Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener, üçüncü doz aşının önemine dikkat çekerek yaptırmayanların hastalığı ağır atlatma riski bulunduğunu söyledi.
3 Kasım’dan itibaren BioNTech aşısı olanlara risk gruplarına göre hatırlatma dozu uygulanmaya başlamıştı.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Şener, AA muhabirine konuştu. Hatırlatma dozuna toplumda bir kesimin mesafeli olduğunu belirten Şener, yoğun bakım ve hastaneye yatanlar arasında iki doz aşılanmış ancak üçüncü dozun zamanı gelmesine rağmen bunu yaptırmamış hastalar bulunduğunu aktardı.
Şener şunları söyledi: “Bu hasta grubu bizim için ekstra önemli. Bunlar aslında 65 yaş ve üstü hasta grubu. Bu grupta ciddi anlamda tansiyon, şeker, kalp rahatsızlığı gibi yandaş hastalıklar da var. Bir de hatırlatma dozunu olmamak, bu grupta hastaneye yatış oranını olumsuz anlamda etkiliyor. Bunların bir kısmı aşıları evde yapılmış olduğu için yine evlerine gelip üçüncü doz aşı yapılacakmış gibi beklenti içindeler. Bir grup iki dozun kendilerini koruduğunu düşünerek üçüncü dozu olmuyorlar. Doğru değil.”
‘İki dozun koruyuculuk oranı altı aydan sonra düşüyor’
Üçüncü doz aşı uygulamasının merkezlere başvurularak yapıldığını hatırlatan profesör şöyle devam etti: “İki doz aşılanmış olan kişilerin antikor yanıtı, dördüncü aydan sonra azalıp altıncı aydan sonra neredeyse koruyuculuk seviyesinin çok çok altına düşüyor. Mutlaka üç dozu özellikle de 65 yaş grubunun olması gerekiyor. Geçen hafta içinde olgu sayılarının arttığı illere ve bölgelere baktığımızda, özellikle ‘mavi’ kategorideki illerde olgu sayılarının arttığını görmeye başladık. Buralarda aşılama oranları iyi ama yeni çıkan olgularda üçüncü doz aşısını olmayan grubun fazla olduğunu görüyoruz. Hatırlatma dozu önemli. Bu doz geciktikçe ve olmadıkça virüsle karşılaştığınız anda hastalığı ağır atlatma riskiniz halihazırda var. Hiç aşılanmamış gruba göre daha düşük ama bu hiçbir zaman sıfır değil.”
Üçüncü doz aşı yaptırmayanların bir bölümünün aşı karşıtı söylemlerden etkilendiğini belirten Şener, “Çeldirici cümleler, bir nevi aşı tereddüdünü körüklüyor. Halihazırda bilim dünyasının elindeki pozitif veriler, net olarak üçüncü dozun olunması gerektiğini ve üçüncü dozun ekstra önem arz ettiğini gösteriyor” dedi.
‘İstediğimiz oranda değiliz’
Profesör salgının hızını kesmek için hiç aşılanmamış grubun aşılanması kadar aşılanmış bireylerin üçüncü dozlarını olmasının da önemli olduğunu vruguladı: “Avrupa’nın genelinde ve dünyanın geneline baktığımızda üçüncü doz stratejisi, yaygın bir şekilde uygulanıyor. Türkiye’nin üçüncü doz stratejisi başladı ve devam ediyor ama halihazırda baktığımızda istediğimiz oranda üçüncü doz aşılanmış oranına sahip değiliz.”
‘Kış ciddi risk içeriyor’
Şener, kış ayları için öngörülerini ise şöyle aktardı: “Hiç aşılanmamış grup için baktığımızda salgın, kış dönemi için sıkıntılı geçecek gibi görünüyor. Üçüncü dozun gelmiş olmasına rağmen aşılanmamış olan grup için de kış mevsimi ciddi risk içeriyor çünkü sahada gördüğümüz kadarıyla hastaneye yatan ve yoğun bakıma yatanlarda birinci kategoride hiç aşılanmamış grupken ikinci kategoride önemli ve daha çok grup dediğimiz ise üçüncü dozu gelmiş olmasına rağmen o olmamış grup dikkatimizi çekiyor. Bu iki grubun özellikle dikkat etmesi gerekiyor.”