Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz’a “Seni kendi gerçeğinle baş başa bırakıyorum” dedi.

Twitter hesabından paylaşım yapan Ceylan şunları dedi:
*Bir algı oluşturmaya yönelik hiçbir kanıtı olmayan bir sürü hayal ürünü iddiayla uğraşmak kolay değilmiş. Ama 2006 yılında Antalya’daki törene 40 derece ateşle geldiğimi, sağlık nedeniyle bayıldığımı bildiğin ve o dönemde bunu bütün gazeteler yazdığı halde hala öyle şeyler söyleyebilmen inanılmaz. Her zaman yaptığın gibi ‘madem böyle bir algı oluşmuş, öyleyse bundan yararlanayım’ şeklinde düşünüyorsun. Tıpkı filmi bile seyretmeden yaptığın suçlamalar gibi. O senaryonun üzerinde sadece benim değil üç kişinin aylar süren alın teri ve emeği var. Birkaç kişi şöyle dedi böyle dedi diye seyretmek zahmetine bile katlanmadan bir filme kara çalmak, ona emek veren insanların onuruyla oynamak bu kadar kolay olmamalı.
*2008 Altın Portakal’da Baba filmini izlemediğimi söylediğimi, bunu TV’de seyrettiğini belirtmişsin. Bu doğru değil. Baba filmini seyrettiğimi ve çok sevdiğimi daha dünya prömiyeri sonrasında Cannes’daki basın toplantısında söyledim. Soruyu da Atilla Dorsay sormuştu hatta. Cannes sitesinde podcastini bulabilirsin.
*Filmlerimin hiçbirinde hiçbir şekilde sana yapılmış bir gönderme yok. Filmlerimi böyle şeylerle kirletmek istemem. Ama yine de Kış Uykusu filminde Nihal’in Aydın’a söylediği küçük bir repliğin senin de içinde olduğun belli bir tipolojiyi iyi tarif ettiğini düşündüğümü inkar edemem: “Vicdan, ahlak, ideal, ilkeli olma, yaşamın amacı… bu sözler ağzından hiç eksilmedi. Birini küçük düşürmek, incitmek, karalamak istediğin zaman hep böyle sözler söylersin. Ama bence, bir insan bu kelimeleri bu kadar fazla kullanıyorsa esas ondan şüphe etmek lazım”
*Daha birçok şey yazdım, sildim, vazgeçtim. “Bir insanın karakteri onun yazgısıdır” demiş Herakleitos. Yapacak bir şey yok. Kendimin ve çevremdeki insanların huzurunu daha fazla kaçırmayacağım. Ve bundan sonra da bir şey yazmayacağım. Böyle bir gereklilik doğarsa da buna mahkeme yoluyla devam ederim. Seni kendi gerçeğinle baş başa bırakıyorum. Gördüğüm kadarıyla bu ceza sana zaten yetiyor.
Ne olmuştu?
Türk sinemasının iki dev yönetmeninin küslüğü yıllardır sinema dünyasının gündeminde… Ortaya farklı farklı iddialar atıldı, intihal tartışmaları yapıldı ama “Tam olarak ikili arasında ne geçti de bu dostluk düşmanlığa dönüştü” sorusunun yanıtını veren olmadı.
Eskiden çok yakın arkadaş olan hatta aynı evi paylaşan Demirkubuz ve Ceylan’ın 2006’dan beri konuşmamasının nedeni olarak ortaya atılan en büyük iddialardan birisi Ceylan’ın ‘Üç Maymun’u Demirkubuz’un senaryosundan intihal ettiğiydi.
Bu konuyla ilgili iki taraf de kamuoyuna bir açıklama yapmadı ama Demirkubuz’un 2012’de çektiği ‘Yeraltı’ filmindeki o meşhur masa sahnesinin bu küslüğe gönderme olduğu düşünüldü.
Demirkubuz, bu iddiaları ‘Üç Maymun’u izlemediğini söyleyip reddetti ancak ikili arasındaki soğuk savaş filmler üzerinden devam etti. Öyle ki Ceylan’ın ilk önce 2014 yılındaki ‘Kış Uykusu’ filminde Nadir Sarıbacak’ın canlandırdığı Levent öğretmenin bir repliğiyle ve 2018’de çektiği ‘Ahlat Ağacı’ndaki Sinan ile Süleyman’ın tartışma sahnesiyle Demirkubuz’a gönderme yaptığı konuşuldu.
İkili, kısa süre önce sessizliğini bozmuştu.