmiş gibi. Bunun üzerinden Ekrem İmamoğlu’na siyaset yasağı getirmeye çalışıyor. Dönüyor, kendi partisine açılan bir kapatma davasından partisi güç bulmuşken bir siyasi partiye kapatma davası açıyor. Yine geliyor, parlamentoda ele geçirdiği çoğunlukla ve MHP’nin kendine verdiği destek ile elde ettiği çoğunlukla gidiyor bu sefer meslek örgütleriyle uğraşmaya, yandaşlaştıramadıklarını bölmeye, parçalamaya çalışıyor.
* Süleyman Soylu, İçişleri bakanı taklidi yapmış. Sürekli benzer talimatlar verildiğinde, beş kişi bir araya gelindiğinde saldırmaya, verilen kanunsuz emirleri uygulamaya alışmış olanlar, bu sefer de Uygur Türklerine saldırdı. Süleyman Soylu çıktı, -normalde böyle bir gösteriye kuvvet kullanıldığında derhal bunun yanlış olduğunu söyler, özür diler- tabii Uygur Türkleri meselesinin siyasi maliyeti büyük olduğu için Süleyman Soylu dönmüş, özür dilemiş. Bu olumlu bir şey ama Süleyman Soylu, bu İçişleri bakanı, bu insan taklidini mutlaka öğretmenlere, kadınlara, işçilere, maden işçilerine, sağlık çalışanlarına, milletvekillerine saldırıldığında da yapması lazım.
* TÜRK-İŞ, resmi muhatabınız diyor ki “Türkiye’de dört kişilik bir aile için açlık sınırı 7 bin 786 TL.” Asgari ücret kaç para sayın bakan? 5 bin 500 TL. Hani ezdirilmiyordu? Açlık sınırının altında bir asgari ücretle geçinmeye çalışan dört kişilik bir aile. Masaya birlikte oturacağınız TÜRK-İŞ’in yoksulluk sınırı 25 bin 365 TL. “25 bin TL’den aşağıya para giriyorsa dört kişilik bir aileye, yoksulsun. 7 bin 700 TL’den aşağıya gidiyorsa da açsın” diyor. Bırak sen ezdirmemeyi, aç bırakmış durumdasınız.
* Bir Türkiye ekonomi modeli vardı. Rekabetçi kur üzerinden dış açığı çözme iddiaları vardı. Buyurun size dış açık. Tablo, Merkez Bankası kökenli ekonomist Hakan Kara’nın tablosu. Son derece itibarlı, verdiği rakamlar tartışılmayan, öngörüleri tutan bir akademisyen. Diyor ki “Daha 10 ay oldu ama dokuz yıl önceki dış ticaret açığını şimdiden geçeceğimiz görülüyor.” Bakın, dış ticaret açığı. Ne diyorlardı? “Rekabetçi kur üzerinden dış açığı çözeceğiz.” Çuvalladıklarının resmi. Dış ticaret açığı, geçtiğimiz ekim ayında yüzde 421 artarak 1 buçuk milyardan 7,8 milyara yükselmiş. Bu yılın 10 aylık döneminde de yüzde 168 artarak 33 milyardan 91 milyara yükselmiş. Önümüzdeki iki ayda da 14 milyar açık vereceği, 113 milyarlık tarihi bir dış açıkla bu yılı tamamlayacağımız söyleniyor.
* Jeremy Rifkin, genel başkan danışmanı ve bundan son derece memnunuz. Çünkü kendisi, o çok beğendikleri, yere göğe sığdıramadıkları, elini sıkınca bırakmadıkları Angela Merkel’in endüstride danışmanıydı. Jeremy Rifkin Merkel’e danışmanlık yapsın, Merkel dünyanın en pahalı makam arabalarını yapsın, bizim Tayyip Erdoğan’a satsın, o da fakir fukaranın parasıyla o arabada caka satsın. Siz buna razısınız. Biz diyoruz ki Jeremy Rifkin gelsin, bizde çalışsın, arabanın da telefonun da en güzelini, fabrikanın da en gelişmişini, en teknolojiğini nasıl yapacağımızı Jeremy Rifkin, o tecrübeyle yapsın. Buna mı itiraz ediyorlar? “İlim Çin’de bile olsa alın” diyen bir peygamberin ümmeti olmakla övünenler böyle mi anlamışlar peygamberin onlara yaptığı öğüdü?