Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli bakanlar kurulu kararını iptal etti. Böylece Ayasofya’da ibadet yolu açıldı.

AA’nın haberine göre 2 Temmuz’daki duruşmaya, davacı Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir, dernek avukatı Selami Karaman ve cumhurbaşkanlığı avukatı katıldı.
Danıştay 10. Dairesi Başkanı Yılmaz Akçil, ilk olarak Karaman’a söz verdi. Karaman, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair bakanlar kurulu kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istedi.
Danıştay’ın, İstanbul’daki Kariye Camisi’ni müzeye dönüştüren 1945’teki bakanlar kurulu kararını iptal ettiğini hatırlatan Karaman, bu kararın Ayasofya için de emsal teşkil ettiğini vurguladı.
Karaman, Ebu Fetih Sultan Mehmet Vakfı’na ait Ayasofya Camisi’nin Fatih Sultan Mehmet’in şahsi mülkü olduğunu söyledi.
‘Atatürk’ün imzası farklı’ iddiası
Ayasofya Camisi’nin vakfedenin iradesi dışında kullanılamayacağına işaret eden Karaman, Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesine ilişkin bakanlar kurulu kararının yetki yönünden usule aykırı olduğunu savundu. Karardaki imzanın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ait olmadığını düşündüklerini ifade eden Karaman, soyadı kanununun bu tarihten sonra çıktığını, farklı evraklarda farklı imzalar bulunduğunu söyledi.
Kandemir ise Anayasa Mahkemesi’nin Atatürk’ün mirasına yönelik dokunulmazlık kararı verdiğini hatırlatarak eşitlik ilkesi gereğince Fatih Sultan Mehmet’in mirası konusunda da bunun uygulanması gerektiğini dile getirdi. Kandemir, Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğunu öne sürdü.
Daha sonra söz verilen cumhurbaşkanlığı avukatı ise “Mahkemenin takdirine sunuyorum” dedi.
Söz konusu bakanlar kurulu kararının verildiği tarih itibarıyla hukuka uygun olduğunu bildiren Danıştay savcısı, görüşünde, “Ayasofya hakkındaki karar geçmişte bakanlar kurulu tarafından alınmıştır. Ayasofya’yı açmak bakanlar kurulunun yani cumhurbaşkanlığının takdirindedir, bu nedenle davanın reddi gerekir” ifadesine yer verdi.
Danıştay savcısı ayrıca karardaki Atatürk imzasının farklı yerlerde de kullanıldığını söyledi.
Danıştay 10. Dairesi Başkanı Yılmaz Akçil, tarafların dinlenmesinin ardından duruşmayı sonlandırmış kararın sonra açıklanacağını duyurmuştu. 2 Temmuz’daki duruşmanın ardından dosyayı inceleyen Danıştay 10. Daire bugün kararını verdi. Daire, oybirliğiyle söz konusu kararın iptaline hükmetti. Böylece Ayasofya’da ibadetin yolu açıldı.
Gerekçe: Cami vasfıyla tescilli
Kararın gerekçesinde Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Vakfı’nın mülkiyetinde olduğu ve cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi. Tapu belgesinde cami vasfıyla tescilli olduğu olduğu vurgulandı. Kararda, cami vasfı dışında kullanımının mümkün olmadığı kaydedildi.

Gerekçede şu ifadelere yer verildi: “Vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Kadimden beri korunan Vakfa ait taşınmaz ve hakların, istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamaz.”
Kullanımı iç hukuka göre belirlenir
Danıştay’ın gerekçesinde, Ayasofya’nın evrensel miras olarak kabul edilmesi de değerlendirildi. Kullanım şeklinin iç hukuka göre belirlenmesinin önünde engel olmadığı vurgulanan gerekçede şu tespitler yapıldı: “Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Ayasofya’nın kullanım şeklinin iç hukukumuza göre belirlenmesinin önünde engel teşkil eden herhangi bir kural sözleşmede yer almamaktadır. Aksine, Ayasofya’nın kullanım şeklinin iç hukukumuzda yer alan ‘vakıf mülkiyet hukuku’ çerçevesinde belirlenmesi, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’nin 6. maddesinde ifade edilen ‘egemenliğe tam olarak saygı gösterme’ ve ‘ulusal yasaların sağladığı mülkiyet haklarına zarar vermeme’ ilkeleri kapsamında Sözleşme’den kaynaklanan bir zorunluluktur.“
Erdoğan, 20:53’te ulusa seslenecek
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ise saat 20:53’te -1453’te fethedilen İstanbul’un fethinin 600’üncü yıldönümü 2053’e gönderme yapan bir saatte- konuyla ilgili ‘ulusa sesleniş’ konuşması yapacağı belirtildi.
Gelişmeleri yakından takip eden yerli ve yabancı medya kuruluşları da davanın yansımalarını Sultanahmet Meydanı’ndan canlı yayınla izleyicilerine aktardı.
Karar öncesinde Ayasofya’nın bulunduğu bölgenin önüne bariyerler konuldu.
Kalabalık akın etti
Öğle saatlerinden itibaren kararı, tarihi yapının önünde bekleyen kalabalıktan açıklama sonrasında alkış yükseldi.

Karar açıklandıktan sonra ise kalabalık artmaya başladı. Türk bayraklarıyla akın eden yüzlerce kişi kutlama yaptı.
Yargı süreci
Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005’te Danıştay’a dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli bakanlar kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.
Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005’te söz konusu kararın yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008’de ise Ayasofya Camisi’nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek davayı reddetmişti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016’da tekrar Danıştay’a dava açmıştı.
Derneğin, Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018’de karar verilmişti. Yüksek mahkeme, Ayasofya’nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, ‘incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.