• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Barış aşkına yüzükler

14/10/2015 21:37

 

 

MÜJGAN ŞAHİN *

İzettin ağabey ve Hatice abla 25 yıl önce, yani 90’lı yıllarda Türkiye’nin çatışmalı, işkenceli ve bol faili meçhullü ölümlerinin yaşandığı yıllarda biri Kürt, diğeri Türk iki genç olarak sevdiler birbirlerini.


İki halk, iki beden bir oldu / aşk oldu. Aşk aile oldu, birçoğu gibi ne ilkti onlarınki ne de sondu o zamanlarda, ama zor olandı. Çünkü onlar birliktelikleriyle halklarının barışını inşa ediyorlardı aynı zamanda. Bir çift yüzükle bağladılar kaderlerini / barışı…

 

Onlar sanıyorlardı ki halklar bir olursa kimsenin gücü yetmez barışı engellemeye. Ama çok geçmeden bunun da yetmeyeceğini düşünmüş olmalılar ki (?) ilk çocukları doğduğunda adını hem Kürtçe hem de Türkçe olan Başak Sîdar koydular.

Ama halkların kendi kendilerine barışmalarına müsaade edilmedi. 90’lı yılların köy yakmaları yerini Kürdistan’da orman yangınlarına, faili meçhuller faili görünür kitle bombalamalarına dönüşkü, dağdaki çatışmalar şehir içi çatışmalar (Silvan, Cizre ve Silopi) olarak biçim değiştirdi.

Şimdi anlamaya ve

ümidin kırılmalarına susuyor  insan

bir içten bir içe

bir halktan bir halka

bir halkadan bir halkaya / bir yüzükten bir yüzüğe

Hatice’nin yüzükleri bunlar, kanlı yüzükleri… 10 Ekim Ankara Tren Garı’nda kana bulandı yüzükleri. Hatice yüreğinden / çocuğundan vurulup gözlerinden yaralandı.

Başak Sîdar gözlerinin önünde parçalandı ve Hatice ağırlaştı kendine, yüzüğündeki tüm o güzel ümitler ağırlaştı. Artık taşıması zordu böyle bir barışı ve parmaklarından düşüverdi ellerime ki birdenbire tüm gücüyle yüzüğüm deyip sımsıkı kavradı yüzükleri. İşte bunlar, o yüzükler; barış aşkına, insan aşkına yüzükler; bunca acıya, yaraya ve ölüme rağmen yeniden daha sıkı sıkı tutunacağımız bir barış için.

Sonra Hatice’yi bir hastane odasında onca acı ve yarasıyla öylece bırakıp Başak Sîdar ve halası Nurgül’ün cenazeleriyle Suruç’a doğru yol aldık. Suruç ki, yüzlerce Hatice var orada kızlarını oğullarını yitirmiş. Suruç ki daha dündü 20 Temmuz’da, 33 can /güvercin uçurdu bağrından. Başak Sîdar burada yüzlerce Hatice ananın arasında ve onların omuzlarında sonsuzluğa uğurlandı.

Peki her şey olanca ağırlığıyla yürek kanatırken ve her barış girişimi vuruluyorken, 30 küsür yıldır değişen neydi, neydi bu kadar ürküten katilleri? Değişen halklardı, onlar bugün hep birlikte omuz omuza birlikte ‘Barış‘a yürüyorlar.

İşte aslolan budur ki barışı istemeyenler bundan korksun!

* Müjgan Şahin, resmi rakamlara göre en az 99 kişinin hayatını kaybettiği ‘Ankara katliamı’nda iki kuzenini, Başak Sîdar ve Nurgül Çevik’i kaybetti.

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

ABD'de kasırga ve fırtına: En az 21 kişi hayatını kaybetti

ABD’nin Kentucky ve Missouri eyaletlerinde etkisini gösteren şiddetli fırtına ve kasırga nedeniyle ilk belirlemelere göre 21 kişi hayatını kaybetti.

Bilal Erdoğan'dan doğurganlık açıklaması: Yeni bir demografik el bombası şu an ortada

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan “Yeni bir demografik el bombası şu anda ortada” dedi.

Fatih Akın: Ayşe Barım ve Kavala benim filmim yüzünden görüştü

Yönetmen Fatih Akın, menajer Ayşe Barım’ın tutukluluğunu eleştirdi: “O bir menajer, bir yetenek ajansı sahibi ve neoliberal bir kapitalist”

Trump: Pazartesi Putin ve Zelenski'yle görüşeceğim

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodemir Zelenski ile görüşeceğini açıkladı.

AB: Türkiye'nin Schengen başvuruları arttı, ret oranı düştü

Avrupa Birliği (AB) verilerine göre Türkiye’den yapılan Schengen vizesi başvuruları arttı, ret oranı önceki yıllara kıyasla azaldı.

İçişleri Bakanlığı, Batman Belediyesi eş başkanlarını görevden uzaklaştırdı
Davutoğlu, 'makul şüphe'yi unuttu: Birini 'potansiyel şüpheli' diye tutuklayamayız

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 755 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Berkant Gültekin: Saray, demokrasi musluğunu uygun gördüğüne açacağının sinyalini veriyor

Salih Cenap Baydar: Demokrasinin özü hesap soran vatandaş, hesap veren siyasetçidir

Remzi Özdemir: Türkiye'de en büyük sorun gelir adaletsizliği

Attila Aşut: Arapça sevdalısı siyasetçiler tehlikeli sonuçlar doğuracak sözcükleri kullanırken kılı kırk yarmalı…

Orhan Gazi Ertekin: Aleviler, Kürtlerin kaçınılmaz olarak dahil olacağı anayasal sürece hazırlandılar mı? 

Özgür Orhangazi: Dış sermayeye yapılan ödemeler 2025'in ilk çeyreğinde 6,5 milyar dolara ulaştı

Ender İmrek: Çözüm süreci sağlam hukuki güvenceler, uluslararası gözetim ve toplumsal seferberlikle doğru hatta ilerleyebilir

Orhan Gökdemir: Halk demokrasisine ihtiyacımız var

Umur Talu: Ne iktidar devletinin ne de 'devlet'in özündeki nefret ve şiddet bitiyor

Emin Çölaşan: AKP'li belediyelerde yolsuzluk molsuzluk yok, tertemiz!

Onur Çanakçı: Kronikleşen kriz hali

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×