Anayasa Mahkemesi (AYM), polise sanal ortamda araştırma yapma ve kimlik bilgisine erişme yetkisini, MİT veya Emniyet tarafından ‘terör örgütlerince irtibatı olduğu’ bildirilen medya kuruluşlarının lisans başvurularının reddedilmesi kuralını ve kamu ile bağlı ortaklarına sözleşmeli alınacak personel için güvenlik soruşturması ve arşiv taraması uygulamasını Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.

İptal edilen maddeler 8 Mart 2018’de yayımlanan ‘7072 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’ kapsamında yürürlüğe girmişti.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, CHP, ilgili kanunun bazı kurallarının iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı.
Yüksek Mahkeme, polisin, sanal ortamda işlenen suçlarda, yetkili başsavcılığının tespiti amacıyla internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşmasını, sanal ortamda araştırma yapmasını, erişim, içerik ve yer sağlayıcıların da talep edilen bilgileri kolluğun ilgili birimine bildirmesini düzenleyen kuralı, Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
Gerekçede, internet abonelerine ait kimlik bilgilerinin kişisel veri niteliğinde olduğu ve kuralın demokratik topluma uygun olmadığı belirtildi.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun savcıların yetkilerine yönelik hükümlerinin hatırlatıldığı gerekçede, sanal ortamda işlenen suçlar da dahil olmak üzere suç soruşturmasını yapacak yetkili başsavcılığın belirlenmesinin ve konuya ilişkin uyuşmazlıkların çözümünün yargı makamlarının görevi kapsamında kaldığına işaret edildi. Gerekçede, yargı mercilerine suç soruşturmasıyla ilgili bilgilere erişme yetkisinin de tanındığı kaydedildi.
Basın özgürlüğü vurgusu
Anayasa Mahkemesi, ortakları ile yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ‘terör örgütlerince iltisaklı yahut bunlarla irtibatı olduğu’ Milli İstihbarat Teşkilatı veya Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bildirilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşların lisans başvurularının reddedilmesine ilişkin kuralı da iptal etti.
Gerekçede, kuralın ifade ve basın özgürlüğünü sınırladığı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bildirimiyle lisans başvurularının otomatik reddedilmesi sonucunun doğduğu kaydedildi.
Medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar hakkında ortaya çıkan bu sonucun belli bir süreyle de sınırlı olmadığına işaret edilen gerekçede, kuralın, bu konuda yapılacak yargı denetiminin etkinliğini de sınırlayabilecek şekilde düzenlendiği bildirildi.
Kanundaki yetkinin kuralın getiriliş amacına uygun olarak kullanılmasını sağlayacak, olası keyfilikleri önleyecek yasal güvencelere de yer vermediği ifade edilen gerekçede, ifade ve basın özgürlüğüne orantısız sınırlama getirildiği vurgulandı. Gerekçede, kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu belirtildi.
Güvenlik soruşturması
Yüksek Mahkeme, kamu iktisadi teşebbüslerine ve bağlı ortaklıklara sözleşmeli alınacak personel için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmasına yönelik kanun hükmünü de Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen verilerin kişisel veri niteliğinde olduğu belirtilen gerekçede, kuralın kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sınırlama getirdiği bildirildi.
Gerekçede, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik güvencelerin, temel ilkelerin kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesinin Anayasa’nın 13’üncü ve 20’üncü maddelerine aykırı olduğu vurgulandı.
Anayasa Mahkemesi CHP milletvekillerinin itirazları sonucunda memuriyete girişte ‘güvenlik soruşturması’ şartını 29 Kasım 2019’da iptal etmiş, ancak AKP 17 Aralık’ta, AYM’nin iptal ettiği ‘güvenlik soruşturması’nın yeniden düzenlenmesini de içeren 18 maddelik yeni ‘torba yasa’ teklifini, TBMM Başkanlığı’na sunmuştu. Muhalefetin itirazları sonucu madde torba yasadan çıkarılmıştı.