Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) Başkanı Mesut Barzani, son kararını açıkladı: “Bağımsızlık referandumuna gidiyoruz.”

Barzani’nin sağında ve solunda Irak bayrağı olduğu görüldü. (Fotoğraf: Reuters)
Iraklı Kürtler yarın bağımsızlığı oylayacak. Elektronik ortamda oy kullanma işlemi ise 23 Eylül’de başlamıştı.
Başta ABD, İngiltere ve BM, referandumun iptalini ya da ertelenmesini istiyor. Türkiye, İran ve Irak da referanduma şiddetle karşı çıkıyor.
Ancak Barzani şimdiye dek geri adım atmış değil. Gözler Barzani’nin son kararını açıklayacağı bugünkü basın toplantısındaydı.
Erbil’de basın toplantısı düzenleyen Barzani’nin açıklamaları satırbaşlarıyla şöyle:
* Referandum halkın görüşüne başvurmak çözüm için en iyi yoldur. Ama onlar tehdit ve emrivaki yolunu benimsemeye devam ediyorlar. Tehdit diliyle karşı karşıya kaldık, ama bunda ne günahımız var. Bir halk kararını verecek. Jenosit ve katliamlarla karşı karşıya kalırken, kimse ses çıkarmadı.
* Bağımsızlık, felaket ve katliamların önüne geçecek. Referandum Kürdistan halkının görüşünü ortaya koyması için birinci yoldur. Bu adımdan sonra uzun soluklu bir yola girilecek. Yarın demokratik bir süreç başlayacak. Referandum sınırların belirlenmesi değildir. Bağdat’la diyalog ve müzakereler devam edecek.
* Peşmergeyle Irak güçlerinin IŞİD’e karşı mücadeledeki işbirliği devam edecek, eğer onlar kabul ederse. Bağdat’a bir-iki yıl gereken zamanı vermeye hazırız. Asla başarısız ortaklığı görüşmek üzere Bağdat’a geri gitmeyeceğiz. Bundan sonra Bağdat’la diyaloğumuz iki iyi komşu olmak esasında olacak.
* İki millet arasında bir çatışma ve gerginliğe asla izin vermeyeceğiz. Son 25 yıl gösterdi ki kimseye tehdit değiliz. Hedef; demokratik, modern ve herkesi kuşatan bir devlet inşa etmek. Halk yarın sukünet içinde sandıklara gitsin. Referandumun uluslararası standartlara uygun bir şekilde geçmesini sağlayın.
* Kürdistan halkına karşı katliam, jenosit, faili meçhuller ve kimyasal saldırılar yaşandı. 4 bin 500 köyümüzü yok ettiler. Yeni, demokratik ve federal bir Irak inşa etmek için çabaladık. Kürtler olmazsa, Musul, Ninova, Enbar ve Diyala’da yenileceklerdi. 2003’te yeni bir süreç başladı. O zaman ümitliydik ve birlikte yaşam kültürünün benimsendiği federal bir Irak’ın kurulması için çalıştık.
* Yönetimin simaları değişti ancak, zihniyetleri değişmedi. Üzerinde anlaştığımız devleti mezhep devletine dönüştürdüler. Ortaklık hukuku uygulanmadı. Anayasa çiğnendi ve 140 maddenin gerekliliği yerine getirilmedi. Peşmergeye tek fişek göndermedikleri gibi, maaş ve bütçeyi de kestiler. Kürdistanlıları yok sayma retoriğini terk etmediler. Tüm bu sorunların çözümü için çok çabaladık. Ama, Bağdat bunu kabul etmedi. Bunların sonucunda çabalarımızın sonuç vermediğini gördük ve tüm tarafların desteğiyle referandum kararı aldık.