Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinden sonra en çok merak edilen konulardan biri namaz kılınırken fresklere ne olacağı sorusuydu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy sıklıkla gündeme getirilen ışık veya lazerle kapatmanın söz konusu olmadığını söyledi.

Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın müze statüsü kazandıran 24 Kasım 1934 tarihli bakanlar kurulu kararını cuma günü oy birliğiyle iptal etmiş, bunun üzerine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yapının cami olarak kullanılmasına karar vermişti. Ayasofya’da 24 Temmuz günü cuma namazı kılınacağı duyurulmuştu.
Habertürk’ten Kübra Par’a konuşan Ersoy fresklerle ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Lazer veya ışıkla ilgili bir çalışma Bakanlığımızın gündeminde hiç olmadı. Bundan sonra da olmayacak. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz Bey’in de içinde olduğu bir ekibin görüşlerini alarak hareket ediyoruz. UNESCO’yu bu süreçte kesinlikle baypas etmiyoruz. Tüm uzmanların görüşünü alıyoruz.”
Perdeyle kapatılması alternatifi konusunda ise yorum yapmayan Ersoy, “24’ünü bekleyin. Fakat şu kesin, ne lazer ne ışık olacak, bu net” dedi.
‘İsviçreli şirkete tazminat ödenmeyecek’
Bakan İsviçreli gişe işletme şirketine tazminat ödeneceği iddialarının da asılsız olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “İsviçreli firma ile yaptığımız anlaşmanın tek başına Ayasofya ile bir ilgisi yok. 300’den fazla müze ve ören yerimiz var. Bunlardan 60 küsuru için kapıdaki gişenin işletme hakkı ihale edilmiş. Benim bakanlığımdan önce yapılmış bir anlaşma ama sıkıntılı bir durum yok. Bazı müzelerin kapanması olağan bir durumdur. Bugün burayı işletirler yarın başka bir adres gösteririz. Tazminat ödenmesi söz konusu değil. Ayrıca Ayasofya’nın geliri sanki bu firmaya veriliyormuş gibi yanlış bir algı var. Böyle bir şey de yok. Onlar sadece kapıdaki gişeleri işletiyorlar. Gelirden küçük bir oran alıyorlar. Ayasofya’nın işletmesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetiminde. Bilet fiyatına dahi karışamaz bu firma”.