Erdoğan, Çankaya’ya çıkarsa yüzde 43-44 dolayında oy topladığı bir yerel seçimin ardından, yüzde 50+ oy alarak çıkmış olacak.
‘Onursuzca indirilmesi’nden kimse söz edemeyeceği gibi, ‘yetkilerinin kısılması’ bir yana, mevcut yetkileri sonuna kadar kullanarak ve hatta 2015 parlamento seçimlerinde ‘arttırabileceği’ anayasa değişikliklerinin yapılacağı bir AKP çoğunluğunu hedef alarak cumhurbaşkanlığı yapacak demektir.
Yani, cumhurbaşkanı adayı olduğu ve seçildiği takdirde, 2016’ya dek Tayyip Erdoğan konuşmaya devam edilecektir.
‘Tek Adam’ yönetimine ‘demokrasi namına’ karşı çıkarken bile, paradoksal biçimde, ‘Tek Adam iklimi’ Türkiye’nin üzerine çökmüş halde. Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı hesapları önlenemezse, bundan kolay çıkış yok.
Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin üzerinde öyle bir ‘yük’ haline dönüştü ki bir de ‘millet tarafından seçilmiş başkan’ haline dönüşürse Türkiye’nin geleceği için karamsar olmak için yeterince sebep olacaktır.
… Tayyip Erdoğan ile ileriye değil geriye gidilmekte olduğunun en büyük kanıtı, 1 Mayıs Taksim yasağı. 2010’un gerisine gidiliyor.
Erdoğan, dün, “Taksim’den ümidinizi kesin” diyerek ‘yasakçılık’ta kestirdi attı. Selahattin Demirtaş ise “1 Mayıs’ta Taksim’deyiz” diye karşılık verdi.
1 Mayıs yaklaşırken günümüzün Kafkaesque görüntüsü daha netleşiyor: ‘Sivil bir Kenan Evren’e dönüşmekte olan Recep Tayyip Erdoğan!’